Gençlere neler oluyor? Ölümcül şiddet yayılıyor

Gençlere neler oluyor? Ölümcül şiddet yayılıyor

Akran zorbalığı başta olmak üzere som-n gülerde özellikle de çocuk denecek yaşta gençlerin karıştığı şiddet olaylarında atış gözlendi. Özellikle anne babalar endişelerini dile getirirken neler olduğunu sorguluyorlar. Peki cevap ne? İşte ayrıntılar...

İstanbul Kadıköy'de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin devam eden soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen 2 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.

Gençler arasında şiddet her geçen gün daha da korkutucu bir boyuta ulaştı. Son iki gün içinde ölüme varan şiddet olayları gerçekleşti.

En son İstanbul Avcılar'da iki grup arasında bıçaklı kavga çıktı. Kavgada iki kişi yaralanırken 3 kişi de olay yerinden kaçtı.

Gençlerin karıştığı ve cinayete varan şiddet olaylarına her gün bir yenisi ekleniyor. Söz düelloları kavgaya kavgalar cinayete evriliyor. Arkada ise acılı ebeveynler ve aileler kalıyor.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, Türkiye'de gençlerde marjinalleşme hareketlerinin yaygınlaşmasıyla Batı Avrupa ve ABD'deki benzerlerinin paralellik gösterdiğini söylemişti.

Sosyal medya

Prof. Dr. Erdoğan, sosyal medya mecralarında da bu durumu destekleyen mekanizmaların bulunduğuna işaret ederek, algoritmalar yoluyla veya marjinal grupların içindeki "yankı odaları" diye tabir edilen yöntemle gençlerin birbirlerini dolduruşa getirmelerinin, suç örgütlerinin de bunlar üzerinden gençlere baskı yapmalarının, onları uyuşturucu kullanımına ve şiddete yönlendirmelerinin de gençleri marjinalleştirdiğini anlatmıştı.

Ekonomik nedenler

Gençlerin ekonomik nedenlerden dolayı sosyal aktivitelerinin kısıtlandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetmişti: "Ne yapıyor, odasının içine çekiliyor. İnternette saatlerce vakit harcıyor. Nerelere girdiği, çıktığı belli değil. Can sıkıntısı ve birtakım aktiviteleri yapamamanın verdiği hırsla topluma karşı düşmanlık hissederek bu sefer suç çetelerinin, örgütlerinin ya da suça eğilimli grupların içinde kendini göstermeye başlıyorlar. Orada kendini değerli ve önemli hissetmeye başlıyorlar. Bundan haz alıyorlar. İşte bunları engellemek için hem ekonomik hem kültürel hem sosyal olarak toplumla kaynaşmaları gerekiyor ki mümkün olduğunca buralardan uzaklaşalım."

Prof. Dr. Erdoğan, işin hukuki boyutunun da olduğunu, bu tip suç organizasyonlarının, algoritmaların yasalar tarafından denetim altına alınması, platformlar üzerinde hukuki baskıların uygulanması gerektiğini ancak yasak ve önlemlerle bir yere kadar çözüm bulunabileceğini, esas mevzunun gençleri bu bataklığa ve suça yönelten sosyoekonomik yapıyı ve ekolojik çevreyi değiştirmek olduğunu söylemişti.

Tüm bunların önüne geçilmesi için ekonomik olarak da ortalama bir eşitliğin sağlanmasının bu kişilerde olumlu duygular yaratacağını ve sosyal hayatın içine katılımlarını sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, "Gençlere olumlu rol modellerin ön plana çıkarılması gerekir. Gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri, topluma fayda gösterebilecekleri sosyal aktivitelerin, gönüllülük faaliyetlerinin içinde yer almaları önemli." diye konuşmuştu.

Okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği, dijital okuryazarlıkla ilgili derslerin artırılması, suçla ilgili farkındalık çalışmalarının yoğunlaştırılmasının öneminin altını çizen Erdoğan, "Gençler hep geleceğimiz diyoruz ama gençler aslında bugünümüz. Onların kendilerini değerli hissetmeleri sağlanarak izole olmaları engellenebilir. İnternet ya da suç örgütlerinin içinde yer almaktansa topluma faydalı bireyler olarak hizmet etmelerini sağlayacak politikaları bu şekilde gerçekleştirebiliriz." ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.