AB-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Czarnecki: İlişkilerde ufak bir ilerleme bile fırsat oluşturacak

AB-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Czarnecki: İlişkilerde ufak bir ilerleme bile fırsat oluşturacak

Czarnecki, yaptığı değerlendirmede, "Türkiye-AB ilişkilerinde ufak bir ilerleme bile taraflar arasında daha geniş konularda diyalog ve müzakere için fırsat penceresi sunacaktır" dedi.

Avrupa Parlamentosu'ndaki AB-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Ryszard Czarnecki, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerde "ufak bir ilerlemenin" bile diyalog ve müzakere için fırsat penceresi açacağını söyledi.

Türkiye-AB ilişkileri hakkında Czarnecki, son dönemde özellikle Doğu Akdeniz'deki gelişmelerden sonra ilişkilerde görülen geri gidişin her iki tarafın da hamleleriyle tersine çevrilebileceğini söyledi. Czarnecki, şöyle devam etti:

"Öncelikle AB, Türkiye'nin bölgedeki ana hedeflerinin Doğu Akdeniz enerji rekabetinde tanınan bir oyuncu olmak ve Doğu Akdeniz Gaz Forumu üyeleri tarafından etrafı sarılmış gibi hissetmemek gerçeği olduğunu kabul etmeli. Türkiye bölgedeki jeopolitik gelişmeleri konuşmak için zaten bir uluslararası konferans önermiş durumda. Üstelik Türkiye yapıcı bir ilişkiye girme sinyalini de verdi. Güncellenmiş bir Gümrük Birliği, göç konusunda daha fazla iş birliği, vize serbestliği süreci ve toplumlar arası temasın geliştirilmesi gibi konulardan oluşan bir pozitif gündem her iki tarafın da çıkarına. Türkiye-AB ilişkilerinde ufak bir ilerleme bile taraflar arasında daha geniş konularda diyalog ve müzakere için fırsat penceresi sunacaktır."

Czarnecki, ilerleme için en gerçekçi yolun Gümrük Birliği'nin güncellenmesi olacağını, bu sayede ticari ilişkilerin bir üst seviyeye çıkabileceğini, Türk ekonomisinde yapısal reformları tetikleyebileceğini, haklar ve özgürlükler ile hukukun üstünlüğü konusundaki reformları gerekli kılabileceğini ayrıca Türk üretim sektörünü AB standartlarıyla uyumlu hale getirebileceğini ifade etti.

Bu süreçte Türkiye'nin geçmişteki başarılarının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrasında ülkenin daha önemli bir rol oynamasını sağlayabileceğini kaydeden Czarnecki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin AB'ye yakınlığı jeopolitik bir avantaj sunuyor. Türkiye bu sayede Doğu Asya ekonomilerine nazaran Avrupa'ya daha hızlı ulaşma imkanı sunuyor. Ek olarak, Avrupalı üreticiler üretimlerinin Türkiye'de olması halinde üretim yerine daha ucuza ulaşabilir. Türkiye'deki üretim maliyeti bazı Doğu Asya ülkelerine kıyasla daha yüksek olsa da döviz kuru bir avantaj ortaya çıkarıyor. Dünyanın en gelişmiş tek pazarına yakın olması, yüksek vasıflı iş gücü ve iş yapmayı bilen girişimcileri Türkiye için büyük şans."

"Türkiye'nin yeri Avrupa'dadır"

Czarnecki, Türkiye'nin Avrupa Uyumu sisteminin 1815'te kurulmasından beri Avrupa diplomasisinin bir parçası olduğunu, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin 1959'da Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) ortaklık başvurusu yapmasıyla başladığını, zamanın AB Komisyonu Başkanı Walter Hallstein'ın 1963'teki Ankara Anlaşması'nı "Türkiye Avrupa'nın bir parçasıdır" diyerek tanımladığını hatırlattı.

AET ile ortaklık yapan ilk ülkelerden olmasına rağmen Türkiye'nin sonraki dönemde daha fazla entegrasyon için hızlı hareket edemediğini belirten Czarnecki, "Bunun sorumlusu her iki tarafta da görülen sayısız karmaşık siyasi gelişmelerdir." ifadesini kullandı.

Czarnecki, Türkiye-AB ilişkilerinde son dönemdeki gerginlikten sonra Türkiye'den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz." dediğini hatırlatarak şunları kaydetti:

"Siyasi anlamda tam olarak olmasa da sosyal ve ekonomik olarak Türkiye'nin yeri Avrupa'dadır. Halkın büyük bölümü geleceklerini Avrupa'da görmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye'nin geleceğini Avrupa'da gördüklerini, ABD ile stratejik ilişkilerini yeniden canlandırmayı istediklerini söyledi. Türkiye, ABD ve AB ile ortak çıkarlarını belirleyecek gibi görünüyor. Türkiye'nin bunun için daha fazla diplomasi ve diyaloga ağırlık vereceğini anlıyorum. Erdoğan, Batılı ülkeleri Türkiye ile ortak stratejik çıkarlarını gözetmeye çağırdı. Aslında Türkiye'nin Suriye ve Güney Kafkasya'daki durumu ve güçlü askeri varlığı Batı dünyası için bir stratejik bir değerdir."

Dostluk Grubu ilişkileri yoğunlaştırmaya çabalıyor

AB-Türkiye Dostluk Grubu'nun iki tarafı birbirine yakınlaştıracak bir platform imkanı sunduğunu aktaran Czarnecki, kurucu başkan olarak siyasi, ekonomik ve sosyal konulardaki tecrübesiyle bu yönde çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Czarnecki, "Türkiye-AB Dostluk Grubu'nda Türkiye'nin jeostratejik pozisyonundan kaynaklanan önemli konuları analiz etmeyi, altını çizmeyi ve Türkiye'yi daha geniş bir kapsamda değerlendirmeyi hedefliyoruz. Bu konular Türkiye'nin Avrupa ile değişen ilişkisi ve Asya ile Avrupa arasındaki ticaret ve altyapı bağlarını güçlendirmeyi amaçlayan Kuşak ve Yol Girişimi içindeki rolü. Geniş bir yelpazedeki başlıklar ve parlamenter diplomasi üzerine yaptığımız yapıcı toplantılarla Türkiye'de ve Türkiye için çalışan kişiler, AB kurumları ve üye ülkeler arasındaki ilişkileri yoğunlaştırmak üzere çabalıyoruz." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.