ABD'de 2016 seçimleri ile 2020 seçimleri arasındaki demografik değişiklik göze çarpıyor

ABD'de 3 Kasım Salı günü yapılan 59. başkanlık seçimlerinde, 2016 seçimlerine kıyasla bazı demografik grupların kararlarındaki değişiklik, özellikle kritik eyaletlerde seçimlerin kaderini büyük oranda belirledi.

ABD'de başkanlık seçim sonuçlarına ilişkin tartışmalar halen devam ederken, sandıkta ortaya çıkan ve seçimin kaderini önemli ölçüde belirleyen demografik grupların kararlarındaki değişkenlik dikkati çekti.

2020 seçimlerinde Demokrat aday Biden, orta gelirlilerin, Katoliklerin, gençlerin, kararsızların ve bağımsızların desteğini arkasına alıp yarışı kazanırken, Trump ise beyaz erkekler, yüksek gelir grubu, Cumhuriyetçiler, Asya kökenli ve siyahi erkekler arasındaki oy oranlarını artırdı.

AA muhabirinin açık kaynaklardan derlediği istatistiki bilgilere ve sandık çıkışı anketlerine göre, 2016 ile bu yılki seçimler arasında oy yönlerini büyük oranda değiştiren grupların başında kararsız seçmenler geliyor.

Trump, 2016'daki seçimlerde kararsız oylarında dönemin Demokrat başkan adayı Hillary Clinton'ın 4 puan önüne geçmişti. Ancak bu yıl Biden, Clinton'a göre 12 puan daha fazla kararsız oyu alarak toplam kararsızların yüzde 54 desteğini almış oldu.

Biden, seçimler için kritik olan Florida, Arizona, Georgia, Michigan, Pennsylvania ve Nevada'da Trump'ı kararsız seçmenlerin desteği konusunda geride bıraktı. Biden özellikle Arizona'da 37, Georgia'da 32, Pennsylvania'da 17 puan fark attı.

Trump'a Cumhuriyetçi tabandan, Biden'a ılımlı Demokratlardan geniş destek

Öte yandan seçim öncesi ortamda Cumhuriyetçi kanatta başlayan "Trump ile Asla" hareketine rağmen, Trump'ın Cumhuriyetçi tabandan 2016'ya kıyasla daha çok destek aldığı görülüyor.

2016'daki seçimlerde Cumhuriyetçi seçmenden yüzde 88 destek alan Trump, bu seçimlerde bu desteği 6 puan artırarak yüzde 94 seviyesine çekti.

Trump, 6 kritik eyaletin tamamında partisinin desteğini artırdı.

Biden'ın ise Arizona haricinde Demokrat Partili seçmenin desteğini Clinton'a kıyasla daha az aldığı görüldü.

Ancak Biden'ın Clinton'a kıyasla bağımsız seçmenden 12 puan, ılımlı Demokrat seçmenlerden de 11 puan fazla alması, seçim başarısındaki en önemli unsurlardan biri olarak öne çıktı.

Trump beyaz olmayan seçmenden de destek aldı

Öte yandan özellikle 2016'daki seçim kampanyasından bu yana "ırkçı" nitelemelerine maruz kalan ve özellikle mayıs ayındaki George Floyd gösterileri nedeniyle tepkilerin hedefinde olan Trump, yine de beyaz kökenli olmayan vatandaşlardan destek almayı başardı.

2016'ya kıyasla beyaz Amerikalılardan aldığı oyları 1 puan artıran Trump, bu seçimlerde yüzde 55'e ulaşırken, Biden ise 4 puan artırarak yüzde 43'e çıktı.

Özellikle bazı eyaletlerde siyahi erkek ve Latin seçmenlerin oyunu alan Trump'ın, ceza hukuku sisteminde yaptığı değişikliklerin bunda etkili olduğu yorumları yapılıyor.

Biden siyahi seçmenlerin yüzde 75'inin oyunu alarak, 2016'da bu grubun yüzde 81 oyunu alan Clinton'ın gerisinde kaldı. 2016'da siyahi erkek seçmenlerin yüzde 13'ünün desteğini alan Trump ise bu yıl bu oranı yüzde 19'a çekmeyi başardı.

Trump'a Florida zaferini getiren Latin oyları

Öte yandan Trump'a özellikle Florida başta olmak üzere bazı eyaletlerde Latin seçmenin verdiği oy yardımcı oldu. 2016 seçimlerine göre Trump, Latin desteğini 4 puan artırırken, Biden 1 puan kaybetti.

Trump'ın zaferle ayrıldığı Florida'da Latin seçmenlerin yüzde 52'si Biden derken, yüzde 47'si Trump dedi. 2016 seçimlerine göre Biden eyaletteki Latin seçmen desteğini 10 puan kaybederken, Trump bu kitlenin desteğini 12 puan artırdı.

Latin seçmenin Trump'a desteği Michigan haricinde tüm kritik eyaletlerde artmış oldu.

Biden Katoliklerin desteğini kazandı

Öte yandan ABD tarihinin ikinci Katolik başkanı olmaya hazırlanan Biden, Katolik seçmenin yüzde 52'sinin oyunu topladı.

Trump ise bu seçmen grubu arasındaki oy oranını 2016'daki yüzde 50'den, bu yıl yüzde 46'ya çekti. Ayrıca Katoliklerin çoğunlukla oy verdiği aday, 1980 yılından bu yana ülkedeki seçimlerin kazananı oluyor.

Öte yandan Trump, 2016'da kendisine önemli katkı sağlayan Evanjelik oyların bu yıl da yaklaşık yüzde 75'ini alarak bu seçmen grubundaki desteğini büyük ölçüde korudu.

ABD tarihinin en yüksek katılımlı seçimi

ABD'de bu yıl yapılan başkanlık seçimleri ülke tarihinin en yüksek katılımlı seçimleri olarak kayıtlara geçti.

Amerikan basınında yer alan bilgilere göre, genelde sandığa gitme oranı yüzde 60 seviyesinde kalan ülkede, seçmenlerin yaklaşık yüzde 65'i bu yıl oy kullandı.

Seçimleri kazanan Joe Biden yaklaşık 78 milyon oy ile ülke tarihindeki en çok oyu alan aday olurken, Trump da 73 milyona yakın oy ile ülke tarihinde en çok oy alan ikinci aday oldu.