Arakanlı Müslümanlardan uluslararası topluma 'Myanmar'daki cuntaya baskı yapın' çağrısı

Arakan Rohingya Birliği (ARU) raporunda, Myanmar'a barış ve istikrarın geri gelmesine dair hiçbir işaret olmadığına dikkati çekildi.

Myanmar'da şubat ayında yapılan askeri darbeye değinilen raporda, sivil itaatsizlik hareketi yayıldıkça, askeri yönetime karşı devrik lider Aung San Suu Çii'nin destekçilerinin kurduğu Ulusal Birlik Hükümetinin (NUG) mesafe kaydetmeyi sürdürdüğü vurgulandı.

Raporda, Myanmar ordusunun sivillere yönelik şiddetini artırdıkça, sivillerin Yangon ve diğer büyük kentlerde yaptığı karşı saldırıların da şiddetinin arttığı ifade edildi.

Arakan eyaletinin birçok yerinde durumun diğer kentlere nazaran daha durağan olduğunun altı çizilen raporda, Arakan Ordusu örgütünün bölgedeki ağırlığını koruduğu kaydedildi.

Rapora göre, Arakan Ordusu ya NUG ile iş birliği yapacak ya da Myanmar ordusuyla Arakan'ın kendi kendine yönetilmesi talebinde uzlaşacak.

Raporda cuntanın, Arakan Ordusu'nu etnik silahlı bir ittifaka resmen katılmaktan vazgeçirmek için tuzaklar kurduğu kaydedildi.

NUG, Arakanlılar için ayrımcı politika izlemeyecek

Raporda, NUG'un Arakan'daki taraflara, tüm Arakan halkı için ayrımcı olmayan bir politika izleyeceği güvencesi verdiği ifade edildi.

Bunun ardından, NUG'un Arakanlı Müslümanlarla (Rohingya) ilgili konularda yakın zamanda yaptığı açıklamalar anımsatılan raporda, cunta tarafından desteklenen Arakan'daki birkaç küçük etnik grubun, NUG'un açıklamalarını eleştirdiği belirtildi.

Cunta, Arakanlı Müslümanlara karşı sert konuştu

Diğer yandan raporda, cuntanın Uluslararası Adalet Divanı'ndaki (ICJ) Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırım davası için hukuk ekibini bir araya getirdiği aktarıldı.

Cuntanın bundan sonra basın toplantısı düzenlediği kaydedilen raporda, burada etnik kökenle ilgili gerçeklerin saptırıldığı ve Arakanlı Müslüman etnik azınlığına karşı sert bir konuşma yapıldığı ifade edildi.

Bangladeş'teki Arakanlı Müslüman mültecilerin evlerine dönüşleri hızlandırılsın

Raporda, Arakanlı Müslümanlarla ilgili krizin, ülkedeki siyasi istikrarsızlığın gölgesinde kalmaması gerektiği vurgulandı.

İslam İşbirliği Teşkilatı ile uluslararası tolumun Myanmar'a bazı konularda baskı yapması gerektiğine dikkati çekilen raporda, bu konular şu şekilde sıralandı:

"Cuntaya Rohingya etnik kökeniyle ilgili yanlış propaganda yapmaya son vermesi ve vatandaşlık haklarını iade etmesi, Bangladeş'te yaşayan Arakanlı Müslüman mültecilerin Arakan'daki evlerine dönüşlerinin hızlandırılması, ICJ'nin Rohingyaların korunmasına yönelik önlemlerinin sürdürülmesi, ülke içinde yerlerinden edilen Arakanlıların kendi evlerine dönmelerine izin verildiği gibi Rohingyalara da müsaade edilmesi, yerel ve uluslararası yardım gruplarının Arakan'da insani yardıma ihtiyaç duyulan her yerde faaliyet göstermelerine izin verilmesi."