Filistin Başbakanı Iştiyye: Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmeleri 'hakikatten kaçmak'tır

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Körfez ülkelerinin başını çektiği Arap dünyasının İsrail ile normalleşme sürecini, "hakikatten kaçma" olarak değerlendirdi.

Hükümetinin işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde düzenlenen haftalık kabine toplantısında konuşan Iştiyye, "Arap ülkeleriyle İsrail’in normalleştirilmesini, Filistinlilerle barışa alternatif olarak gösterme çabaları aslında hakikatten kaçmaktır." dedi.

Iştiyye, sözlerine şöyle devam etti:

"Arap ülkelerinin İsrail’de büyükelçilik açma çalışmaları doğrusu bizi üzüyor. Özellikle de bu ülkelerin, Filistin’i devlet olarak tanımalarına rağmen Filistin topraklarında herhangi bir büyükelçilikleri veya diplomatik temsilcilikleri olmadığı gerçeğini görünce."

İsrail ile yeniden ciddi bir barış sürecini başlatmaya hazır olduklarını vurgulayan Iştiyye, bu barış sürecinin İsrail’in işgali sonlandırması, Kudüs ve Gazze Şeridi’nden ablukayı kaldırması ve Yahudi yerleşim birimi inşa ve genişletme faaliyetine son vermesi ilkeleri çerçevesinde başlayabileceğine dikkati çekti.

Iştiyye, İsrail’in Filistin mallarını şantaj aracı olarak kullanmasına izin vermeyeceklerini belirterek, İsrail’den beklenenin BM sözleşmeleri ile uluslararası mercilerin ortaya koyduğu çözüm sürecine gidecek bir adım atmak olduğunu kaydetti.

Filistin yönetimi, 17 Kasım'da yaptığı açıklamada, İsrail'le güvenlik iş birliğine yeniden başlayacağını bildirmişti.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 19 Mayıs'ta, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" planının ardından Filistin yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ), İsrail ve ABD ile imzaladığı güvenlik dahil tüm anlaşmalardan çekildiğini açıklamıştı.

Uzun süredir başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında perde arkasından yürütülen ciddi temas süreci, ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ağustos'ta BAE, 11 Eylül'de de Bahreyn'in İsrail'le barış anlaşmasına vardığını duyurmasıyla alenileşmişti. Daha sonra Sudan da bu normalleşme sürecine katılmıştı.