Libya ordusu: Savaş ilanı sayıyoruz

Libya ordusu: Savaş ilanı sayıyoruz

Libya'da meşru yönetime karşı destekledikleri darbeci Halife Hafter'in başarısızlığını kabullenen Körfez ülkeleri, "Mısır'ın batı sınırlarının güvenliği" gerekçesiyle Kahire yönetimini Libya'da savaşa teşvik ediyor.

Birleşik Arap Emirliklikleri (BAE) ve Suudi Arabistan yönetimleri, Birleşmiş Milletlerin (BM) yanı sıra Arap Birliği ve Afrika Birliği gibi tüm bölgesel ve uluslararası kuruluşlar nezdindeki meşru Libya hükümetini düşürmek için darbeci Hafter'i silah ve paralı askerlerle desteklediler.

Libya'da hükümeti düşürme ve bölgeye istikrarsızlık ile kaos getirme çabaları, Hafter'in peş peşe mevzi kaybetmesiyle suya düşünce Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin hamleleri devreye sokuldu.

Ülkenin batısındaki stratejik Vatiyye Askeri Üssü'nün Hafter'e bağlı milislerin işgalinden kurtarılmasından sonra başlayan Sisi'nin tansiyonu yükselten hamleleri, "Mısır'ı Libya'da bitmeyecek bir savaşa sürükleme senaryoları" olarak gündemde yerini aldı.

Vatiyye Askeri Üssü'nün kaybıyla başlayan Sisi hamleleri
Bölgesel politikalarda BAE ve Suudi Arabistan ile hareket eden Sisi, 18 Mayıs'ta Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın Vatiyye Askeri Üssü'nün Hafter milislerinden geri alındığını duyurmasından birkaç saat sonra Mısır ordusuna, "milli güvenliği korumak üzere savaşa hazır olma" talimatı verdi.

Savunma Bakanı Muhammed Zeki ve ordunun üst düzey komutanlarıyla gerçekleştirilen toplantı sırasında gelen Sisi'nin talimatı, Sina Yarımadası'ndaki terör olayları ve Libya ile olan batı sınırını kapsadı.

Sisi, Hafter milislerinin başkent Trablus ve çevresindeki tüm bölgelerden tamamen temizlenmesinin ardından ise ülke geneli için ateşkes çağrısı seçeneğini öne sürdü.

Mısır'ın başkenti Kahire'de 6 Haziran'da Hafter ve siyasi müttefiki Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile görüşen Sisi, düzenledikleri ortak basın toplantısında "Kahire Bildirgesi" isimli bir girişim duyurdu.

Sisi'nin, "Hafter ve Salih ile Libya'daki çatışmayı sona erdirmek için siyasi bir girişimde bulunma konusunda fikir birliğine vardık. Bu girişim kapsamında 8 Haziran itibarıyla tüm Libya genelinde ateşkes çağrısında bulunuyoruz." şeklinde duyurduğu girişim, Libya hükümeti tarafından kabul edilmedi.

Libya ordusunun gerçekleştirdiği operasyonlarla Hafter milisleri üzerindeki baskının devam etmesi üzerine Mısır yönetimi yeniden tansiyonu yükseltme dilini kullandı.

Son olarak önceki gün Libya sınırına yakın Mısır Hava Kuvvetleri birliklerini ziyaret ederek, yurt içi veya gerekirse sınır ötesi herhangi bir görevi yerine getirmek üzere "hazırlıklı olun" talimatı veren Sisi, Libya'ya yönelik tehditkar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık gerek kendimizi savunma açısından gerek Libya'da seçilmiş tek meşru otorite olan (Tobruk'taki) Temsilciler Meclisi'nin talebi üzerine olsun Mısır'ın (Libya'ya) yapacağı herhangi bir doğrudan müdahale uluslararası meşruiyet kazanmıştır. (Libya'ya müdahale durumunda) Hedeflerimiz, ülkenin batı sınırını korumak ve Mısır'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olması hasebiyle Libya'da güvenlik ve istikrarın hızlı bir şekilde sağlanmasını desteklemek, Libyalıların akan kanını durdurmak, derhal ateşkesi sağlamak ve Birleşmiş Milletler gözetiminde kapsamlı müzakereleri başlatmak olacaktır."

Körfez ülkelerinin Sisi'ye destek mesajları gecikmedi
Sisi'nin, "Libya'nın Sirte ve Cufra cephe hatlarını kırmızı çizgisi" olarak duyurduğu mesajı da tıpkı önceki hamleleri gibi Körfez ülkesi BAE, Suudi Arabistan ve Bahreyn'den destek aldı.

BAE Dışişleri Bakanlığı, Sisi'nin konuşmasından kısa süre sonra yayımladığı destek açıklamasında, "BAE, istikrarını ve güvenliğini sağlamak için yapacağı her türlü icraatlarından dolayı Mısır'ın yanında yer almaktadır." ifadesine yer verdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da Sisi'ye desteğini, "Mısır'ın güvenliği Suudi Arabistan'ın güvenliğidir." şeklindeki açıklamayla duyurdu.

Açıklamada, "Suudi Arabistan, sınırlarını ve halkını koruma hakkı konusunda Mısır'ın yanında yer almakta ve ona destek vermektedir." denildi.

Bahreyn Dışişleri Bakanlığı ise destek açıklamasında, "Sisi’nin sözlerinin Mısır'ın güvenliğini hedef alan herkese açık bir mesaj" olduğunu ileri sürdü.

Bahreyn'in Sisi'nin mesajını takdirle karşıladığı vurgulanan açıklamada, ayrıca Mısır'ın güven ve istikrarı için atacağı her adıma destek vereceklerine işaret edildi.

Libya ordusu: Savaş ilanı sayıyoruz
Sisi'nin açıklamaları ve Körfez ülkelerinin Mısır'ı savaşa sürükler nitelikteki destek mesajları Libya'nın uluslararası toplum nezdindeki meşru temsilcileri tarafından tepkiyle karşılandı.

Libya ordusuna bağlı Sirte ve Cufra Ortak Operasyon Dairesi Sözcüsü General Abdulhadi Dırah, yayımladığı açıklamada şunları kaydetti:

"Sisi'nin, kendi tabiriyle Sirte ve Cufra'nın kırmızı çizgisi olduğunu söylediği açıklamalar, ülkemizin iç işlerine apaçık müdahaledir. Bunu Libya'ya yapılmış açık bir savaş ilanı sayıyoruz."

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Sisi'nin Libya'ya yönelik askeri müdahale tehdidine, "Bu, Libya'nın egemenliğine tecavüz ve iç işlerine apaçık müdahaledir." sözleriyle tepki gösterdi.

Libya hükümeti Başkanlık Konseyi Üyesi ve Eğitim Bakanı Muhammed Ammari Zayid de "Sisi'nin beyanı Libya ve Kuzey Afrika'nın güvenliğine tehdittir." dedi.

Trablus'taki Libya Parlamentosundan yapılan açıklamada, Sisi rejiminin Libya’ya “nefsi müdafaa kisvesi altında” müdahale etme tehdidinde bulunarak, ülkenin egemenlik, güvenlik ve toprak bütünlüğüne zarar veren düşmanca tutum sergilediği vurgulandı.

Libya Devlet Yüksek Konseyi Üyesi Abdurrahman Şatır, Sisi'nin açıklamalarını "savaş davullarını çalmak" olarak değerlendirdi.

Libya'nın BM Daimi Temsilcisi Tahir es-Sunni ise Libya'ya yönelik askeri müdahale ile Sirte ve Cufra'nın Kahire için kırmızı çizgi olduğu mesajları veren Sisi'ye, Mısır'ın asıl kırmızı çizgilerini Sina Yarımadası'nda çizmesi gerektiğini hatırlattı.

Sunni, Sisi'ye tepkisini şu sözlerle sürdürdü:

"Libya'da Trablus'ta son bir yıl içinde masum insanlar öldürülürken sesiniz neden çıkmıyordu? Anlaşılan o kırmızı çizginiz o zaman çok uzaktaydı, karşı devrim projeniz çöktüğünde de iyice kısaldı. İstediğinizi denemekte özgürsünüz, ancak bu bizim yaklaşımımız değil. Devletin otoritesi yıkılmadı ve desteğimizi istiyorsanız, bizi rahat bırakın."

Dini alimlerin tepkisi
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin açıklamalarına dini alimler de tepki gösterdi.

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin Karadaği, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Akıllı her insan, Sisi'nin Mısır ordusuna Libya'ya müdahale için hazır olması talimatı karşısında hayret eder." ifadelerini kullandı.

"Kahire yönetiminin, yaşam kaynağı olan Nil Nehri'nden Mısır'ın payına düşen suyu kesme tehlikesine karşı ordusunu Etiyopya'ya yönlendirmesi gerekmiyor mu?" sorusunu yönelten Karadaği, Mısır halkının çıkarları yerine başka ülkelerin politika ve çıkarları için çabalamanın Kahire'deki mevcut darbe yönetiminin gerçek yüzü olduğuna dikkati çekti.

Lübnan'daki Şii alimlerden Hizbullah örgütünün ilk genel sekreteri Şeyh Subhi Tufeyli de Sisi'nin açıklamalarına tepkisini, "Mısır'ın askeri yöneticisi, Etiyopya ile karşı karşıya gelmemek için Hafter'in yenilgisinden sonra Libya halkıyla savaşma tehdidinde bulunuyor." ifadeleriyle gösterdi.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.