Eğitimde plansız programsız uygulamalar

Eğitim İş Sendikası Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, Eğitim İş Sendikası’nın vizyon ve misyonu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sendikanın, Eğitim İş kolunda örgütlü eğitim ve bilim emekçilerinin, özlük hak ve ekonomik çıkarlarını korumak ve insanca yaşam koşullarını sağlayabilmek için bir araya gelmiş çıkar topluluğu olduğunu ifade eden Yiğit, bu bağlamda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Başkan Yiğit, “Sendikamız başta üyeleri olmak üzere tüm çalışanların ortak ekonomik sosyal ve özlük mesleksel sendikal hak ve çıkarlarını koruyup geliştirerek onlara daha onurlu ve saygın bir yaşam düzeyi sağlamayı temel amaç edinmiştir. Sendikamız Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzenini, demokratikleşme ve ulusal eğitim hedeflerini geliştirerek korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermeyi temel görebilmektedir” ifadelerine yer verdi.

“KADINLARIN TOPLUMSAL YAŞAMA DÂHİL OLMASI İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ”
Eğitim İş Sendikası’nın kadın hak ve özgürlüklerini ön planda tutan bir sendika olduğu vurgusunu yapan Başkan Yiğit, “Sendikamız yine kadınların çalışma yaşamı ve toplumsal yaşam içinde ayrımcılığa uğramaması, çocuk haklarının engelli ve bakıma ihtiyaç duyan yurttaşların evrensel ölçütler de toplumsal yaşama uyumlu bir şekilde dâhil olabilmeleri için çaba göstermektedir” dedi.
“HİÇ BİR SİYASİ PARTİ İLE ORGANİK İLİŞKİMİZ YOK” 
Eğitim İş Sendikası’nın Cumhuriyet devrimleri ve cumhuriyetin kurucu değerlerini kendisine rehber kabul ettiğini de sözlerine ekleyen Yiğit, sendikasının emeğin en yüce değer olduğunu savunduğunu söyledi. Yiğit, “Sendikamız gericiliğe ve bölücülüğe karşıdır, emeği en yüce değer olarak kabul eder. Hiçbir siyasi parti ile organik ilişkiye girmeyiz. Bugünün yetkili sendikalarının aksine hiçbir siyasi partinin ve katiyetle de işveren olan hükümetin yandaşı olmayız, yedeğine düşmeyiz. Siyasi partilerle ilişki noktasında sendikal bağımsızlığı temel düstur olarak kabul ediyorum” şeklinde konuştu. 

“İŞVERENE PEŞKEŞ ÇEKTİRMEYİZ”
Sendikaların doğası gereği muhalif örgütler olduğunu aktaran Başkan Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sendikamızda çalışma ekonomisinin çıkarları toplamı sıfır olan ilişki biçimi olarak tanımladığı işçi işveren ilişkisi temel ilkemizdir. Yurt genelinde 52 bin, Konya’da ise 750 üyemiz var. İşverenle iyi ilişkiler kurabilmek için üyelerimizin hak ve çıkarlarını işverenin, siyasal ve ekonomik çıkarlarına peşkeş çekmeniz gerekir. Bizim sendikal duruşumuz asla buna müsaade etmez. Kamu çalışanları bilir ki Eğitim İş Sendikası özelde üyelerinin, genelde tüm kamu çalışanlarının çıkarlarını her şeyin üstünde tutar. Özellikle 15 Temmuz sürecinde yaşanan görevden almalar insanları tedirgin etti, insanlar maalesef korkuyor; ama inanın bana korkacak hiçbir şey yok. Eğitim-İş ulusalcı, vatanperver, laik, Atatürkçü yapıda olan bir sendikadır. Bu değerler, bu olgular bu ülkenin temel unsurlarıdır. İşte bu yüzden sizlerin aracılığı ile üstüne basa basa söylüyorum; korkmayın, bunu sadece gelin bize üye olun diye söylemiyorum. Demokratik haklarınızı kullanmaktan korkmayın.”
“TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN YANINDAYIZ”
Sendikanın üyelere yönelik birçok faaliyet gerçekleştirdiğini belirten Yiğit, “Üyelerimize elimizden geldiği kadar, panel, eğitici faaliyetler, ayrıca sendika bünyemizde oluşturmuş olduğumuz sanatsal etkinlikler düzenliyoruz. Fakat sendika olarak asıl görevimiz, üyemiz olsun olmasın, herhangi bir sorunda tüm öğretmenlerimizin yanındayız. Gerek hukuksal, gerekse örgütsel gücümüzü kullanarak öğretmenlerimizin her türlü sorunlarında destekçileriyiz” ifadelerine yer verdi.

“OLAN ÇOCUKLARA OLDU”
Eğitimdeki sorunları da dile getiren Başkan Yiğit, AK Parti’nin eğitim politikalarında ciddi yanlışlar yaptığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü, “Ülkemizdeki en öncelikli konu eğitimin kalitesi. Maalesef 18 yıldır AK Parti iktidarında eğitim delik deşik oldu. Neredeyse her sene sistem değiştirildi. Olan çocuklarımıza oldu. Bakanlığın özellikle çeşitli cemaat ve ne idüğü belirsiz dernek ve vakıflarla yapmış olduğu protokollerle okullarımız yol geçen hanına döndü. 4 + 4 + 4 zorunlu kesintisiz eğitim yasasının ilk mezunları yani sekizinci sınıftan dokuzuncu sınıfa liseye kayıt yaptıracak öğrenciler bu sene mezun oluyorlar. Yasa çıktığı yıl 2012’de ilkokula kayıt olma yaşı 60 aya indirilmişti. Dolayısıyla o sene normal kaydın çok üzerinde çocuğunuzun ilkokulun birinci sınıfa kaydettirmiştik. Bu sene İlk defa dokuzuncu sınıfa 1 milyon 800 binin biraz üzerinde öğrenci kayıt olacak elimizdeki verilere göre 480 binin üzerinde bir öğrenci geçmiş yıllar ortalamasının üzerinde dokuzuncu sınıfa kayıt için liselerimizin kapılarını çalacak. Bu durum ciddi bir derslik açığıyla yüz yüze olduğumuzun resmidir.”
“İKTİDARA ŞİRİN GÖZÜKMEK İÇİN TÜM OKULLARI İMAM HATİP LİSESİ YAPTILAR”
Konya özelindeki eğitim sistemi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Başkan Yiğit, yerelde etkili olan bürokratların bütün okulları İmam Hatip Lisesi haline getirmesini de eleştirdi.  Başkan Yiğit, “Maalesef Konya’mızda genel eğitim politikasından nasibini aldı. Özellikle yerelde etkili olan bürokratlar ve diğer ileri gelenler, sırf iktidara şirin gözükmek için plansız ve programsızca her önüne gelen okullarımızı imam hatip yapma sevdasına düştüler. Olan ise çocuklarımıza ve velilerimize oldu. Etrafınıza bir bakın, maddi durumu biraz iyi olan aileler çocuklarını özel okullara gönderiyor, olmayanlar ise adres değişikliği yoluna başvurarak, imam hatip haricindeki düz ortaokul ve liseleri tercih ediyor ama maalesef tüm bu yaşananlara rağmen yanlışa ısrar ediliyor. Ama onlarda farkında ki artık deniz bitti, şimdi kendi elleriyle imam hatipleşmeyi kendileri kontrol altına almaya başladılar” diye konuştu. (Ayşegül Ertul)