MEB bursuyla İngiltere'deki üniversitelerden kabul alan kardeşler Londra'da buluşacak

Erzurum'da yaşayan Değirmençay ailesinin dört çocuğundan biri olan 27 yaşındaki Abdullah Değirmençay, MEB'in yurt dışı burs programına başvurması sonucu 2018'de University College London'da Dokuz Eylül Üniversitesi adına "İmmunoloji ve Aşı Geliştirilmesi" alanında çalışma hakkı kazandı.

Ailenin 24 yaşındaki diğer çocuğu Muhammed Hanifi Değirmençay ise Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesini üniversite ikincisi olarak bitirmesinin ardından MEB'in yurt dışı burs programına başvurdu.

Başvuru sonucu Cambridge ve Oxford üniversitelerinden kabul aldığını ağabeyinden öğrenen başarılı öğrenci, iki üniversite arasından Oxford'u tercih etti.

Burada RTÜK adına "Bilişim Hukuku" alanında lisansüstü eğitimi almaya hak kazanan Değirmençay, University College London'da doktora öğrenimini sürdüren ağabeyiyle aynı ülkede okuyacak.

Dünyanın önde gelen üniversitelerinden eğitim alma hakkı kazanan Muhammed Hanifi ve Abdullah kardeşler, Türkiye'ye döndüklerinde ülke yararına işler yapmayı hedefliyor.

- "Oxford ya da Cambridge'de okuyabilir miyim fikri ilk zamanlar hayal gibi geldi"

Muhammed Hanifi Değirmençay, Oxford'u kazanma serüvenini, yaz tatili için ailesiyle geldiği memleketi Konya'nın Sarayönü ilçesindeki evinde AA muhabirine anlattı.

Babasının Erzurum Atatürk Üniversitesinde akademisyen olması dolayısıyla eğitim hayatına bu şehirde başladığını belirten Değirmençay, Bilkent Erzurum Laboratuvar Lisesinden mezun olduğunu söyledi.

Değirmençay, Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik bölümünde okuduğu sırada üniversitenin hukuk fakültesine geçiş yaptığını dile getirerek, "Bilkent Hukuk Fakültesini üç buçuk senede ikinci olarak bitirdim. Orada alanında uzman hocalardan eğitim alma fırsatım oldu. Onlar da yurt dışında okumamı telkin ettiler. Çok faydalı bir eğitim yaşamım oldu diyebilirim." ifadesini kullandı.

MEB'in yurt dışı burs programına başvurması konusunda ağabeyinin de yönlendirdiğini anlatan Muhammed Hanifi Değirmençay, "Oxford ya da Cambridge'de okuma" fikrinin ilk zamanlar hayal gibi geldiğini vurguladı.

- "Kovid-19 hastasıyken Oxford'dan kabul aldığımı öğrendim"

Değirmençay, üniversitedeki hocalarının referans olmasıyla başvuru sürecinin başladığını ve bu sürecin çok stresli geçtiğini belirtti.

Cambridge'den kabul aldığını ağabeyinin haber verdiğini ifade eden Değirmençay, şöyle devam etti:

"Oxford müjdesini de yine bir cuma akşamı öğrenmiştim. Devamında Kovid-19'a yakalandığımızı öğrendik. Böyle bir ana denk geldi, buruk bir andı aslında. Hem Oxford hem de Cambridge kabulünü aldığımı öğrendim. Bir yandan tebrik mesajları yağıyordu, bir yandan da Kovid-19'un ağrılı, sancılı süreci başlamıştı. Biraz arada kaynadı. Kovid-19'u hafif atlattık ancak onun şoku da yetiyor, o anı baskıladı diyebilirim."

Değirmençay, Oxford'u kazandığı için ailesinin gurur duyduğunu ve ağabeyinin kendisini İngiltere'de dört gözle beklediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Londra'da okulumun uzaklığı nedeniyle ne yazık ki ağabeyimle kalamayacağım. Ancak şöyle bir artısı olacak, Oxford kültürünü elde edebileceğim. Bu düşünceyle oradaki kampüste kalmam daha faydalı olacak. Ağabeyimle gerek dil anlamında gerekse oradaki eğitim ahlakını edinebilmem adına Oxford'da kalmamı daha uygun bulduk. Beni, Londra'da abim karşılayacak. Bana deneyimlerini aktaracak, beni her adımda destekleyecek, orada sırtımı yaslayabileceğim bir dağ var diyebilirim. O da benim gelmemi dört gözle bekliyor. Kovid-19 sürecine bağlı olarak gidişim planlanacak, Oxford serüveni biraz sancılı da olsa mutlu ve güzel bir süreçti."

- "YLSY programı çok önemli bir fırsat"

MEB tarafından yürütülen Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) bursları programının önemine değinen Muhammed Hanifi Değirmençay, şu ifadeleri kullandı:

"Bu program kesinlikle çok önemli bir fırsat. Türkiye, ülkesinin gençlerini tüm dünyanın önde gelen en önemli üniversitelerine göndermeyi taahhüt ediyor ve öğrencisinin arkasında da duruyor. Amaç elbette sadece 'yurt dışına gidiyorum' gibi olmamalı. O okullardaki eğitim kültürü, çalışma ahlakıyla dönülmeli. Şu an benim gideceğim üniversitedeki insanlar aynı zamanda Avrupa Birliği gibi birçok kurum bünyesinde danışmanlık görevi üstlenmişler. Bazıları doğrudan devletlere danışmanlık yapıyor. Bu insanlar yalnızca akademik olarak çok iyi değiller, aynı zamanda bilgilerini pratiğe de aktarıyorlar. Biz de inşallah o okullardaki eğitim kültürü ve çalışma ahlakını edinip ülkemize dönersek çok daha verimli bir şekilde hizmet edebilir konuma geliriz."

- "Cambridge ve Oxford'dan kabul almak çok onur verici bir durum"

Ağabey Abdullah Değirmençay ise Erzurum Atatürk Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden 2016'da mezun olmasının ardından MEB burslusu olarak İngiltere'de eğitim hakkı kazandığına işaret etti.

Bu kapsamda Orta Doğu Teknik Üniversitesinde 4 ay süren dil eğitiminin ardından yapılan sınavda başarılı olduğunu aktaran Değirmençay, University College London'da 12 haftalık dil eğitiminin ardından "İmmunoloji ve Aşı Geliştirilmesi" alanında yüksek lisans programına başladığını söyledi.

Abdullah Değirmençay, aynı bölümde doktora çalışmasını sürdürdüğünü bildirerek, "Hanifi'ye güvendiğim için aslında bu burs programına yönlendirdim. Kendisi çok başarılı, gayretli, idealist biridir. Hanifi'ye, Cambridge ve Oxford'dan kabul aldığını ilk ben haber verdim. İki okuldan da kabul almak sizler de takdir edersiniz ki çok onur verici bir durum, ailecek sevindik." diye konuştu

Kardeşini Londra'da karşılayacağı için çok mutlu olduğunu ifade eden Değirmençay, "Benim ikamet ettiğim yerde birlikte zaman geçireceğiz. Eğitim zamanı yaklaşınca da kendisiyle Oxford'a geçip, onu yurda yerleştireceğim. Arada, hafta sonları buluşmalarımız olacak. Bu şekilde 1 yıl bizi bekliyor." ifadesini kullandı.

Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim üyesi baba Prof. Dr. Veyis Değirmençay ve anne Ayla Değirmençay da çocuklarının başarıları dolayısıyla çok mutlu olduklarını dile getirdi.