Necmettin Erbakan Sempozyumu düzenlendi

Necmettin Erbakan Sempozyumu düzenlendi

Medeniyet Fikir Düşünce Siyaset İktisat Derneği Konya Temsilciliği tarafından 26-27 Aralık 2020 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Sempozyumu düzenlendi

Medeniyet Fikir Düşünce Siyaset İktisat Derneği Konya Temsilciliği tarafından 26-27 Aralık 2020 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Sempozyumu düzenlendi. Online gerçekleşen sempozyumda Necmettin Erbakan Sempozyumunun birinci gününde Medeniyet Derneği Genel Başkanı Ali Öztürk’ün oturum başkanlığında Devlet Eski Bakanı Teoman Rıza Göneri, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, 20.Dönem Bolu Milletvekili Mustafa Yünlüoğlu ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Mahmut Hakkı Akın konuşmacı olarak yer alacak. Sempozyumun 2. gününde ise Avukat Veli Tolu moderatörlüğünde Kamu Başdenetcisi- Ombudsman Şeref Malkoç, AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş ve İKADAV Başkanı Ömer Korkmaz konuşmacı olarak yer aldı.

‘ERBAKAN HOCAMIZIN İDEALLERİNİ YENİ NESİLLERE BULUŞTURMAYA GAYRET EDİYORUZ’

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Medeniyet Derneği Konya Temsilcisi Veyis Ersöz Necmettin Erbakan’ı anlamaya, ideallerini yeni nesillerle buluşturmaya gayret ettiklerine dikkat çekerek, “Bizler ne yazık ki pandemi nedeniyle aynı çatı altında toplanıp bu programı hayata geçirememiş olmanın üzüntüsünü yaşamaktayız. Konya’mızın ve ülkemizin yakın tarihine derin izler bırakan 54. Hükümet Başbakanı, Konya’nın medarıiftiharı, gönlü mazlumdan yana olan değerli büyüğümüz Necmettin Erbakan’ı anlamaya, ideallerini yeni nesillerle buluşturmaya gayret etmekteyiz.  Bu bağlamda başta Genel Başkanımız, Genel Merkez Yöneticilerimiz, il ve ilçe temsilciliklerinde görev alan tüm mensuplarımıza, programımıza destek veren Necmettin Erbakan Üniversitesi, Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu ve üyelerine, kıymetli STK yöneticilerine, Konya Yenigün Gazetesi, Yeni Meram Gazetesi, programımızı canlı yayınlayan KON TV’ye, bizlere teknik destek veren ARDEV Vakfı’na ve yöneticilerine, programımıza değerli vakitlerini ayırararak zenginlik katan değerli katılımcılarımıza, ekranları başında programımızı takip eden tüm misafirlerimize teşekkür ederiz. “ ifadelerine yer verdi.

‘ERBAKAN HOCANIN UFKU GENİŞTİ’

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ufkunun geniş olduğuna dikkat çekerek, “Hocanın ufku çok genişti. Allah ondan razı olsun. Erbakan Hoca’nın en önemli özelliği de şuydu: Erbakan Hoca sadece Erbakan Hoca değildi. Arkadaşlarıyla Erbakan Hoca’ydı. Bütün arkadaşlarına sadıktı, vefalıydı, severdi. Hepsine görev verirdi. Kimsenin görevsiz kalmasını istemezdi. Kendi özel kadrosunun yanında ikinci, üçüncü kadroyu da yetiştirdi. O dönem cemaat liderlerinin çoğu bunu anlamadı. Zannettiler ki, Erbakan Hoca istişareye önem vermeyen, kimsenin önünü açmayan birisi. Halbuki şimdi geçmişe bakıyoruz, bugünlere bakıyoruz. Bugün Türkiye’deki elle tutulur STK’ların hepsi, MÜSİAD’tan MEMUR-SEN’e kadar diğer STK’lara kadar hepsinde rahmetli Erbakan Hoca’nın fikri, yönlendirmesi, yol açıcılığı vardır. Erbakan Hoca insan yetiştirir, insanın önünü açardı. En önemli özelliklerinden bir tanesi de İslam’ı dört duvarın arasından çıkarıp meydana indirdi. Teknoloji, siyaset, yönetim alanında rahmetli Hoca hepimize örnek oldu.” diye konuştu.

‘FİKİR, DÜŞÜNCE VE AKSİYON İNSANIYDI’

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Fikir, düşünce ve aksiyon insanı olduğuna dikkat çeken Devlet Eski Bakanı Teoman Rıza Göneri, “Vefatının 10. Yılında da fikirlerinin konuşulması artarak devam ediyor. Bu da diğer liderlere olan farkını halkla teması açısından, ortaya koyduğu vizyon açısından net olarak ortaya koyuyor. Fikir, düşünce ve aksiyon insanıydı Erbakan Hocamız. Bugün pek çok fikir insanı vardır. Düşünceleriyle insanlara hizmet etmiştir. Ama bunu aksiyona çeviren, insanlara yansıtan, bunun etrafında kitleler oluşturan, dönüşüm yaşatan kişi sayısı çok azdır. Bunların başında Erbakan hoca gelmektedir çağımızda. Çok iyi yetişmiş bir derviştir Erbakan Hoca. Bir mücahittir, ideologdur, beyefendidir, önder ve lider kişiliği vardır. Erbakan Hoca kadar medeniyetimize, İslam’ın üstünlüğüne, İslam’ın insanlara refah getireceğine huzur, mutluluk, saadet getireceğine inanan başka ikinci bir kişi tanımadım. Son derece nazik, edepli, her zaman önü ilikli duran, hiçbir zaman hayatında bacak bacak üstüne attığını görmediğiniz bir edebe, nezakete sahiptir. Son derece nezih, şık ve temiz giyinirdi. Enerjik ve dinamikti. Son derece güzel sözlüydü. Güler yüzlüydü, vefalıydı. Merhametliydi. Erbakan Hoca’nın çeşitli olaylar karşısında gözyaşını tutamadığını çoğu zaman biliriz. Aşırı zekiydi. Çok kuvvetli de bir hafızası vardı. Aşırı da çalışkandı Erbakan Hocamız. Nüktedan, zekicede espriler yapan birisiydi.” ifadelerini kullandı.

‘ERBAKAN HOCA’YI TANIMAK İÇİN ERBAKAN HOCA’YI İYİ TANIMAK LAZIM’

Erbakan Hoca’yı tanımak için Erbakan Hoca’yı iyi tanımak gerektiğine dikkat çeken 20. Dönem Bolu Milletvekili Mustafa Yünlüoğlu, “Erbakan Hoca’yı tanımak için Erbakan Hoca’nın sosyolojik, ekonomik kültürel bugünkü zamanı iyi tanımak lazım. Erbakan hoca’yı tanımak için Erbakan hoca’dan önceki geçmişi iyi bilmek lazım. Hoca’yı nispette dinamik hale getiren, aktör haline, muhalif hale getiren sebepleri iyi bilmek lazımdır diye düşünüyorum. Çünkü Erbakan hoca Allah Demenin yasak olduğu bir dönemlerde yetişmiş insandır. Bu harekatın arka planında çok eziyet, ter dökme, çok gözyaşı, çok sürgünler, idamlar vardır. Biz Erbakan Hoca’nın geçliğinde Türkiye’nin kimler tarafından idare edildiğini biliyoruz. Refah Partisi’ni kapatan  zihniyetle o günün Kılıç Aileleri, Kel Alileri, Necip Aileleri ve bir takım İstiklal Mahkemeleri adı altında bu milletin okumuş kadrolarının idam edildiğini, bir kısmının sürgün edildiğini, geriye kılıç artığı dediğimiz insanların bu milletin dinine imanına üstad gibi, Said-i Nursi gibi, Gönenli Mehmet Efendi gibi insanlar bu temeli attı. Bunun üzerine bu fikirleri aksiyona getiren, pratiğe dökme de rahmetli Erbakan Hocam oldu. Bu işin enfüsi tarafı hem de Erbakan Hoca’nın ilim, bilim tarafı, entelektüel tarafı, hem batıyı hem doğuyu, hem maddeyi hem manayı bilmesi Erbakan hoca’yı Türkiye’deki siyasi anlayışlardan çok başka noktaya getirdi. Eğer bugün sizler, bizler varsak, sizin reklamlarda gösterdiğiniz akademiler varsa ve benzeri Türkiye’nin birçok yerinde yüzlerce konumu ne olursa olsun insanlar varsa Erbakan Hoca’nın atmış olduğu tohumların meyve vermesinden başka bir şey değil.”

‘MİLLİ GÖRÜŞÜN SINIRLARI AÇMASINI SAĞLADI’

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) öğretim Üyesi Mahmut Hakkı Akın da Milli Görüş hareketinin sınırları açtığına dikkat çekerek, “Milli görüş hareketi Türkiye’de siyasetin sınırlarının sadece Türkiye’nin mevcut sınırları içerisinde yapılamayacağını gösterdi. 3 tane hedefi vardı: Bir; Türkiye’nin kendi içindeki, kendi sınırları içerisindeki siyaseti. Önce burada başlandı sağlanması. Kendisini öteki olarak  hiç kimsenin hissetmemesi. İkinci  olarak İslam Birliği’nin sağlanması. Önce Osmanlı hinterlandında sonra da bütün Müslüman coğrafyaya ulaşacak bir siyasetin inşa edilmesi. Üçüncüsü de bir o kadar önemli. İnsanlık tarihi bize bir şey gösteriyor. İnsanlık tarihi İslam’ın yükseldiği, İslam’ın altın çağını yaşadığı dönemde insanlığın da altın çağ yaşadığını gösteriyor. Çünkü Müslümanlar sadece kendileri gibi olanları yaşatanlar değil aynı zamanda kendileri gibi olmayanları da yaşatanlardı. Şu iki şey karıştırılmamalı. Rahmetli Erbakan’ın antisiyonist olduğunu biliyoruz. Siyonismle ilgili ciddi anlamda bir mücadelenin içerisinde olduğunu biliyoruz. Erbakan antisemitist değildi. Antisiyonistti. Siyonism Yahudiliğin en büyük baş belasıdır. Bütün etrafındaki herkese zarar verir. Ancak en büyük zarar Yahudiliğedir. O yüzden bu hareketin antisemitist değil antisiyonist olduğunu da vurgulayalım. İzleri devam ettiği, Türkiye’ye önemli bir miras bıraktığı için bugün anıyoruz. Ama önemli olan anlama yönünde çalışmaların artması ve bizim de kendi görevimizi yerine getirmemizle ilgili rahmetli Erbakan’a ve mücadelesine bakabilmemizdir.”

‘ERBAKAN HOCA’NIN BIRAKTIĞI TOHUMLAR HALA YEŞERMEYE DEVAM EDİYOR’

Erbakan hoca’nın bıraktığı tohumlar hala yeşermeye devam ettiğine dikkat çeken Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, “Rahmetli Erbakan hoca’nın bıraktığı tohumlar hala yeşermeye devam ediyor. Zaman zaman bu tohumlar üzerine kar yağabilir, zaman zaman kuraklık veya don olabilir. Ama bu tohumlar sağlam tohumlar. Hem insan yetiştirmeye hem fikir üretmeye hem de müessese kurmaya devam edecektir. Türkyie Cumhuriyeti’ni 2. Yüzyılında da önemli ölçüde bu fikirlerin yöneteceği kanaatindeyim. Kıbrıs davasını dava olarak görürdü. Özellikle 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yağmış olduğu mücadeleleri her seferinde büyük bir zevkle anlatırdı. Eğer bugün Kıbrıs’ta Türkiye söz sahibiyse, eğer bugün Kıbrıs’ın çevresinde doğalgaz ve benzeri çalışmaları Türkiye yapabiliyorsa bunu 1974’teki Barış Harekâtı’na, ebetteki Sayın Ecevit’in Başbakan olarak vardır. Ama onu da harekete geçiren güç Erbakan Hoca’nın direnci, azmi, mücadelesi olmuştur.” dedi.

‘MİLLİ GÖRÜŞ İSLAM DÜNYASINA ÇOK BÜYÜK VİZYON KAZANDIRDI’

Milli Görüş’ün islam dünyasına çok büyük vizyon kazandırdığına dikkat çeken AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, “Milli Görüş Hareketi ayakları Türkiye topraklarına basan bir harekettir. Tarihiyle ve tarihinin önemli aktörleriyle problemli değildir. Bu topraklar üzerinde yeşermiş olan sahih İslami gelenekle problemli değildir. Bu açıdan ayakları bu topraklara basan yerli bir siyasi düşüncedir. Milli Görüş İslam dünyasına çok büyük vizyon kazandırdı. Erbakan Hoca’nın bütün hayatı İslami bir mücadele temelinde geçti. “Siz bizim ne yaptığımızı zannediyorsunuz. Biz sadece Allah rızasını kazanmak için yapıyoruz ne yapıyorsak.” demişti. Bir siyasi partinin çatısı altında Allah rızasını kazanmak için mücadele yeni bir şey. Bir profesörün, teknik bir mühendisin, medrese geleneğinden gelmeyen bir mühendisin, medrese geleneğinden gelen hoca efendilere taş çıkartırcasına İslam önderliği yapması yeni bir şey. Hep demokrasinin, legalitenin içerisinde kalarak, şiddete hiç başvurmadan,muhteşem bir vizyon, geçmişin mirasına sahip çıkan, ama bugünü çok iyi okuyan, geleceğin dünyasını çok iyi okuyan bir İslam lideriydi. Allah ondan razı olsun.”

‘YOL HARİTASINI BELİRLERKEN ÖNCE AHLAK VE MANEVİYATI TEMEL ALIYORDU’

İstanbul Kültürler Arası Dayanışma Eğitim ve Araştırma Vakfı (İKADAV) Başkanı Ömer Korkmaz da, “Erbakan Hoca Başbakanlıkta şeyhleri toplamış, hocaları davet etmiş bu yüzden iktidardan uzaklaştırıldı.” Deniliyordu. Bunun için iktidardan uzaklaştırılmadı. Erbakan Hoca’yı iktidardan uzaklaştırma kararını İstanbul dükkanları, İstanbul sermayesi vermiştir. Çünkü onlardan halkın parasını geri vermesini istedi. “Milletin parası getirin Bakanlıklara koyun. Biz bu paralarla ülkeye hizmet etmek istiyoruz.” dedi. Erbakan Hoca’nın hayatı yerliydi, milliydi. Türkiye merkezli düşünüyordu. Onun için Erbakan Hoca’ya muhalif olanlar her şeyi söyleyebilirler ama onun milliği konusunda kimse laf edemez. Onun bu topraklar dışında bir yerle bağlantısı olduğunu kimse söyleyemez. Bunu da bütün hareketlerinde göstermiştir. Benim hayatımda etkili olan en önemli noktalardan bir tanesi Erbakan Hoca’nın cihat anlayışı, cihat tanımıdır. Erbakan Hoca’nın bize öğretmiş olduğu cihadı biz Milli Görüşçüler olarak dünyanın her yerinde, en kritik ortamlarda bile çok rahat bir şekilde savunuruz ve söyleriz. Cihat kavramının dünyada kirletilmesine rağmen, 3-5 tane cahil gencin uluslararası istihbarat örgütlerince kullanılarak cihat kavramının kirletilmesine rağmen biz Milli Görüşçüler cihadı halen çok rahat bir şekilde savunabiliriz. Çünkü bizim cihat anlayışımız yapıcı, kalkınmacı, üretken ve barış merkezli cihat anlayışıdır. Dünya barışının cihattan geçtiğini anlatan bir lidere mensup olduğumuz için de onun anlattığı cihat hiçbir zaman ne bu toplumu ne de bu ülkeyi rahatsız etmiştir. Onun cihat anlayışından dolayı doğru dürüst bir davası bile yoktur. Cihat anlayışı sevimli bir cihat anlayışıydı. İnsanlığın kurtuluşu için kurtuluş mücadelesi için vermiş olduğu bir cihattı. Onun için ahlak siyasetin temelini oluşturuyordu. Önce maneviyat derken “Ahlakın olmadığı yerde siyaset olmaz. Ahlaksız bir siyaset de siyaset olmaz” diyordu. Bunu yağarken de bütün davranışlarını seçerken, yol haritasını belirlerken önce ahlak ve maneviyatı temel alıyordu.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.