Ürdünlü öğrenciler seçmeli ders olarak Fransızca yerine Türkçeyi tercih ediyor
YEE, mart ayında Türkçenin seçmeli ders olarak okutulması için Uluslararası Kingston Okulları ile iş birliği anlaşması imzalamasının ardından, öğrenciler ile veliler için birtakım toplantılar düzenleyerek, burs ve lise eğitiminin yanı sıra Türkiye'deki üniversitelerden kabul alma fırsatlarına ilişkin bilgilendirme yaptı.
Yeni eğitim-öğretim yılının eylül ayında başlamasıyla beraber Uluslararası Kingston Okullarında okuyan öğrenciler, diğer dillerden ziyade seçmeli dil olarak Türkçeye yöneldi.
Kingston Okulları Müdürü Ebu Amara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Geçtiğimiz mart ayında YEE ile okullarımızda öğrencilere seçmeli dil dersi olarak Fransızcanın yanı sıra Türkçe öğretimi için bir anlaşma imzaladık." dedi.
Ebu Amara, Türkçeye olan yoğun ilgiye dair şunları söyledi:
"Öğrencilerin Türkçe dersine yönelik yoğun talepleri bizi şaşırttı. Fransızca yerine Türkçe dersini seçenlerin sayısı yaklaşık 900 öğrenciye (1000 öğrenciden) ulaştı ve sayı giderek artıyor."
Türkçe öğrenimine 4. sınıftan başlayarak, 12. sınıfa kadar devam etme kararı aldıklarını ifade eden Ebu Amara, diğer küçük sınıflardan da taleplerle karşılaştıklarını, yoğun talep üzerine öğrenci velileri ve isteyenlere Türkçe öğretimi için cumartesi gününden itibaren sınıf açılacağını belirtti.
Ürdünlü öğrencilerin tercihi Türkiye
YEE Müdürü Cengiz Eroğlu da öğrencilerinin çok kısa sürede Türkçe öğrenmek için yoğun talep oluşturmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Merkezin bu talebi karşılamak için okullara daha çok nitelikli öğretmenler sağlayacağını dile getiren Eroğlu, "Okul müdürünün bana anlattığına göre, lise düzeyinde 50 öğrenciden 40'ı Türkçe dersine katılıyor." ifadesini kullandı.
Bu katılımın nedeninin, öğrencilerin ve velilerin Türk üniversitelerine kabul mekanizmaları, burslar ve tercihleri hakkında daha önce yapılan bilgilendirme toplantıları olduğuna işaret eden Eroğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, Ürdünlü öğrenciler için tercih edilen yer ve ülkenin çeşitli üniversitelerinde yaptığım toplantılarda da bu netleşti. Çoğunun, hatta hepsinin eğitimlerini Türkiye'de tamamlamak istediğini gördüm."
Eroğlu, eğitimini tamamlamak ve turizm amacıyla Türkçe öğrenmek için enstitüye gelenlerin sayısında önemli ve gözle görülür bir artış olmasının da bunu kanıtladığını aktardı.
"Bir dil bir insan"
Lise öğrencisi Sellaf Subeytan, Türk dilini çok beğendiği için öğrenmek istediğini söyledi.
Türkçeyi Arapçaya yakın bir dil olarak değerlendiren Subeytan, "Türkçe öğrendikten sonra İstanbul'a gittiğimizde bir yerden bir yere giderken hiçbir zorluk yaşamadık. Türkiye çok güçlü bir ülke ve onu çok seviyorum. Belki ileride Türkiye'de eğitim veya iş fırsatım olur." diyerek sevgisini ve hayalini dile getirdi.
İlkokul öğrencisi Helin Zehran da ablası Türkçe öğrenirken ondan bazı kelimeler duyarak ezberlediğini ifade etti.
Türk dilini öğrenmek istediğini aktaran Zehran, "Türkçe çok güzel bir dil. Türkçe öğrenmeye başladığım için çok mutluyum. Türkiye de çok güzel bir ülke, belki ileride Türkiye'de okuyabilirim." diye konuştu.
Ortaokul öğrencisi Emel Akil de küçüklüğünden beri Türkçe öğrenmek istediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Türkçede bir dil bir insan diye bir söz var. Türkçe öğrenme fırsatını yakaladığımda çok mutlu oldum. Türkçeyi seviyorum çünkü beni sürekli araştırma içinde tutuyor."
Türkçe tercih ediliyor
Uluslararası Kingston Okullarında Türkçe öğretmenliği yapan Bera Ahmed, Türkçe öğreniminin "iki ülkenin coğrafi, kültürel, dini ve sosyal yakınlığı nedeniyle son yıllarda Ürdün'de yaygınlaştığına şahitlik ettiğini" aktardı.
Türk dizilerinin Arap dünyasında izlenme oranlarının yüksek olması ve öğrencilerin Türkiye'de burs veren üniversitelerde okuma isteği nedeniyle Türkçe öğrenmenin tercih edildiğini belirten Ahmed, şunları kaydetti:
"Altı yıllık Türkçe öğretimi tecrübeme göre, öğrencilerin hedefleri yaşlarına ve dil öğrenmeye olan sevgilerine göre değişiyor. Türkiye'nin Ürdün'e yakınlığı ve turizm, ticaret ya da iş için ziyaret kolaylığı nedeniyle Türkçe öğrenmeyi diğer dillere tercih eden çok sayıda öğrenci var."
Türk ve Ürdün halklarının örf, adet, gelenek ve yaşam tarzları açısından nispeten birbirine benzediğini söyleyen Ahmed, "bu iki milletten her birinin diğerinin dilini öğrenme ve kültürünü daha derinden keşfetme arzusu taşıdığı" değerlendirmesinde bulundu.
Bir diğer öğretmen Zevat el-Lubani ise öğrencilerin her yönüyle ilgilerini çeken bu dili öğrenmek için tam bir istek gösterdiklerini belirtti.
Lubani, bu isteğin sebeplerini ise Türkçenin Arapçaya yakınlığı, Türk devletinin büyük tarihi ve Ürdün'le Türkiye'nin coğrafi yakınlığı şeklinde sıraladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.