Deprem konutlarının yüzde 45’i teslim edilebildi
Deprem felaketinin üzerinden tam iki yıl geçti. Çok sayıda ilde yıkıma neden Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin sosyal, psikolojik ve ticari alanlarda yaraları hala sarılmaya çalışılıyor. İki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinin en önemli sorunu barınma. Bölgede bir diğer önemli sorun ise küçük esnafın iş yerleri tamamlanmadığı için ticari hayatını sürdürmemesi. Bölgedeki iş dünyası temsilcileri, ticaretin ayağa kalkması için işyerlerinin bir an önce teslim edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, yaşanan afette Malatya’da 35 bin 680 binanın ağır hasar aldığını 27 bin 500 bağımsız işyeri ve ofisin kullanılamaz hale geldiğini, yapı stoku zararında Hatay’dan sonra 2’nci, iş yeri zararında ise 1’inci sırada olduklarını kaydetti. Şehrin bir şantiyeyi anımsattığını ifade eden Sadıkoğlu, “55 bini şehir merkezinde olmak üzere 100 bin vatandaşımız ve 3 bin 500 esnafımız, 3’üncü kışını konteynerlerde geçiriyor. 103 bin bağımsız konuta ve iş yerine ihtiyacımız var. Ancak, şuana kadar kurası çekilen konut sayısı sadece 26 bin 305. Bu rakam ihtiyacın yüzde 25’ine tekabül ediyor, anahtar teslimi oranı ise daha düşük. Teslim edilen iş yeriyse hiç yok. Konutların ve iş yerlerinin hızlıca tamamlanmasını bekliyoruz. Bakanlarımız 2025 sonu itibariyle tüm konut ve iş yerlerinin teslim edileceğini söylüyor. Özellikle iş yerlerinin bir an evvel adaletli bir şekilde teslimini bekliyoruz. Ticaretini ayağa kaldıramadığımız bir şehrin toparlanmasını beklemek yanlış olur” dedi.
“İHRACATTA DEPREM ÖNCESİ SEVİYEYİ YAKALAYAMADIK”
Kentteki sanayicilerin en önemli sorunlarından birisinin nitelikli personel göçü olduğunu ifade eden Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “TÜİK’in açıkladığı resmi rakamlara göre deprem sonrası Malatya’dan 102 bin 621 kişi nüfusunu başka şehirlere aldı. Nüfusunu almadan gidenlerle bu sayısının 200 bini bulduğunu ön görüyoruz. Organize Sanayi Bölgemiz çok şükür depremde ayakta kalmayı başardı. Ancak, fabrikalarımızı etkileyen en önemli etken personel sorunu oldu. OSB’mizde deprem öncesi 42 bin olan personel sayısı şuanda 30 bine düşmüş durumda. Bu sorun sanayide üretim kapasitesini ve kent ihracatını olumsuz etkiliyor. Deprem öncesinde yıllık 455 milyon dolar olan ihracatımız, depremin etkisiyle 2023’te %13 düşüşle 392 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılına baktığımızda; 2023’e göre yüzde 8,7 artışla 426 milyon 320 bin dolar olarak gerçekleştirdik. Depremin yaşandığı 2023 yılına göre ihracatımızı artırsak da deprem öncesi seviyeye hala ulaşamadık” diye konuştu.
“DAHA KAPSAYICI DESTEKLERE İHTİYAÇ VAR”
Depremden en çok etkilenen kentler için en önemli desteğin mücbir sebep hali olduğunu vurgulayan Başkan Sadıkoğlu, şöyle devam etti: “Her türlü vergi, ceza, gecikme faizi ödeme süresini, SGK ve BAĞKUR prim ödemelerini öteleyen mücbir sebep hali için hükümetimize teşekkür ediyoruz. 2022 yılı sonu itibarıyla cirosu 2,5 milyon liranın altında olan firmaların mücbir sebep hali 31 Mayıs’a kadar uzatıldı. Ancak açıklanan sürenin ve kapsamın beklentimizi karşılamadığını vurguluyoruz. Kısa süreli uzatmalar tedavi değil, pansuman niteliğinde. Depremzede firmalara hızlıca finans desteği sunulmalıdır. Acil nakit desteğine ihtiyacımız var. Bizler faizsiz krediler beklerken, ticari kredilerde faizler yüzde 50’yi aşmış durumda. Mevcut maliyetler ile krediye erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Bu durum şirketler üzerinden ciddi baskı oluşturuyor. Hükümete ve finans sektörüne sesleniyorum; kredi musluklarını açın.”
HATAY, İMALAT, NAKLİYE, TARIM VE TURİZMDE ÇOK KAYIP VERDİ
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ise afetin kentin imalat sanayi, nakliye, tarım, ticaret ve turizm gibi sektörlerinde büyük kayıplar yaşattığını belirtti. Çinçin, “Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler büyük zorluklarla karşılaştı. Deprem sonrasında yaşanan iş gücü kaybı, üretimde düşüşe, istihdamda azalmaya ve dolayısıyla gelirlerde düşüşe neden oldu. Depremde 87 bin 230 yapı ve 322 bin 639 bağımsız bölümümüz yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Hak sahipliği hususunda, toplam 173 bin 353 başvuru kabul edilirken, bunlardan 151 bin 811’i konut, 21 bin 755’i ticarethane ve 787’si ise ahır için yapıldı. Bu kapsamda yapılması gereken konut sayısı 136 bin 250, iş yeri sayısı 15 bin 816 ve ahır sayısı ise 755’tir. Ocak 2025 itibarıyla bugüne kadar teslim edilen 32 bin 160 konutla birlikte, Hatay genelinde toplamda hak sahipleri belirlenen konut sayısı 46 bin 140’dır” dedi.
HATAY İHRACATTA YENİDEN İLK 10 ARASINDA GİRDİ
Hatay’ın ihracat rakamlarına ilişkin de değerlendirme yapan Hikmet Çinçin, şunları söyledi: “Hatay, 2022 sonu itibariyle 163 ülkeye toplamda 4 milyar 65 milyon dolar ihracat yaptı. 2022'de 836 ihracatçı firması ile 81 ilin içerisinde 13. sırada yer aldı. 2023 yılında ilimizin ihracatı bir önceki yıla oranla yüzde 29 azalarak 2 milyar 920 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracatta Türkiye sıralamasında ilk 10’da yer alan Hatay ili, depremden sonraki yılda 16. sıraya geriledi. 2024 itibarıyla Hatay'ın ihracatı, 3 milyar 815 milyon dolar, ithalat ise 6 milyar 548 milyon dolar oldu. 2024'te ihracatta 81 ilin içinde 10. sırada yer aldık.” Antakya OSB’de deprem öncesi 74 fabrikanın ve 2200 fiili istihdamın olduğunu söyleyen Çinçin, “En büyük şansımız Antakya OSB’nin neredeyse hasarsız olmasıdır. Şuanda bölgemiz yüzde 80 kapasiteyle çalışıyor. Antakya Küçük Sanayi Sitesi neredeyse yerle bir oldu ve ciddi imkansızlıklar içerisinde hizmet vermeye çalışıyor. MOBSAN Mobilyacılar Sitesi’nde yapılar tamamen yıkıldı ve tekrar üretime başlayabilmek için ciddi tadilat masrafları yapıldı. MOBSAN dışında kalan yeni sanayi ve diğer bölgelerdeki üretim yerleri de tamamen yıkıldı” diye konuştu.
5 İLÇENİN ÖZEL DESTEK PAKETİNE İHTİYACI VAR
Kentin yeniden ayağa kalkabilmesi adına İlçe Bazlı Teşvik Paketleri’ne ihtiyaç olduğunu kaydeden Hikmet Çinçin, “Depremder en fazla zarar gören Antakya, Defne, Hassa, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerimiz için özel bir destek paketi oluşturulmasını ve mücbir sebep uygulamasının Van depreminde 5 yıl 7 ay uygulanan şartlar gibi genişletilerek bölgemizin yeniden ayağa kalkmasına katkı talep ediyoruz” dedi.
ADIYAMAN, TURİZM YATIRIMLARINI HIZLANDIRACAK TEDBİRLER İSTİYOR
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Torunoğlu da deprem afetinden 2 yıl geçmesine rağmen halkın hala konteyner kentlerde yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti. Devletin başlattığı sosyal konut projeleriyle Adıyaman’da yeni bir şehir kurulduğunu ifade eden Torunoğlu, şunları kaydetti: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Emlak Konut’a yaptırılan inşaatlarda sürüyor. Depremin yıkıcı etkisi, yalnızca barınma sorunu ile sınırlı değil. Adıyaman, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nemrut Dağı ile turizmde önemli bir noktada. Turizm yatırımlarını hareketlendirecek tedbirler alınmasını bekliyoruz.”
“SÜPER TEŞVİK BÖLGESİ OLMALIYIZ”
Adıyaman ekonomisinin şuanda yerinde dönüşümle ayakta kaldığını ve üretimin gün geçtikçe değersiz hale geldiğini belirten Mehmet Torunoğlu, “Adıyaman TSO olarak 6 bin 500 üyemizin neredeyse yarısı inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. Şu anda inşaat sektörü canlı olduğu için çarklar dönüyor birçok işletmemiz inşaat sektörüyle dolayı veya doğrudan ilgili. Ama konut sayısı doygunluğa ulaşınca inşaat sektörü de bitince bizi çok ciddi bir işsizlik bekliyor. Lokomotif sektörümüz tekstildeki sorun malumunuz eğer bu bölge süper teşvik bölgesi ilan edilmez ise sanayici de bulamayız çalışan da. Devletimizin, üretim yapan istihdam sağlayan hem de depremin verdiği dezavantajlarla mücadele eden sanayicilerimize yeni teşvik paketleri, uzun ve uygun vadeli finansman sunması elzem oldu” diye konuştu.
“ZORLUKLARA RAĞMEN DEVAM ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu ise, halen birçok alanda eksiklerin olduğunu ifade etti. Buluntu, “Hem ekonomik toparlanmayı hızlandırmak hem de kalıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak adına daha uzun vadeli ve kapsamlı desteklere ihtiyaç duyuyoruz. Önceki yıla göre Kahramanmaraş’ta kurulan şirket sayısında 2024 yılında yüzde 4 artış mevcut. Toplam 1108 yeni şirket kurulmuş. Zorluklara rağmen Kahraman şehrimizin girişimci ve yatırımcıları faaliyetlerine devam etmeye çalışıyor” dedi. Kahramanmaraş’ın ihracatındaki toparlanmanın sürdüğünü ifade eden Buluntu, “Deprem sonrasında rekabet gücümüz ciddi şekilde düştü. Kalifiye eleman kayıplarımız oldu. İşletmelerimiz yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Makineler hasar aldı. Büyük ölçekli yatırımlar için uygun sanayi alanları oluşturmak üzere OSB yapılandırma süreçlerinde bürokratik ve mevzuat süreçlerini hızlandırmamız gerekiyor” diye konuştu.
“İLÇE TİCARETLE AYAKTA KALIR”
İslahiye ve Nurdağı Ticaret Odası Başkanı Süleyman Türkmen ise aldıkları yaraların tamamıyla sarılamadığını kaydetti. Toplu konut sorununun büyük oranda çözüldüğünü ifade eden Türkmen, “Konut sıkıntımızı çözdük fakat insanların psikolojisi iyi değil. Halen geçici işyerlerinde ve konteynerlerde hizmet vermeye devam ediyoruz. İşyeri yapılıp teslim edilmeden mücbir sebebi bitirdiler bu aşamada insanlar hala konteynerde hizmet verirken, biriken borçları ödemekte zorluklar başladı. Mücbir sebep uzatmalı ve vergi-SGK borçları silinmeli. Birikmiş 2 yıllık borçlar-vergiler nasıl ödeyecek? ” diye konuştu.
ADANA’DA TOPLAM 12 BİN 522 BAĞIMSIZ BÖLÜM TESLİM EDİLECEK
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, deprem sonrası dönemde Adana’da 6 bin 817 konut ve iş yerinin teslim edildiğini belirterek, 11 bin 899 konut, 89 iş yeri ve 534 köy evi olmak üzere toplam 12 bin 522 bağımsız bölüm teslim edileceğini açıkladı. Köşger, şunları kaydetti: “Hak sahibi vatandaşlarımızın konut yapım süreçleri bu yıl içerisinde tamamlanmış olacak. Ancak deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek, ona karşı dirençli yapılar inşa etmek ve toplumda bilinç oluşturacak eğitim ve farkındalık çalışmalarını sürdürmek hayati önem taşıyor. Doğal bir afet olan depremin büyük bir felakete dönüşmesini önlemek için doğayla uyumlu, bilimsel veriler ışığında planlanmış şehirler kurmalı ve gerekli tüm tedbirleri eksiksiz bir şekilde hayata geçirmeliyiz.”
YUMURTALIK VE KARATAŞ'TA OLASI YENİ DEPREMLERE HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Zeydan Karalar, olası yeni depremlerde oluşabilecek hasarı en aza indirmek için deprem temalı etkinliklere aralıksız devam ettiklerini söyledi. Son olarak Kozan’da bir deprem toplantısı planladıklarını söyleyen Karalar, “Adana’da can kaybı diğer illere göre daha az oldu. Ancak kentte 7 bin 359 bina yıkılacak. Yumurtalık ve Karataş’ta olası bir depreme karşı arama kurtarma ekipleri, ekipmanı ve binaları nasıl konumlandıracağımızı tasarlıyoruz. Bundan sonra kentimizdeki yapıların deprem çalıştaylarının sonucuna göre yapılmasını sağlayacağız. Yeni yapılacak binaları depreme dayanıklı yapmak ve yaptırmak, mevcut yapı stokunu da hızlıca kuvvetlendireceğiz” dedi.
“GAZİANTEP DEPREM BÖLGESİNİN TOPARLANMASINA ÖNCÜLÜK ETTİ”
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adnan Ünverdi, “İnsani yönüyle ilk andan başlayarak arama kurtarma çalışmaları ile başlayan süreçte yaralarımızı sarmak için olağanüstü bir dayanışma ve tüm kurumların koordinasyonuyla sosyal, psikolojik ve ekonomik anlamda önemli mesafeler kat ettik” dedi. Ünverdi, “Gaziantep Sanayi Odası olarak üyelerimizle birlikte ilk andan itibaren insanımızın yanında olduk, fabrikalarımızı ve hizmet binalarımızı insanımızın hizmetine sunduk. Deprem bölgesinde, sanayimizin ve istihdamın yeniden toparlanabilmesi için Gaziantep Sanayi Odamız ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile ‘Üretim Sektörünün Deprem Etki Analiz ve Raporlama Çalışması’nı gerçekleştirdik” diye konuştu.
SURİYE’DEKİ YENİ DÖNEM HATAY’IN KALKINMASINA OLUMLU YANSIYACAK
Ekonomim'in haberine göre Yayladağı Sınır Kapısı’nın uluslararası ticaret ve turizme açılması Suriye’de yaşanan iç savaşın sona ermesiyle yeni bir döneme girdiklerine de dikkat çeken Hikmet Çinçin, “Yeni dönemde Hatay, Türkiye ve Orta Doğu ülkeleri arasında önemli bir transit nokta olarak, lojistik merkez olma konumunu güçlendirecek. Suriye üzerinden yeni ticaret güzergahlarının açılması, Hatay’ın lojistik ağını çeşitlendirecek ve rekabet gücünü artıracak. Yeni süreçte inşaat malzemeleri, gıda ürünleri, tekstil ve makine gibi sektörlerde Hatay'dan Suriye'ye yapılan ihracatta önemli bir artış bekliyoruz. Hatay'ın bu sektörlerde üretim kapasitesine sahip olması, bu artışı destekleyecek ve özellikle sınır ticareti daha da önem kazanacak” şeklinde konuştu.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.