Düğün salonlarındaki ölüm tuzakları hayat karartıyor

Şiddetli rüzgar, düğün salonunun dekoratif beton kemerini yıktı. Beton yığınının altında kalan doktor Mehmet Fatih Baltacı ve eşi Güler Baltacı hayatını kaybetti. Onlardan geriye anaokuluna giden kızları kaldı.

8 yıllık hekim olan 35 yaşındaki Mehmet Fatih Baltacı, bir yıldır İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Acil Tıp Kliniği'nde hizmet veriyordu. Eşi Güler Baltacı ile Ege Üniversitesi'nde eğitim görürken tanışan çiftin 5 yaşında bir kızı vardı. Karı-koca kızlarının anaokulu kahvaltısı için gittikleri Menemen'deki etkinlik mekanında yıkılan duvarın altında kaldı.

İki ölümle sonuçlanan olay sonrasında, ihmal ve denetimsizlik tartışmaları gündeme geldi

İzmir'de olayın yaşandığı etkinlik alanı

MEKANLARDA DENETİMSİZLİK CAN ALIYOR

İş Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay, yaşanan olaya ilişkin, "Plajlardaki delikli brandalar gibi olsaydı en azından direnç bir miktar artırılırdı." dedi.

Reklam afişlerinin üzerlerine kesikler veya delikler oluşturulduğunu belirten Günay, "Niye; o yelken gibi şişerek devrilmeye sebebiyet verir. Beton sütrenin bir brandayla bir rüzdarda devrilmeyecek dirençte olmalıydı." dedi.

Son dönemdeki tehlikelerden biri de, düğün salonu ruhsatı olmamasına rağmen bazı restoranların organizasyon yapması.

OLAYIN YAŞANDIĞI MEKAN DÜĞÜN SALONU DEĞİL

İstanbul Düğün Salonları İşletmeleri Odası Başkanı Adem Sönmez, İzmir'de olayın yaşandığı mekanın bir yıl önce açıldığını belirterek, "Kahvaltı ve akşamları da düğün yapan bir mekan. Aslında düğün salonu değil. Böyle olunca da ister istemez denetim dışında kalıyor." ifadelerini kullandı.

Yeni evlenerek çiftlere tavsiyede bulunan Sönmez, "Mekana gittikleri zaman, işletme ruhsatlarının olup olmadığını, bizim gibi resmi bir kuruluşa bağlı olup olmadığını mutlaka sorsunlar." ifadesini kullandı.

ÖLÜM TUZAĞINA DÖNÜŞEN MEKANLAR

Düğün salonlarında kullanılan maytap, mum ve türlü yanıcı patlayıcı maddeler de büyük felaketlere neden olabiliyor.

Musul'da 100'den fazla kişinin öldüğü düğün salonu yangını

Görüntüler 2023 yılı Eylül ayında Musul'da yaşanan yangın faciasından. Havai fişekler nedeniyle tavandaki süslemelerde yangın çıkmış, salonda bulunan 100'den fazla kişi yanarak can verdi. Bu gibi felaketlerin önüne geçilebilmesi için İstanbul'daki düğün salonlarında yanıcı ve parlayıcı madde kullanılması yasaklandı.

Hafta içlerinde muhtelif zamanlarda bu konuda da denetimler gerçekleştir Oda başkanı Sönmez, "Mutfaktan yangın söndrücüye yangın çıkış kapısına kadar denetimlerimizi sürdürüyoruz." diye konuştu.

İzmit'te gelinin üzerine düşen disko topu

BASİT GÖRÜNEN ÖNLEMLER HAYAT KURTARIYOR

Son örneklerden biri de 17 Mayıs'ta Kocaeli'nin İzmit ilçesinde yaşandı. Disko topunun tavandan koparak gelinin üstüne düştü. Gelin ile birlikte 2 davetli yaralandı. Halbuki bu önlenebilir bir kazaydı. Basit gibi görünen önlemler hayati önem taşıyor.

Salon İşletmecisi Onur Şen, "Burada avizelerimiz var mesela. Avizeler de çelik malzemeye bağlanmış vaziyette... Herhangi bir kopma durumu olması halinde zincirle tekrar bu avizeyi farklı bir noktadan bağlayarak buradaki güvenlik riskini maksimum seviyeye çıkartmış oluyoruz." diye konuştu.

SALON SEÇERKEN DİKKAT

Sabitleme noktalarında da çelik ürünler kullandıklarını anlatan Şen, Bunların kontrollerini gerçekleştiriyoruz. Kaynak noktalarında bağlantıda herhangi bir kopma var mı yok mu tarzında kontrollerini yapıyoruz." şeklinde konuştu. Salon seçerken, ruhsata ve iş güvenliği onay belgelerine bakılması öneriliyor. NTV