Sultan Abdülhamid Han Vakfı'na ait arsa satılıyor: İstanbul'un en değerlisi
İstanbul Vakıflar 1'inci Bölge Müdürlüğü Sarıyer ilçesi Mirgün Mahallesi'nde 154 ada 70 parselde bulunan 1706 metrekarelik arsayı satışa çıkardı.
Gökdelen ve iş merkezlerinin arasındaki arsa, 26 Ağustos 2025 tarihinde saat 14:30'da Ankara'da ihaleye çıkacak.
MUHAMMEN VE GEÇİCİ TEMİNAT BEDELİ
NTV'de yer alan habere göre, arsa için istenen muhammen bedel 1,5 milyar lira. Geçici teminat bedeli ise 45 milyon lira. Muhammen bedel üzerinden satılması halinde arsanın metrekare birim fiyatı 880 bin lira olacak.
VAKIF ARSASI KİME AİT?
Arsanın maliki olarak Sultan Mahmud Han-ı Sani Bin Sultan Abdülhamid Han Vakfı görünüyor.
VAKIF MALI SATILIR MI
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun görüşüne göre vakıf malları satılamıyor: "Bir malın vakıf olduğuna dair vakfiyenin bulunması veya resmî kayıt şart değildir. Güvenilir kişilerden müteşekkil şahitlerin şehâdeti ile de bir yerin vakıf olduğu dinen sabit olur.
Ancak vakıf malının başkasının eline geçip zayi olmaması için ilgili mercilerce kayıt altına alınması ihmal edilmemelidir. Vakıf olduğu sabit olan bir yerin vakıf amacı dışında kullanılması, hibe edilmesi veya usûlüne uygun bir istibdâl işlemi (vakıf taşınmazın, aynı değerde veya daha değerli bir başka taşınmazla takası) dışında başkalarına satılması câiz değildir. Vakıf malını bedelsiz olarak zimmete geçirme konusunda vebal açısından şahıs veya kamu kuruluşu arasında dinen herhangi bir fark yoktur.
VAKIF MALINI VAKIF OLMAKTAN ÇIKARANLAR
Buna göre vakıf malını vakıf olmaktan çıkaran kişiler veya kurum ve kuruluş yetkilileri, bu konuda taksir ve ihmali olanlar veya buna göz yumanlar dinî yönden sorumludurlar. Kaldı ki, istibdâl şartlarına uymayan tasarruflar sonucunda herhangi bir vakıf malının vakıf olma özelliğini yitirmesi söz konusu değildir.
O VAKIF MALI NEYE TAHSİS EDİLDİ?
Bu bağlamda camilere veya halkın hizmetine tahsisli olarak vakfedilen fakat zamanında resmî tescili yapılmadığından dolayı, sonradan çıkarılan yasalarla kamu/belediye mülkiyetine geçirilen taşınmazların vakıf niteliği sona ermez. Bu sebeple söz konusu taşınmazlar, vakfedildikleri cihete tekrar tahsis edilmelidir. Bunun için gerekli işlemleri yapmak hem kamunun hem de ilgili taşınmazın vakıf olduğunu bilen kimselerin görevidir.
DİNEN SORUMLULUK
Girişimlere rağmen vakıf niteliği tekrar kazanılamaz ve o gayrimenkul, çeşitli yollarla özel ya da tüzel kişilerin mülkiyetine geçerse bu durumda o taşınmazı vakıf olmaktan çıkaran kişiler dinen sorumlu olurlar. Bu durumda vakıf malına, satın alma veya miras yoluyla sahip olan kişiler, imkânları nispetinde o malı aslî kimliğine kavuşturmaya çalışmalıdırlar."
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.