Hamzaçebi: Kendilerine 4’er 5’er maaş, memura yüzde 5 zam

Birleşik Kamu- İş Konfederasyonuna bağlı Büro- İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Konya’ya geldi. Eğitim- İş Konya Şubesi’nde yaptığı basın toplantısında basın mensupları ile bir araya gelen Hamzaçebi, Toplu İş Sözleşmelerini değerlendirerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Hamzaçebi, “Bildiğiniz gibi Memurların Toplu Sözleşmesi kanun gereği Hakem kararı dahil Ağustos ayı içerisinde başlayıp bitmek zorunda. 2 Ağustosta 2022-2023 yıllarını için 4 milyon 200 bin memur, 2 milyon 200 bin memur emeklisi olmak üzere toplam 6,5 milyona yakın kişiyi ilgilendiren,  sendikalı memurların % 84’ünü temsil eden yetkili ve etkisiz Memur-Sen ile kankisi Kamu-Sen;  2022 yılı için % 21, 2023 yılı için % 17 olmak üzere toplamda % 38 zam, 600-TL seyyanen zam, her yıl için % 3 refah payı, enflasyon farkı, 3600 Ek-Gösterge, Yardımcı Hizmetliler Sınıfının kaldırılması, Sözleşmeliye Kadro başta olmak üzere 60 civarında konu başlığında anlaştıklarını ve hükümetten talep edeceklerini kamuoyuna açıkladılar. Uyutma süresi olarak kullanılan aradan geçen 10 günden sonra 12’sinde, kamu işvereni, yani hükümet, karşı teklifini açıklayarak yeniden uyutma ve oyalama dönemine geçtiler. Bu teklifte 2022 yılı için 5+6, 2023 yılı için 6+6 olmak üzere toplamda % 23 zam bulunmakta. 3600 Ek Gösterge, Sözleşmelilere Kadro, , Refah Payı içinde muğlak ifadeler kullanılmıştır. Memur-Sen ve Kamu-Sen’in ortak teklifleri; hafızamızı yoklarsak 5. dönem Toplu Sözleşmede Kamu-Sen’in ettiği teklifin aynısıdır. Malum o dönemde 2020 yılı için 4+4, 2021 yılı için 3+3 hükümetin teklifleri yine hükümetin noteri hakem heyeti tarafından onaylanmıştı. Talan, yalan, yoksulluk, yolsuzluk, çökme, yandaş ekonomisinin uygulandığı Türkiye’de; Biz kamu emekçileri olarak yeni bir satışa tahammül edecek durumda değiliz” dedi.

“MB BAŞKAN SIK SIK DÜŞÜYOR AMA ENFLASYON VE FAİZ SABİT”

Merkez Bankası Başkanının sık sık düştüğünü ancak enflasyonun ve faizin bir türlü düşmediğini belirten Hamzaçebi, “Merkez Bankasının Başkanı tarafından geçenlerde yapılan açıklamaya göre;  Çekirdek enflasyon, temel mal grubu ve işlenmiş gıda öncülüğünde yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yükselmiş. Temel mal grubundaki artışta döviz kuru gelişmeleri ve uluslararası endüstriyel metal fiyatlarındaki artış belirleyici olmuş. Bunun anlamı enflasyon; talepten değil, Döviz kurunun yüksekliği, ithalattan, vergiden, maliyetten, tekelleşmeden, kartelleşmeden kaynaklanan enflasyondur. Memura verilecek gerçek zam enflasyonu arttırmayacak aksine piyasaya hareket getirecek, işletmeleri,  küçük esnafı rahatlatacaktır. Kamu emekçileri geçim derdindedir” diye konuştu. Hamzaçebi, sözlerinin devamında şöyle konuştu, “Temel gıda maddelerinin 19 ayda ortalama yüzde 37 fiyat artışı var. Memur-Sen’e göre Temmuz ayında  Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.851,7 TL, yoksulluk sınırı ise 8.135,9 TL olmuş. Kamu işçileri ile yapılan anlaşma ile en düşük işçi maaşının taban ücreti 4.100-TL oldu.  Yoksulluk sınırının altında bulunan, insanca yaşam için yetersiz olan bu ücrete elbette kamu işçilerinin çalışmasını kabul etmiyoruz.

 “RAKAMLAR BEKLENTİMİZİ KARŞILAMIYOR”

TÜİK’in sahte rakamlarına göre Faiz ile enflasyonun yüzde 19 da eşitlendiğini kaydeden Hamzaçebi, “Üretici ve tüketici enflasyonları arasında ki fark son yıllarda artarak yüzde 26’yı buldu. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak bizlerin hesaplamalarına göre gerçek enflasyon % 50’ler civarında. Kendilerine 4’er 5’er maaş, memura yüzde 5 zam kabul edilecek bir rakam değildir. Teklifin sahibi Memur-Sen ve Kamu-Sen’e buradan sesleniyorum. Bırakın ayrı ayrı Trübünlerden karşılıklı düet yaparcasına yalvarmayı, Show yapmayı, mızmızlanmayı,  Rakamlar beklentimizi karşılamıyor, adil teklif bekliyoruz, Pazarlık için en geç pazartesi teklif yapılsın, keşke  gibi pasif, mülayim ve yandaş  söylemleri bırakın, derhal bütün konfederasyonlara, sendikalara çağrı yapın, eylem planı yapalım. Sahaya inin, alanlara inin. Grev bahane değil. İş yavaşlatalım, gerekirse bırakalım, oturma eylemi yapalım, toplu visite eylemine çıkalım. Maçı almak için gerekirse hakemi de yenelim.