Kayıp çocuklar internet üzerinden pazarlanıyor mu?

Kayıp çocuklar internet üzerinden pazarlanıyor mu?

Bu sorular uzun zamandır aileleri ve uzmanları meşgul ediyor fakat bir türlü gündemde yeterince yer bulamıyor

ÖZEL HABER: Fahrettin Damga

Son günlerde internet üzerinden çocuk satışı ve pedofili iddiaları tavan yaptı. Tüyler ürperten iddialar var. Kayıp çocukların sapık pedofililere köle olarak satılması, organ ticareti, yaşlı zenginlerin gençleşmek için kullandığı akıl almaz işkencelerle korkutulmuş 9 yaş altı çocukların ölümünden hemen önce alınan kanından elde edilen “Adrenocrom” temin etmek. İddiaların kaynağı ABD ve e-ticaret yapan bir mobilya şirketi. Adı; Wayfair.

İddiaların odağındaki şirket 2002 yılından beri faaliyette ve 9 milyar dolarlık bir hacme sahip. Şirket hakkındaki iddialar bir sosyal medya kullanıcısının yaptığı paylaşımla gündeme geldi. Kullanıcı, Wayfair’in yüksek fiyatlara sattığı ürünlere dikkat çekerek bu ürünlerin açıklamalarında yer alan isimlerin ise daha önce kaybolduğu iddia edilen çocuklara ait olduğunu belirtti.

Sonra başka bir kullanıcı ise bu yüksek fiyatlı ürünlerin kodlarının internette aratıldığında çocuk görsellerine erişildiğini iddia etti. Sosyal medyada ilgi çeken bu söylem, kısa zamanda şirketin çocuk kaçırma ve bu çocukların isimlerinin yer aldığı ürünler altında insan kaçakçılığı yaptığına dair iddiaların ortaya çıkmasına neden oldu.

Kayıp çocuklar internet üzerinden pazarlanıyor mu?

FAHİŞ FİYAT-YAŞ KODLAMASI

Sitede çok basit ürünler çok fahiş fiyatlarla satışa konuluyor ve bazı isim ve yaş kodlamaları yapılıyor. Üründe yer alan ismi kayıp çocuklar sitesinde arattığınızda aynı isim ve yaşta çocuklar karşınıza çıkabiliyor. Yani siz ekranda 50.000 TL’ye satışa konulmuş halı görüyorsunuz ama aslında kodlanmış bir şekilde çocuk satın alıyorsunuz. İddiaya göre daha sonra ürünleri alanlarla çocukları buluşturuyorlar. Teori bu şekilde. Sosyal medyada da gündem olan yerli alışveriş sitesinde de 70.000 TL’ye çocuk elbisesi, çocuk bedenleri eklenmiş halı görselleri bulunduğu iddiası var.

Örneğin; başka sitelerde 300 dolara satılan bir dolap Wayfair'de 10.899,99 $ bedelle ve Anabel 5 ismiyle listeleniyor. Mobilyaya verilen ismin ise ABD'de 13 Mayıs 2020’den beri kayıp olan 14 yaşındaki Anabel Wilson olduğu iddia ediliyor.

Twitter’da  #Wayfair başlığında buna benzer onlarca örnek görmek mümkün. Bugün artık küreselci sermayenin temsilcilerinden George Soros’un yakın dönemde mobilya reklamında sadece çocukları oynatan ve iddiaların odağındaki Wayfair’in büyük ortağı olduğu ortaya çıktı. Şirket her ne kadar iddiaları reddedip fahiş fiyatlı ürünleri satıştan kaldırmış olsa da soru işaretlerinden kurtulabilmesi pek mümkün görünmüyor. İnternet ve sanal alemle ilgili daha önce de gündeme gelen bu tarz iddiaların ABD’de patlak veren ABD üst yönetimini, Clinton ailesini ve zengin ünlüleri de içeren milyarder Jeffrey Epstein’in başrolündeki Pizza Gate Skandalı’yla ete kemiğe bürünmüş olması da kaygıları artırıyor.

Kayıp çocuklar internet üzerinden pazarlanıyor mu?

PİZZA GATE SKANDALI NEDİR?

ABD’de küçük yaşta kız çocuklarını istismar eden ve fuhuş ağı oluşturduğu belirtilen ünlü milyarder Jeffrey Epstein’in tutuklu olduğu Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde Ağustos 2019 tarihinde intihar ettiği açıklanmıştı. Bu açıklama üzerine Epstein’in üst düzey ve zengin bağlantılarının günahlarını kapatmak için öldürüldü iddiaları gündem olmuştu. 66 yaşında olan Epstein, en küçüğü 14 yaşında olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğunu istismar etmek ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamalarıyla yargılanıyordu. Milyarder iş adamı Jeffrey Epstein, zengin ve güçlü insanlarla iyi ilişkileri olan bir isimdi.

ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton ve İngiltere Prensi Andrew bir dönem arkadaşlık yaptığı isimler arasındaydı.

Epstein’la olan bağlantısı ortaya çıkan Prens Andrew annesi Kraliçe Elizabeth tarafından cezalandırılmış, kraliyet görevlerine son verilerek maaşı kesilmişti.

Clinton’un destekçisi olan James Alefantis’ın sahip olduğu pizzacının paravan olduğu ve uzun bir pedofili zincirinin kilit noktasında bulunduğu iddiaları ortaya çıkmıştı.

Pizza Gate skandalında yıllar boyunca çocukların kaçırılıp, çok küçük yaşlarda çeşitli işkencelerle öldürüldüğü, eğlenceli törenlerle çocuklara işkence yapıldığı, her yaşta çocuğa tecavüz edildiği sapık partiler yapıldığı iddiaları vardı.

Belli düzeydeki insanların yaptıkları sapıkça partilere çocuk pazarlayan pizzacının mail kutularını da pizza siparişleri dolduruyordu.

Medyada Hillary Clinton ve Barak Obama’ya kadar uzanan Pizza Gate skandalı ile ilgili çok sayıda iddia yer aldı.

ABD’nin önde gelen zenginleri ve siyasetçileri için düzenlenen sapkın partilerde çocukların kurban edilmesi ve cinsel istismarda bulunması olayı, WikiLeaks belgeleriyle ortaya çıkmıştı.

İddialar üzerine yapılan araştırmalarda ABD Federal Seçim Komisyonu tarafından (FEC)’de James Alefantis’ın Hillary Clinton’a bağış yaptığı tespit edilmişti.

Kayıp çocuklar internet üzerinden pazarlanıyor mu?

TEHLİKE NE KADAR YAKINIMIZDA

ABD’de bunlar yaşanırken, “dünyanın diğer ülkelerinde ve Türkiye’de bu tarz olaylar yaşanıyor mu, acaba adı geçen siteler üzerinden kayıp çocuklarımız pazarlanıyor mu?” sorularının zihnimizi meşgul etmemesi mümkün değil.

Hele de savunmasız göçmen çocukların durumlarını düşündükçe. ABD’de ortaya çıkan Wayfair Skandalı üzerine sosyal medyada, ülkemizde faaliyet gösteren bir alışveriş sitesi ile ilgili iddialar da ortaya atıldı. Bu iddialar aynı zamanda tehlikenin ne kadar yakınımızda olabileceğini de gösteriyor.  Kaybolan ve bir daha haber alınamayan çocuklar acaba bazı internet sitelerinden değişik şekillerde kodlayarak pazarlıyor olabilirler mi?

Ya da kayıp çocuklar uluslararası siteler üzerinden bu tarz vahşiliklere maruz kalıyor olabilirler mi?

Elbette bu tarz iddialara devletin kulak tıkaması mümkün değil. Konunun üzerine ivedilikle ve ciddiyetle gitmek lazım. Gidileceğine dair de işaretler var.

Bu işaretlerden biri de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in konuyla ilgili yaptığı açıklama. Konuyla ilgili iddialar AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e MKYK toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında soruldu. Çelik soruya, "Yabancı bir alış veriş sitesi üzerinden kaçırılmış çocukların pazarlandığına dair bir gündem oldu. İşin bize yansıyan bir boyutu söz konusuysa güvenlik birimlerimiz ve adliyemiz inceleyecektir. Bu gündemi ilgililere bildirdik. Kaybolan ve ailelerinden ayrı kalan çocukların toplamının 100 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu çocuklar insanlığın onuruna ve şerefine emanettir.” şeklinde cevap verdi.

Bu cevap konunun devletin gündeminde olduğunu ve gereken tedbirlerin alınmaya başladığını gösteriyor.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın cep telefonlarına girecek kadar yakınımızda olan ve kodlanan gizli bir sistem üzerinden oluşan tehlikeyle karşı karşıya olması toplum olarak hepimizi tedirgin etmeli. Bu tedirginlik, beliren tehlikeyi bertaraf etmeye dönük toplu bir bilinçlenmeyi getirebilirse çözüm için epey mesafe alınmış olacak.

Devlete düşen de bu tarz sapkınlıkların en azından ülkemizde uygulama alanı bulamaması.

Elbette sorunun çözümünde ebeveynlere düşen ve hassasiyetle yerine getirilmesi gereken önemli görevler de var.

Kayıp çocuklar internet üzerinden pazarlanıyor mu?

ÇOCUKLARI KORUMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan’a göre ebeveynlerin çocuklarının bu tarz bir tehlikeye maruz kalmaması için yapması gerekenler şunlar;

• Çocukların fotoğraflarını sosyal medya hesaplarında paylaşmamaya özen gösterilmeli.

• Çocuğu hakkında özel bilgiler paylaşılmamalı.

• Sosyal medya hesabı gizli tutulmalı ve sadece gerçek hayatta tanıdıkları kullanıcılar ile bağlantı kurmaya dikkat etmeli.

• Çocuğuna ve kendine ait sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarlarını yapmalı ve güvenli şifreler oluşturmalı.

• Çocuğunun sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğrafları görebilmeli ve içeriklerini kontrol etmeli.

• Çocuğunun yaşını göz önünde bulundurarak sosyal medyadaki tehlikeleri anlatmalı.

• Sosyal medya şirketlerinin belirlediği kurallara uymalı.

• Çocuğunun sosyal medya kullanım süresini kontrol altına almalı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.