Konya'da şehit olan Türkiye'nin ilk şehit pilotu Gök, anıldı

Türkiye’nin ilk şehit kadın pilotu Ayfer Gök, şehadetinin 20. yıldönümünde Burdur’un Bucak ilçesindeki mezarı başında anıldı. 9 Şubat 2001'de 3'üncü Konya Ana Jet Üs Komutanlığında, F-5A uçağının eğitim uçuşu sırasında düşmesi sonucu şehit olan Türkiye'nin ilk şehit kadın pilotu Ayfer Gök, ölümünün 20’nci yıldönümünde Hacısarılar Mezarlığı şehitliğinde mezarı başında anıldı. Şehit Pilot Teğmen Ayfer Gök’ün şehitlikteki anma törenine Bucak Kaymakamı Erol Tanrıkulu, Belediye Başkanı Emrullah Ünal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Neşet Yazar, şehitlerin yakınları, Şehit Ayfer Gök Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri ile vatandaşlar katıldı.
Bucak Kaymakamı Erol Tanrıkulu, Belediye Başkanı Emrullah Ünal ve Cumhuriyet Şehit Pilot Teğmen Ayfer Gök ve tüm şehitlerin mezarlarına çiçek bıraktı. Çiçek merasiminin ardından Bucak İlçe Müftüsü Mehmet Ersöz ve ilçe müftülüğünde görevli din adamları tarafından Kuran-ı Kerim okunarak dua yapıldı.

Türkiye’nin ilk kadın şehit pilotu Ayfer Gök, şehadetinin 20. yılında anılıyor. 1977 kışında Burdur-Bucak’ta dünyaya gelen Ayfer Gök, henüz 1 yaşındayken, kamyon şoförü olan babasını kaybetti. Annesi Ümmügülsüm Gök, 4 kız çocuğuyla tüm sorunlara göğüs gerdi, çocuklarına hem annelik, hem de babalık yaptı. Anne Gök çocuklarının eğitimi için her şeyi üstlendi.

HİÇ BİR ZAMAN HAYALİNDEN VAZGEÇMEDİ

Lise öğrencisi olan ve hayatında bir kez bile uçağa binmeyen Ayfer, Antalya Havalimanı'ndan kalkıp Bucak üzerinden geçen uçakları hayranlıkla izler, arkadaşlarına “Bir gün ben de onların içinde olacağım” derdi.

Astsubay olan amcası Kemal Gök sayesinde Ayfer’in bu hayali askeri pilotluğa dönüştü. İlk olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin Matematik Bölümü'nü kazandığı halde hayallerinin peşinden gitti. Hedefine Hava Harp Okulu’nu koyan Ayfer, çok çalıştı. 1994 yılında teğmen adayı olarak eğitimine başladı. Hava Harp Okulu'ndaki 4 yıllık eğitimini 1998 yılında iyi dereceyle bitiren Ayfer Gök, daha sonra Çiğli Ana Jet Üssü'nde 2 yıl uçuş eğitimi aldı. Gök, 3 Kasım 2000’de ise Konya 3'üncü Ana Jet Üssü'nde göreve başladı.

ERMENEK’TE ŞEHİT OLDU

9 Şubat 2001 tarihinde 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığında, F-5A tipi savaş uçağı ile eğitim uçuşu sırasında Ermenek’in Daran köyü yakınlarında düştü. Teğmen pilot Ayfer Gök şehit oldu. Gök’ün cenazesi Burdur’un Hacısarılar Mezarlığına defnedildi.

Şehit Pilot Teğmen Ayfer Gök’ün cenazesi, Yenimahalle 121. sokaktaki evine getirildi. Burada, Şehit Pilot Gök‘ün annesi Ümmügülsüm Gök, kızkardeşleri Ayşegül Yazar, Ümmügülsüm ve Güllü Gök ile 300‘e yakın kadın tabutun önünde yas tuttular. Çok sayıda Bucaklı da, şehit pilotun evine taziye ziyaretinde bulundu. Şehit Hava Pilot Teğmen Ayfer Gök‘ün Türk bayrağına sarılı tabutu daha sonra eller üzerinde Sarılar Mezarlığı‘ndaki şehitliğe götürüldü. Şehit Pilot‘un tabutunun üzerinde Türk bayrağının yanı sıra, asker kepi, kırmızı renkli bir yazma ile beyaz bir duvak konulduğu görüldü. Şehit pilotun çerçeveli bir fotoğraf da kortejin önünde, nişanlısı Hava Pilot Teğmen Kemal Karlıtepe tarafından taşındı. Daha sonra Şehitlik‘te, Şehit Ayfer Gök‘ün kısa özgeçmişi okundu ve tabutunun üzerindeki bayrak, ailesine teslim edildi. Şehit Pilot Gök, daha sonra göz yaşları arasında toprağa verildi.

İKİ MEZARI OLAN TEK KİŞİ

“Türkiye'nin ilk şehit kadın pilotu” unvanına sahip olan ve kabri memleketi Burdur'un Bucak İlçesi'nde bulunan Ayfer Gök için çoban Hikmet Demircan tarafından 19 yıl önce düştüğü yerde ikinci bir mezar yapıldığı ortaya çıktı. Demircan yaşadıklarını şöyle anlattı; “2001 yılının nisan ayında hayvanlarımla beraber yaylaya gitmiştim. Kadın pilotumuzun uçağının düştüğü mevkii bildiğimden orayı görmek istedim. Uçağın düştüğü yerde birçok ağaç kırılmış ve çevrede birçok uçak parçası vardı. Etrafı incelerken ilk olarak şehidin saçının bir bölümünü gördüm. Biraz daha gezince şehide ait olan parmak ve saat kordonu buldum. Daha sonra bulduğum parçaları bölgede kazdığım bir yere gömdüm. Etrafını da taşlarla çevirdim. O gece şehidi rüyamda gördüm. Benden ‘oraya güzel bir mezar yapmam istedi' şeklinde fikre kapıldım. Ben de yaklaşık 400-500 metre ileriden sırtımda getirdiğim taşı çekiçle kırıp, mezar taşı yaptım. Yanımda getirdiğim boyayla da şehidimizin ismini, doğum ve ölüm tarihini taşa yazdım. 2009'da ise şehidin ailesi buraya kızları için mezar yaptığımı duyunca görmeye geldiler. Mermerden mezar taşı yaptılar.” (TARKAN KALELİ)