Konya’daki bu kaplıcalar her mevsim şifa dağıtıyor

Konya, yüzyıllardır hem ruha hem bedene şifa dağıtıyor. Konya’nın şifa kaynaklarından birisi de kaplıcalar. Evliya Çelebi’nin işaret ettiği şifalı kaplıcalar yüzyıllardır Konya’da sıhhat kaynağı oluyor
Konya’daki bu kaplıcalar her mevsim şifa dağıtıyor

Konya'nın bereketli toprakları sizi stresten uzaklaştıracak ve ruhunuzu besleyecek doğal kaynaklarla dolu. Ulaşım kolaylığı sağlayan çeşitli yurt içi ve yurt dışı ulaşım olanakları Konya'yı sağlık turizmi açısından cazip hale getiriyor.

Dünya standartlarında hizmet sunan tam teşekküllü hastanelerin ve modern tıp merkezlerinin ötesinde, Konya doğal şifa kaynaklarıyla turistlerin dikkatini çekiyor. Bu şifa kaynakları arasında en popüler olanı ise şüphesiz Ilgın Kaplıcaları… Doğal tedavi arıyorsanız eli boş dönmeyeceğiniz Ilgın Kaplıcaları, her mevsim sağlık arayanların gözde mekanına dönüşüyor.

images-2.jpeg

Ilgın kaplıcaları, Evliya Çelebi’nin de işaret ettiği, kitabında yazdığı sıhhat kaynakları arasında yer almakta. Evliya Çelebi, Ilgın isminin şehrin batısında Selçuklu ve beylikler döneminde (Ab-ı Germ) diye bilinen ılıcadan geldiğini bildirmektedir. Katip Çelebi Cihannuma adlı eserinde Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubat tarafından kaplıcanın kagir kubbe ve içindeki havuza iki mevziden aslan ağızlı lülelerden su akan hamam bina ettirdiğini söylemektedir. Hammer’in eserine göre de Sultan Murat 1638’de Bağdat’a giderken kaplıca önünde Otağını kurduğu ve burada bir saray inşa ettirdiği belirtilmektedir. Yapılan kazılarda ve burada ortaya çıkarılan ardıç kazıklı temellerin 2. Murat’ın yaptırdığı saray temelleri olduğu ileri sürülmektedir. Böylece kaplıca geçmişi ile günümüze kadar bazı değişikliklere uğradığını göstermektedir. Özellikle bunlardan kadınlar kısmındaki soğuk su havuzunun yenilendiği ve kubbe altındaki soyunma yerlerinin değiştirildiği ayrıca sıcak su bölümünde bulunan havuzunda yenilendiği anlaşılmaktadır.

images-3.jpeg

GÜNÜMÜZDE ILGIN KAPLICALARI

İlçe merkezinin 2.5 km batısında hamam dağı eteklerindedir. Tarihi kaplıcayı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralayan Ilgın Belediyesi işletmektedir.

Yeri ve bugünkü durumu: İlçe merkezinin 2.5 km batısında Ilgın- Akşehir asfaltı üzerindedir. İki ayrı dönemde yapılan kaplıcanın ilk defa 1236 miladi yılında 1. Alaedddin Keykubat döneminde ikinci defa ise 2.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından miladi 1267 yılında yaptırıldığı anlaşılmakladır.

Mimari Özellikleri: 16x20 metre ölçüsünde olan kaplıca yaklaşık doğu- batı istikametinde uzanmış ve birbirine bitişik iki hamamdan ibarettir. Doğu cephesinde kubbeli erkek ve kadınlara hizmet veren kuzey-güney yönünde uzanan 1968 tarihinde Ilgın Belediyesi tarafından yapılan ve işletilen 3. bir kaplıca binası bulunmaktadır. Kaplıcanın kadınlar kısmına kuzeyden yanları iki duvarla kapalı bir revakla girilir. Üç sivri kemerle revağın üstü ortadaki daha büyük yanlardaki oval üç kubbe ile örtülüdür. Kubbeler, önde iki serbest ayağa arkada duvarlar bitiştirilmiş taş ayaklarla , yanlarda duvar ile birbirine bağlı esas ve tali kemerler vasıtası ile desteklenmektedir. Revak cephesi, ayak, kemer ve kubbeleri sıvalıdır. Cümle kapısı 40 cm eninde profilli bir çerçeve ile süslenmiştir. Bir boşluktan sonra üzeri büyük kubbe ile örtülü olan soyunma mahalline girilir, kubbenin ağırlıkları köşelerde üçgenler yardımı ile duvarlara aktarılmakta ve eteğinde profilli süslemeler mevcuttur. Buranın aydınlatılması cümle kapısının üzerindeki pencere kubbe merkezindeki aydınlık deliği ile sağlanmaktadır. Soyunma mahallinden bir kapı ile 8,30x8,45 m ölçüsünde sıcaklık havuzlarına girilir, buranın özellikleri de dış kısımdaki özelliklerin aynısıdır, aydınlatılması güneye açılan bir alt pencere ve kubbe merkezindeki yuvarlak ışıklık ile sağlanmıştır. Kadınlar kısmının doğusuna bitişik kaplıcanın ikinci kısmı erkekler bölümüdür, kadınlar kısmının mimari özelliklerini taşımasına rağmen havuzlu kısmın aydınlatılması kubbede 8 adet ışık gözleriyle sağlanmaktadır.

images-4.jpeg

Malzeme ve teknik özellikler: Kaplıcanın iç ve dış kısımlarının sıvalı olması bakımından, yapımında kullanılan malzemenin özelliklerini öğrenmede zorlanıyoruz, ancak kaplıcanın ve yörenin yapısal özelliklerine baktığımızda kesme taşlarla ve moloz taşlarla yapıldığını görmekteyiz, ayrıca revağın üzerini örten kubbelerin yapımında tuğla kullanılmıştır. Kaplıcanın iç döşemeleri ise mermerdendir.

Kaynak:Mustafa KAYA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum