Konya’nın beyaz altını sofraları süslüyor. Tescilli lezzet dünyaya açıldı
Konya, son yıllarda “beyaz altın” üretiminde oldukça iddialı bir konuma yükseldi. Erzurum’un İspir’i, Bingöl’ün Yedisu Horoz Fasulyesi, Giresun’un Çamoluk Şeker Fasulyesi ve İzmir’in Çavuşdağı Kuru Fasulyesi gibi onlarca coğrafi işaretli kuru fasulyelere rakip olan Konya'nın şeker fasulyesi...
YÜZDE 20’SİNİ KARŞILIYOR
Türkiye’de kuru fasulye üretiminin yaklaşık yüzde 20’sini karşılayan Konya bu alanda coğrafi işaretli markalarıyla büyük bir üne kavuştu. İl genelinde 1 milyon 890 bin metrekare hektarlık tarım arazisiyle Türkiye’nin tarımsal üretimi ve gıda arz güvenliğinde önemli bir yeri olan Konya’nın zirvede olduğu tarımsal ürünler içerisinde yer alan ve üretim alanı her geçen gün artan Konya’da fasulyede iki önemli marka çıktı. Beyşehir bölgesinde yaygın üretimi olan kuru fasulyede meşhur Akçabelen Çetmi Şeker Fasulyesi ile birlikte Gembos Ovası’nın kendine has havası ve suyuyla eşsiz bir lezzet alan Gembos Şeker Fasülyesi tadanların damağında eşsiz yer ediniyor.
AVRUPA PAZARINDA YERİNİ ALDI
22 bin hektarlık alana sahip, gerek iklimsel özellikleri gerekse coğrafik özellikleriyle kuru fasulye üretimi için uygun konumda olan Gembos Ovası'nın yanı sıra çevre mahallelerde de üretimi yapılan şeker fasulyesi Göynem Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kanalıyla Avrupa pazarında da yerini aldı.
Adına festivaller düzenlenen Akçabelen Çetmi Şeker Fasulyesi ise Almanya ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinde sofraları süslüyor.
Ülkemizde yaygın olarak tüketilen kuru fasulye önemli bir bitkisel protein kaynağı olup, hızla artan nüfusumuzun beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Fasulye yetiştiriciliğinde mevcut çeşitlerin yanında yeni çeşitleri ilave etmek gerek üretici gerekse ülke ekonomisi açısından önem taşımaktadır. Bilindiği üzere baklagiller; kurak alanlarda, toprağa azot fikse ederek doğal gübreleme yapan, topraktaki organik faaliyetleri canlandıran, bir sonraki ürün için azot ve su birikimi yapan, tuzu topraktan uzaklaştıran sera gazlarını azaltıcı etkide bulunmaları ile doğa ve toprak dostu materyallerdir. Ülkemiz topraklarının genelinin organik maddece fakir ve alkali topraklar olduğu düşünüldüğünde ekim nöbetinde kullanımının yaygınlaştırılması oldukça önemlidir.
Kaynak:Mustafa KAYA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.