Konya'nın bu ilçesine vatandaşlar nefes almaya gidiyor. Belde-i Beyza büyülüyor
Konya’nın güzide ilçelerinden Akşehir, güzelliğiyle büyülemeye devam ediyor. Hareketin berekete dönüştüğü Konya’nın şüphesiz ki en nadide ilçelerinden olan Akşehir, nice medeniyetlere ev sahipliği yaparken adeta canlı bir müze olarak sokaklarında bize tarihin izlerini sunuyor. Araplar Akşehir'i, beyaz çiçek açmış elma ve erik ağaçlarının görüntüsünden dolayı "Belde-i Beyza" (Beyaz Şehir) olarak anmışlardır.
Anadolu Selçukluları’nın uç beyliği konumunda olan Akşehir bugün Selçuklu dönemi eserleri ile beraber bir açık hava müzesi gibi. Tarihi evlerinin bulunduğu şirin sokakları muhteşem doğasına açılmakta ve her yerde Nasreddin Hoca’nın nüktedanlığı ile karşılaşabilirsiniz.
MEDENİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ BELDE
Akşehir’in çok eski dönemlerden bu yana ticaret yolları üzerinde bulunması ve çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması, birçok medeniyetle etkileşim içerisinde olmasına neden olmuş. Akşehir’e yerleşimin Neolitik Çağ’da başladığı düşünülmekte. Akşehir’deki höyüklerden elde edilen testi ve küp gibi kalıntılar MÖ 16’ncı yüzyılda bu bölgede yaşayan Hititlerin varlığını kanıtlamakta. Hititlerden sonra ise bu gölgede Frigyalılar yaşamış, arkasından ise bölge Pers egemenliği altına girmiş. Akşehir’de bulunan bugünkü Ulupınar köyünde Midas’ın Çeşmesi adı verilen pınar bulunmaktadır. Mele Köyü ise Lidya prensesinin kocası olan Meles’in adını taşımaktadır. Bu dönemlerden sonra Roma ve Bizans egemenliği altında kalan Akşehir, 1071 Malazgirt savaşından sonra Türkleşmeye başlamıştır. Akşehir’in günümüze kadar birçok medeniyetin egemenliği altına girmesi zengin bir kültür birikimine sahip olmasına yol açmıştır. Daha sonraki süreçte Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu ve Kurtuluş Savaşı döneminde Batı Cephesi Karargâhı olarak kullanılması Akşehir’deki kültür mozaiğini zenginleştirmiştir.
AKŞEHİR’DE ZİYARETÇİLERİ BEKLEYEN GÜZELLİKLER
Akşehir’de bulunan ve tarihî yönü ile tescillenmiş birçok ev bulunur. Akşehir, tarihi ve kültürel özelliklerinin yanında konumu, doğal güzellikleri ve mesire yerleri ile de önemli değerleri içerisinde barındırır. Özenle döşenmiş, sıcak, konforlu ve rahat ortamı ile Akşehir evleri, yüzyıllar öncesinin yaşantısını günümüze taşırken çam kokusu ve yüzyıllık çınarları ile Hıdırlık Tepesi bu bölgede yaşayan yerel halka ve ziyaretçilerine güzel bir sohbet ortamı sunar. Kuş cıvıltılarının birbirine karıştığı, buraya gelen insanların piknik alanı olarak kullandığı ve dinlendiği, içerisinde Nimetullah Naçivani Türbesinin yer aldığı Akşehir Kent Ormanı insanların hoş vakit geçirdiği alanların başında gelir. Nasreddin Hoca’nın fıkralarını anımsatan heykelleri, kafeteryaları ve hediyelik eşya satan yerlerin bulunduğu Gülmece Parkı, Akşehir’de en fazla ziyaret edilen yerler arasında bulunur. Tüm bunların yanı sıra Akşehir’de yeşilin hâkim olduğu birçok park alanı ve dinlenme mekânları bulunur.
Kaynak:Abdulğani ÇİFTÇİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.