Türk tarihinin ilk seri katili Konya'nın bu ilçesinden çıktı!

Genellikle Amerika’da karşılaşılan seri katiller bu sıfatı 30 gün içinde bağlantılı en az 3 cinayet işleyerek kazanıyorlar. Genellikle anormal kişiliklere sahip olan bu kişiler kurbanlarını aynı kurguda öldürmektedirler. İşte Türkiye’nin ilk seri katili olan Abdullah Aksoy, yani namı değer “Çumra Canavarı’da” bu özellikleriyle Türkiye’nin ilk seri katili olarak tarihe geçti. İşlediği cinayetlerle dönemin gündemine damga vuran Aksoy, bazıları Alman uyruklu 15 kurbanını canice katletmiş sonrasında ise evinin bodrumuna gömmüştü. Gelin Türkiye’nin ilk seri katiline BBN Haber’in derlediği bilgilerle yakından bir bakış atalım.

Tuhaf davranışları nedeniyle dışlandı

1943 yılında Konya’nın Çumra ilçesinde dünyaya gelen Abdullah Aksoy, dönemin şartlarına göre normal bir aileye doğdu. Ailesi mevcut şartlar içerisinde kaçınılmaz olarak sahip oldukları tarlalarla hayatlarını kazanıyordu. Aksoy, 15 yaşındayken tarlada çalıştığı esnada geçirdiği bir kriz sonrası hayatını kökünden değiştirecek bilgiyi, sara hastalığını öğrenmiş oldu. Bu noktadan sonra sık sık nöbetler geçirerek bayılan Aksoy’un davranışlarındaki değişiklikler artmaya başlanmıştı. Davranışlarındaki değişimler yalnızlaşmasına sebep olmuş, hatta öyle ki bir süre sonra ailesi dahil herkes ona sırt dönmüştü. Zamanla evlenen Aksoy, geçimsizlik sebebiyle kısa sürede boşandı. İkinci kez daha evlendiğindeyse bu sefer çocukları olmasına rağmen bu evliliğin kaderi farklı olamayarak boşanmayla bitti.

Çatalhöyük kazılarında çalışmaya başladı

1960’lı yıllar Konya için tarih araştırmaları anlamda gelişmelerin yoğun bir şekilde başladığı yıllardı. Çumra’ya yakın bir noktada bulunan tarihi insan yerleşiminden çıkan eserler ve yapılar Konya’nın tarihi geçmişini ortaya koyuyordu. Dünya’nın farklı noktalarından araştırma yapmak için gelen arkeologların yanında hikayenin kahramanı Abdullah Aksoy’da bu kazılarda çalışmaya başlamıştı.

Hedef olarak dışardan gelenleri seçti

İlk cinayetini 1962 yılında gerçekleştiren Aksoy, kurbanlarını Çumra dışından kazılara çalışmak üzere gelen kişilerden seçiyordu. Kurbanların ilçe dışından gelmesi dikkat çekmiyor, cinayete kurban giden kişilerin işi bırakarak Çumra’dan ayrıldıkları düşünülüyordu. Bölgedeki kayıplar 1967 yılına kadar artarak sürdü. Kayıplar arasında 3 Alman arkeolog ve 2 Türk arkeoloji teknisyeni de vardı.

Yıllar sonra yakayı ele verdi

Aralık 1966’da Çumra ilçesinde bir kayıp vakası daha yaşandı. Muharrem Özkaya isimli bir Çumra sakini kayboldu. Özkaya'nın eşi, kocasının kaybolmasının ardından polise başvurdu ve arama çalışmaları başlatıldı. Ancak ilk etapta herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Soruşturma sırasında polis, Abdullah Aksoy'un garip davranışlarından şüphelenerek onu karakola çağırdı. 35 yaşındaki Aksoy, biraz sıkıştırılınca dört gün önce bir adamı evine götürdüğünü, fakat eve vardıklarında adamın epilepsi nöbeti geçirdiğini ve kendine geldiğinde misafirini bulamadığını söyledi. Ancak, polis Aksoy’un üst aramasında ceket cebinde iğde ve kuru üzüm buldu. Muharrem Özkaya'nın eşi, kocasının cebine bu yiyecekleri kendisinin koyduğunu belirtti. Bu önemli ipucu, Aksoy'u daha da şüpheli duruma düşürdü. Bunun üzerine polis, gece yarısı kasaba halkı uykudayken zanlıyı da yanlarına alarak Aksoy’un evine baskın düzenledi.

Kurbanlar arasında Almanlar da vardı

Polis yürüttüğü soruşturma sonrası Aksoy'un ilk cinayetini 1962 yılında gerçekleştirdiği tespit etti. Katil kurbanlarını genellikle Çumra dışından, kazılarda çalışmak üzere gelen kişilerden seçiyordu. İlçe dışından gelen bu kayıplar dikkat çekmiyordu, çünkü insanlar bu kişilerin işlerini bitirip Çumra’dan ayrıldığını düşünüyordu. Ancak kayıplar 1967 yılına kadar artarak sürdü. Bunlar arasında üç Alman arkeolog ve iki Türk arkeoloji teknisyeni de bulunuyordu.

Kendini asarak intihar etti

Tutuklanarak Konya Cezaevine gönderilen Çumra Cananavarı hapishanede geçirdiği bir kaç atın ardından tek başına kaldığı hücrede kendini parmaklıklara asarak intihar etti.

*Muhammet Kürşat Ercan