“SORUN ODAKLI AİLE TERAPİSİ”
RÖPORTAJ: HANDE İPEKGİL
Ancak, her ailenin kendi dinamikleri ve işleyişi vardır. Ailelerde yaşanan sorunlar, iletişim eksiklikleri, rol belirsizlikleri veya duygusal zorluklar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu noktada, Ankara Üniversitesi Aile Danışmanlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Veli Duyan, ailelerin bu zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olan "Sorun Odaklı Aile Terapisi" üzerine yeni bir kitap yazdı ve bence bu kitap, aile danışmanları, terapistler ve aile içi ilişkilerini geliştirmek isteyen herkes için değerli bir kaynak olma özelliği taşımaktadır. Prof. Dr. Veli Duyan'ın uzmanlığından ve deneyimlerinden faydalanarak, ailelerin daha sağlıklı bir aile yaşamı inşa etmelerine yardımcı olacak ipuçları ve stratejiler sunulmaktadır. Eğer aile içi ilişkilerinizi güçlendirmek, sorunlarınızı çözmek ve daha sağlıklı bir aile ortamı oluşturmak istiyorsanız, "Sorun Odaklı Aile Terapisi" kitabını keşfetmeniz önemli bir adım olabilir. İyi okumalar.
-Hocam Aile kavramını daha iyi anlamak adına sizce ailenin tanımını nasıl yapmak daha doğru olur?
--Aile farklı tanımları olan bir sistem olsa da genel olarak parçalardan oluşan bir bütündür. Ailedeki tüm parçalar birbiriyle ilişkili olup birbirini etkiler. Aile her şeyden önce yaşayan bir organizma, biyolojik bir sistemdir ve bu canlı sistem varlığını sayısız işlev ve ihtiyaçlarla sürdürür. Bu canlı sistemin biyolojik, duygusal, psikolojik, sosyal ve tinsel ihtiyaçları vardır. Aile oluşum, kuruluş, içindeki üyeler, bu üyelerin rolleri açısından farklılık gösteren bir sistemdir. Bu sistemin karmaşıklığı öncelikle yapı taşlarının nelerden ve nasıl oluştuğuyla ve birbirleriyle nasıl etkileşim sağladıklarıyla ilgilidir. Aileler ne tamamen sağlıklı ne de tamamen patolojik olduklarından, bazı alanlarda iyi işleyen ancak diğer alanlarda zayıf olan aileleri tanımlamak bu noktada önemlidir. Dolayısıyla ailenin genel olarak işlevlerini ve işleyişini belirlemek için ailenin sorunlarla başa çıkma becerisine bakmak fayda sağlar. Aileyi anlamak adına ailenin ilk oluşum aşamasından sonlanmasına dek geçen süreci iyi bilmek gerekiyor.
- "Sorun Odaklı Aile Terapisi" adlı kitabınız hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Kitabınızda hangi konulara odaklandınız ve okuyucuların bu kitaptan neler öğrenmelerini umuyorsunuz?
--Sorun Odaklı Aile Terapisi kitabımda aileyi geniş kapsamda değerlendirerek çeşitli aile türlerine, aile yapılarına, aile yaşam döngüsüne, ailenin işlevselliğine, ailedeki işlevsel olmayan davranış kalıplarına yer verdim. Sorun odaklı yaklaşım çerçevesinde terapinin ilke, yöntem, varsayım, müdahale aşamaları, uygulama süreci, kullanılan teknikler ve terapötik değerlendirme araçlarını geniş kapsamda ele aldım. Aslında her bir ailenin kendine özgü sorunları olabileceğinden ve bunları çözmek adına aileyi bir bütün olarak değerlendirmenin öneminden bahsettim. Sorun Odaklı Aile Terapisi, ailenin döngüsel değişimine vurgu yapar, ailenin yapısı ve işleyişine ilişkin yeni ve araştırılabilir hipotezlerin ve iç görülerin üretilmesini teşvik eder. Bu kitabı okuyan ailelerin her şeyden önce kendi aile yapıları, işleyişleri, gelişim özellikleri hakkında bilgi sahibi olacaklarını ve sorunları çözmek adına bir bakış açısı kazanabileceklerini umuyorum. Akademik anlamda uzman kişiler için de faydalanabilecekleri kaynak bir kitap olmasını umut ediyorum.
-Önceki kitabınızı "Çözüm Odaklı Terapi" üzerine yazmıştınız. Şimdi ise "Sorun Odaklı Aile Terapisi" üzerine bir kitap yazdınız. Çözüm odaklı terapiyle sorun odaklı terapi arasındaki farklar nelerdir? Bu iki yaklaşımın odak noktaları ve temel farkları hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
--İnsan yaşamı ne sadece sorunlar ne de sadece çözümlerden ibarettir. Sorun da çözüm de aslında tıpkı bir madalyonun iki yüzü gibi iç içedir. Sistemler adı her ne olursa olsun bir denge içinde işleyişlerini sürdürürler. Aile de toplumun en küçük yapı taşı olan bir sistem olarak işleyişini devam ettirmek adına dengeye ihtiyaç duyar. Ailelerde sorunlar elbette olabilir ancak önemli olan bu sorunları yapıcı bir şekilde çözüme ulaştırabilmektir. Terapötik yaklaşım olarak aslında her iki kitap da ailelerin sağlıklı ve etkili işleyişleri ve dengeye ulaşmaları adına değişimi sağlamayı ve çözüme ulaşmayı içeriyor. Her iki yaklaşım da sorunları ele alma açısından farklı bakış açıları sunuyor. Yöntem ve odak farklı olsa da hedef sağlıklı ve etkili bir aile işleyişi için olumlu değişimi sağlamak ve sorunları yine sağlıklı ve etkili bir şekilde çözüme ulaştırmaktır. Çözüm odaklı yaklaşımlarda nasıl sorusu belirleyici iken sorun odaklı yaklaşımlar neden sorusu üzerinde odaklanır. Yani çözüm odaklı terapide sorunun ne olduğunu bilmeye gerek yoktur ve nasıl çözebilirim odak noktadır. Buna karşılık Sorun Odaklı Terapide sorunun nedeni araştırılır, sorunun kaynağı tespit edilerek sorun yaratan etmenlerin kaldırılmasına çalışılır. Çözüm odaklı yaklaşımlardaki temel teori, çözümler inşa edebilmek ve hedefe ulaşmaya doğru hareket edebilmek için bir sorunun etiyolojisini yani kökenini bilmeye gerek olmadığıdır. Sorun odaklı yaklaşımlarda temel varsayım, neden sorusunu sorarak sorunun özünü anlamak ve sorunun kökeni hakkında bilgi edinmektir. Çözüm odaklı terapi dışındaki tüm terapi yöntemlerinde soruna odaklanılmakta ve sorunun kaynağı ve nedenleri araştırılarak müdahaleye başlanmaktadır.
-Sorun odaklı terapi, ailelerin yaşadığı sorunları çözmek için etkili bir yaklaşım olarak kabul ediliyorsunuz. Peki bu terapinin diğer terapi yöntemlerinden farklı olan özellikleri nelerdir? Hangi durumlarda sorun odaklı terapi önerilir ve hangi kişiler bu terapiden faydalanabilir?
--Her terapi kendi içinde ayırıcı özelliklere sahiptir. Bir terapinin diğerlerine göre üstün olma ya da olmama gibi bir durumu söz konusu değildir. Terapinin etkililiği her şeyden önce ailenin terapi almaya istekliliğine bağlıdır ve terapistin aile özelinde hangi terapiyi nasıl etkili bir şeklide gerçekleştirebildiği ile yakından ilgilidir. Terapi tercihi hem terapistin terapötik yönelimine hem de terapiye gelen ailelerin bakış açısına göre değişebilmektedir. Kimi aileler terapiye başvurduklarında sorunlarının neden kaynaklandığını, sorunlara nelerin sebep olduğunu bilmek ve bu konu hakkında derinlemesine araştırma yapmak isteyebilir. Şöyle ki geleneksel düşünce tarzında soruna odaklanmak ve sorunun kaynağını bulmaya çalışmak çok daha yaygındır. Çoğu aileler için sorunların kaynağını bilmek çözümü kabul sürecinde işlevsel olabilmektedir. Bu bilgi ailenin sorunu kabul edip tedavi için isteğini artırmaya fayda sağlayabilir.
-Aile yaşam döngüsünden bahseder misiniz? Aile yaşam döngüsü aşamaları nelerdir ve her bir aşamanın özellikleri nelerdir? Ayrıca, aile yaşam döngüsü içerisindeki geçişler ve sağlıklı bir işleyiş için neden bir önceki aşamaların tamamlanması önemlidir?
--Aile, bireylerden oluşan canlı bir sistemdir, gelişiminde ve oluşumunda belirli aşamalardan geçer. Ailenin bir üyesi olarak çocukluktan emeklilik yıllarına kadar bireyin geçtiği duygusal ve entelektüel aşamalar aile yaşam döngüsünü oluşturur. Aile yaşam döngüsü, ailenin kurulmasıyla başlayıp sonlanmasıyla biter. Aile yaşam döngüsü, aile üyeleri hakkında bilgi sahibi olmaya, gelişimsel döngülerin nasıl gerçekleştiğini kavramaya ve sistemik bağlamda ailenin sorunlarıyla nasıl başa çıkabileceği konusunda bir anlayış kazanmaya yardımcı olur. Aile yaşam döngüsünün temel bileşenleri doğum, yaşam ve ölümdür. Bu döngü içerisinde ailenin yaşam ve gelişim süreci değerlendirilir. Aile yaşam döngüsünün aşamaları genel olarak: Yeni evlenmiş çocuksuz aileler (Birinci boş yuva dönemi); Bebeklik çağında çocuğu olan aileler; Okul öncesi çağda çocuğa sahip aileler; Okul çağında çocuğu olan aileler; Ergenlik döneminde çocuğu olan aileler; Genç yetişkinlik döneminde çocuğu olan aileler; Yerleştirme merkezi olan aileler; Ebeveynlik sonrası aileler (İkinci boş yuva dönemi) ve Yaşlılık döneminde olan aileler şeklinde sınıflandırılmaktadır. Her bir dönemin yapısal, gelişimsel ve işlevsel özellikleri birbirinden farklıdır. Bu döngüsel aşamalar arasında geçişler olabilmektedir ancak sağlıklı işleyiş bir sonraki aşamaya geçişte bir önceki aşamaların sağlıklı bir şekilde tamamlanmasıyla yakından ilişkilidir.
-Sağlıklı ve sağlıksız aileler arasında hangi temel farklar bulunmaktadır ve bu farklar aile dinamiklerini nasıl etkilemektedir?
--Sağlıklı aileler yapı, işleyiş ve roller açısından uyum içindedir. Sağlıklı bir ailede roller, görevler ve sorumluluklar bellidir. Aile üyeleri birbirlerini suçlamaz ve sorumluluk alırlar. Yani ailede sorunların nedeni olarak görülebilecek bir günah keçisi aranmaz. Sağlıksız ailelerde ilişkiler kopuktur, hiç yoktur ya da iç içe geçmiştir. Ailede roller, görevler, sorumluluklar belirsizdir. İletişimsizlik ve suçlayıcı dil kullanımı sağlıksız ailelerde yaygındır. İletişim dili eleştirel, suçlayıcı, yıkıcı unsurları içerdiğinde ailede sağlıklı bir şekilde iletişim kurulamaz ve dolayısıyla aile işleyişi zarar görür. Sağlıklı ailelerde aile üyeleri arasında uyum vardır ve aile üyeleri birbirlerinin ihtiyaçlarına duyarlıdır. Ancak sağlıksız bir ailede uyum ya yoktur ya da yok denecek kadar azdır ve aile üyeleri birbirlerinin ihtiyaçlarına duyarsızdır. Sağlıklı aileler ilişkilerdeki hasarı onarırlar. Sağlıksız aileler için kopuk ilişkiler ve iletişimsizlik nedeniyle bunun üstesinden gelmek kolay değildir. Sağlıklı ailelerde duygular uygun bir şekilde ifade edilirken sağlıksız ailelerde bu durum tam tersidir. Sağlıksız ailelerde duygular ya gerektiği gibi ifade edilmez ya da aile üyeleri duygularını hiç bir şekilde gösteremezler. Sağlıklı ailelerde yaşayan aile üyeleri birbirini geliştirir. Aile üyeleri birbirleri hakkında en çok neye değer verdiklerini bilirler. Sağlıksız ailelerde bu değer ve gelişimden söz etmek pek mümkün değildir.
-Aile işlevlerinin etkili bir şekilde yerine getirilmesinin aile dinamiklerine ve bireylerin sağlığına olan katkıları nelerdir? Ailenin işlevleri sizce neden önemlidir?
--Ailenin varlığını sürdürmesinde aile işlevlerinin rolü büyüktür. Sağlıklı aileler işlevlerini etkili bir şekilde sürdürür. Aile gibi karmaşık yapıdaki bir varlığın daha iyi anlaşılması için birçok boyutun değerlendirilmesi gerekir. Sorun Odaklı Aile Terapisi aileyi ‘Sorun Çözme, İletişim, Roller, Duygusal Yanıt Verebilme, İlgi Gösterme, Davranış Kontrolü’ boyutlarında değerlendirir. Sağlıklı ve etkili işleve sahip ailelerde aile üyeleri sorunları yapıcı yollardan çözebilmek için birbirleriyle uyum, anlayış ve işbirliği içinde çalışırlar. İletişim boyutu aile üyelerinin birbirleriyle sözlü ya da sözsüz nasıl bağlantı kurduklarını içerir ve aile üyeleri arasındaki bilgi alışverişini gösterir. İletişim açık ve net ise bu ailelerde etkileşim çok daha sağlıklıdır. Aile rolleri, bireylerin aile işlevlerini yerine getirmesini sağlayan tekrarlayan davranış kalıplarıdır. Bir aileyi rol boyutuna göre derecelendirmek, aile işlevlerinin ne kadar iyi yerine getirildiğini değerlendirmeyi içerir. Aile rolleri aile üyelerinin aile içindeki konumlarını, görevlerini ve sorumluluklarını belirler. Duygusal yanıt verebilme, ailenin ilişkilerinde duygusal olarak nasıl tepki verdiği ile ilişkilidir. Bu boyuttaki duyuşsal işlevsellik, ailenin duruma uygun tüm duyguları ifade etme becerisinden oluşur. Sağlıklı ailelerde aile üyeleri duygularını rahatça ifade edebilir ve birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamaya özen gösterir. İlgi gösterme boyutu, bir bütün olarak her bir aile üyesinin etkinliklerine ve çıkarlarına ilgi gösterme ve bunlara değer verme derecesidir. Aile üyelerinin birbirlerinin faaliyetlerine ve endişelerine ne ölçüde ilgi duyduğunu ve bunlara ne kadar değer verdiğini dikkate alır. Davranış kontrolü, aile üyelerinin tehlikeli durumlarda, psikobiyolojik ihtiyaçların ifade edildiği durumlarda, kişilerarası ve sosyal davranışları içeren durumlarda gösterdiği davranışların düzenlemesini kapsar. Davranış kontrolü, aile üyelerinin sürdürdüğü davranış kurallarına ve standartlarına odaklanır. Genel aile işlevleri, ailenin farklı alanlarda temel günlük görevleri yerine getirme becerisinin küresel bir değerlendirmesidir. Bu, her bir alandan gelen bilgileri içerir, ancak belirli alanlarda işleyişin doğrusal bir kombinasyonunu gerektirmez. Sorun Odaklı Aile Terapisinde yaygın olarak kullanılan Aile Değerlendirme ölçeğinde de bu boyutların her birini tüm aile işleyişi temelinde ele alıp değerlendiriyoruz. Özetle ailenin bir sistem olarak hem kendi içinde hem de dâhil ve parçası olduğu diğer sistemlerle etkili ve sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürmesi adına aile işlevselliğinin rolü büyüktür.
-Sorun odaklı aile terapisi hangi aşamalardan oluşuyor?
--Sorun Odaklı Aile Terapisi, değerlendirme, sözleşme, terapi ve sonlandırma olmak üzere dört temel aşamayı içeriyor. Değerlendirme, terapideki ilk aşama olup birçok yönden makro aşamaların en önemlisidir. Etkili terapide ilk adım, sorunların kapsamlı ve anlamlı bir biyopsikososyal formülasyonunun geliştirilmesidir. Değerlendirme aşaması, formülasyon geliştirebilmek için bilgilerin toplandığı ve gözlemlerin yapıldığı zamandır. Bu aşamada ailenin olabildiğince doğal davranmasına izin verilmelidir. Aileleri değerlendirirken ailenin yapısı, işlevleri, gelişim süreçleri ele alınarak çok çeşitli ve kapsamlı boyutlarda inceleme yapılmalıdır. Terapinin ikinci aşaması sözleşmedir. Sözleşme, terapiyi planlamak ve bu planı gerçekleştirmek için yapılır. Sözleşme yapmak için öncelikle ailedeki sorunun belirlenmesi önemlidir. Terapist ve aile üyeleri arasındaki uyum ve işbirliği bu sürece yardımcı olur. Terapi sürecine yönelik tüm aktiviteler ve yapılması gerekenler sözleşmede yer alır. Terapi, sözleşmede belirtildiği şekliyle ilerler. Bu çerçevede belirlenen amaçlar terapi hedefine ulaşmak için gerekli değişimler doğrultusunda gerçekleştirilmeye çalışılır. Terapinin üçüncü makro aşaması terapinin gerçekleştirildiği aşamadır. Terapi aşaması terapistin terapötik müdahalelere başlama sürecini ifade eder. Müdahale sürecine başlamadan önce terapistin ailenin gerçekten terapiye kendi isteği ile devam edip etmeyeceğini belirlemesi önemlidir. Terapide esas olan rıza ve gönüllülüktür. Terapi aşamasının amacı, ailenin sağlıklı ve etkili bir şekilde işlev görmesini sağlamak için değerlendirme aşamasında belirlenen sorunları çözüme ulaştırmaktır. Terapi aşaması, sözleşme aşaması üzerine inşa edilir. Terapi hedefi, sorunların çözülmesi adına nasıl bir yol izleneceğine dair terapi planı oluşturarak terapi amaçlarını yerine getirmektir. Terapisnin son makro aşaması sonlandırma aşamasıdır. Bu aşamada sözleşmede yer alan hedeflere ulaşılıp ulaşılmağı test edilir. Terapinin genel bir özetini ve değerlendirmesini içeren bu aşamada uzun vadeli hedefler belirlenir. Terapi sonlandırıldığında gerekirse ve ihtiyaç duyuluyorsa aileye izleme ya da takip önerilebilir.
-Sorun odaklı aile terapisinde kullandığınız değerlendirme araçlarından bahseder misiniz, bu araçlar, ailelerin işlevlerini değerlendirmek için nasıl kullanılır ve terapi sürecine nasıl katkı sağlar?
--Ailenin işlevlerini hem nesnel hem de öznel bir bakış açısıyla değerlendirmeye yardımcı olan birbiriyle ilişkili üç değerlendirme aracı bulunuyor. Aile Değerlendirme Ölçeği, Klinik Derecelendirme Ölçeği ve Yapılandırılmış Aile Değerlendirme Görüşmesi. Aile Değerlendirme Ölçeği, aile işlevlerinin sağlıklı olup olmadığını değerlendirmek için kullanılıyor. Aile Değerlendirme Ölçeği, aile işlevlerinin altı boyutunu ‘Sorun Çözme, İletişim, Roller, Duygusal Yanıt Verebilme, İlgi Gösterme, Davranış Kontrolü’ değerlendiren alt ölçeklerin yanı sıra aile işlevlerinin genel düzeyini değerlendiren genel işlevler ölçeğinden oluşuyor. Klinik Derecelendirme Ölçeği, ailenin tüm üyeleriyle görüşmeden sonra terapist ya da klinisyenin doldurduğu aile boyutlarının her birini değerlendirmeye yarayan bir ölçektir. Klinik Derecelendirme Ölçeği, bir ailenin işleyişi için temel olduğu kabul edilen aile ilişkisinin her bir boyutunun özetini sağlar. Yapılandırılmış Değerlendirme Görüşmesi aile işlevlerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmeye olanak sağlayan bir görüşme olup profesyoneller veya alana yeni girmiş aile terapistleri tarafından kullanılabilmektedir. Aile işlevlerine ilişkin yapılandırılmış görüşme, klinik uygulama, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin teşvikiyle geliştirilmiştir.
-Sorun odaklı aile terapisti hangi müdahale becerilerine sahip olmalıdır?
--Müdahale becerileri terapistin terapi sürecinde hangi bilgileri nasıl kullanacağına ilişkin bir yol haritası sağlar. Bu beceriler birbiriyle ilişkilidir ve terapist bu becerilerle terapiyi şekillendirir, yönetir, sürdürür ve tamamlar. Sorun Odaklı Aile Terapistinin sahip olması gereken müdahale becerileri kavramsal, algısal ve yönetimsel beceriler olarak üç ana başlık altında incelenebilir. Kavramsal beceriler terapistin bildikleri ile ilgilidir. Terapist öncelikle terapötik yaklaşımlarla ilgili kuram bilgisine ve bu bilgileri uygulama becerisine sahip olmalıdır. Bu bilgi ve beceriler terapistin aile sorunları hakkında konuşurken sistemik kavramları ve bakış açılarını kullanmasına, hipotezler üretmesine, terapideki en uygun müdahale yöntemini belirlemesine yardımcı olur. Kavramsal becerileri gelişmiş bir terapist, aile dinamiklerini ve davranış kalıplarını tanıma konusunda yeteneklidir. Algısal beceriler Sorun Odaklı Aile Terapisinde terapistin duyuşsal olarak algıladıkları, hissettikleri veya ayırt ettikleri ile ilgilidir. Terapist algısal becerilerini daha çok gözlemle ve uygulamalar yapılarak geliştirebilir. Algısal beceriler terapide iyi bir rehber ve yol gösterici olmasının yanı sıra her zaman kavramsal ve kuramsal bilgiyle birlikte çok daha etkin bir şekilde işlev görür. Yönetimsel beceriler, kavramsal ve algısal aşamalarda kazanılan bilgi ve yeteneğin uygulanabileceği becerileri kapsar. Sorun Odaklı Aile Terapisinde asgari yönetimsel beceriler ailelerle işbirliğine dayalı çalışma ilişkileri geliştirmeyi, aile içinde ve terapistle iletişimi netleştirmeyi, bir soruna odaklanmayı, kendi kişiliğine uygun bir görüşme stili geliştirmeyi, aileye seçenekler sunan bir sözleşme hazırlamayı, terapide birlikte çalışma yöntemleri ve terapinin amaçları konusunda anlaşmaya varmayı içerir. Etkili müdahaleler terapistin bilgisini, tecrübesini ve sanatını iyi aktarmasına bağlıdır.
-Bu konuda eğitim veriyor musunuz?
--Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde hem Çözüm Odaklı Terapi hem de Sorun Odaklı Aile Terapisi eğitimleri veriyorum.
-Bu eğitimlere kimler katılabilir?
--Sosyal Hizmet, Psikoloji, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Psikiyatri Hemşireleri, Çocuk Gelişimi ve Tıp Fakültesi Mezunları ile ilgili bölümlerin son sınıf öğrencileri ve Aile Danışmanlığı öğrenci ve mezunları bu eğitimlere katılabilirler.
-Son olarak ailelere buradan nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
--Aile her ne şekilde kurulmuş olursa olsun ailede birlik, beraberlik ve iletişim önemlidir. Her ailede az ya da çok sorunlar olabilir ancak bunları birlikte aşmak için sevgi, saygı ve anlayış gerekir. Her aile kendine özgü ve kendine özeldir. Aileler kendi yapılarını, işlevlerini ve gelişimsel özelliklerini bilirlerse bu farkındalıkla etkili ve sağlıklı işleyiş içinde varlıklarını devam ettirebilirler. Kimi zaman ailedeki sorunlar aile içinde çözülürken kimi zaman da bir uzmanın desteğini almak gerekebilir. Terapiye başvurmak kimi aileler için sıkıntılı bir süreç olsa da önemli olan sağlıklı bir aile döngüsü için gerektiğinde bir uzman yardımı alabilmektir. Kimi zaman terapi desteğine rağmen aileler sağlıklı ve etkili bir işleyişe devam edemeyebilir. İlişki ya da evlilik sorunları nedeniyle terapi desteği alan bir çift sorunlarını çözebildiği gibi terapi desteği alan her çiftin ilişkisini ya da evliliğini sürdürmesi söz konusu olmayabilir. Terapi ve psikolojik destek her şeyden önce çiftler ve aileler arasında sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurma ve bunu sürdürme yönünde destek sağlar. Sağlıklı ve dengeli bir işleyişe sahip olmayan ya da tüm çabalara rağmen yolunda gitmeyen ilişkilerin de yıpratıcı olmadan yine karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde sonlandırılması çiftler için uygun bir seçenek olabilir. Terapi çiftlere kendileri için en uygun seçeneklerin farkına varmalarını ve güçlü yönlerine odaklanmalarını sağlayarak nihai kararları yine kendilerinin vermesine destek olur. İlişkiyi ya da evliliği sonlandırma kararı alan çiftler terapi desteği ile bu süreci görece daha sorunsuz ve rahat geçirebilirler. Aileler hangi tür bir terapi desteği alacaklarına uzman yardımıyla karar verebilirler. Dengeli ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.