21. yüzyılda virüsler, halk sağlığı için küresel tehdit haline geldi
Çin'i Vuhan kentinde ortaya çıkarak dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19), sınırları aşan bulaşıcı hastalıklara yol açan virüslerin küresel ölçekte halk sağlığını nasıl tehdit edebileceğini gösterdi. Kovid-19'un neden olduğu salgın, enfekte vaka sayısı, can kaybı ve yayılma hızı bakımından dünyanın son 20 yılda karşılaştığı bulaşıcı hastalık salgınlarının en yaygın ve şiddetlilerinden biri oldu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, yeni milenyumda, 2009’da influenza (H1N1/09), 2002-2004'te Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu (SARS), 2012’de Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS), 2013-2016’de Ebola, 2015-2016'da Zika ve Aralık 2019'da ortaya çıkan yeni tip koronavirüs, “pandemi” olarak adlandırılan ve dünya ölçeğinde yayılma gösteren bulaşıcı hastalık salgınlar oldu.Ayrıca 2008-2009’da Zimbabve’de, 2010’da Haiti’de, 2016'da Yemen’de ortaya çıkan Kolera, 2000’li yılların başında önce Güney Doğu Asya'dan Güney Amerika'ya kadar yayılan Dang Humması, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 2011 ve 2019’da ortaya çıkan kızamık salgınları, binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, “epidemi” olarak anılan bölgesel salgınlar olarak kayıtlara geçti.
2009 DOMUZ GRİBİ (H1N1) SALGINI
2009’da dünyaya yayılan domuz gribi salgını, 1918-1920'de dünya çapında 500 milyon kişiye bulaşan ve 50 ila 100 milyon insanı öldüren “İspanyol gribine" yol açan H1N1 virüsünün bir türeviydi. Domuz, kuş ve insan griplerinin melezi bir virüsle Avrasya domuz gribi virüsünün karışımı olan virüsün, dünya nüfusunun yüzde 11’i ila yüzde 21’ine bulaştığı ve 150 bin ila 575 bin prematüre ölüme yol açtığı tahmin ediliyor. Virütik bir hastalık olduğu için antibiyotiklerin etkili olmadığı hastalık, grip belirtilerinin ardından akciğer iltihaplanması ve akut solunum sıkıntısına yol açıyordu. Virüs, ortaya çıkmasından bir yıl sonra mevsimsel griplere yol açan virüslerden daha zayıf bir patojen haline gelmişti.
KORONAVİRÜS SALGINLARI
Hayvanlardan insanlara mutasyon geçirerek bulaşan ve sonrasında insandan insana yayılan koronavirüsler, son 20 yılda SARS ve MERS gibi salgınlarda sınır aşırı yayılarak hastalık ve ölümlere yol açtı. Mikroskop altındaki yuvarlak ve taçlı yapıları nedeniyle "taç virüs" anlamına gelen "koronavirüs" olarak adlandırılan virüs türü, Çin'de ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgınıyla yeniden gündeme geldi.
SARS SALGINI
SARS'a yol açan koronavirüs ilk kez Kasım 2002'de Çin'in güneyindeki Guandong eyaletinde ortaya çıktı. Solunum yolu yetmezliğinden ölümlere neden olan koronavirüs, Çin dışında 26 ülkeye ve Tayvan'a yayıldı, toplam 8 bin 96 kişiye bulaştı. Temmuz 2003'e kadar devam eden salgında, 9 ayda çoğunluğu Çin'de olmak üzere 774 kişi yaşamını yitirdi. Hastalıktan ölüm oranı ise yüzde 9,6 oldu. Virütik bir hastalık olduğu için antibiyotiklerin etkili olmadığı SARS için halen etkili bir tedavi bulunabilmiş değil. Koronavirüsün yol açtığı hastalık ancak bazı anti-viral ilaçlar ve semptomları gidermeye yönelik tedavilerle iyileştirilebiliyor. Hastalığın, yarasalarda bulunan bir betakoronavirüsün misk kedilerine ve oradan da mutasyon geçirerek insanlara bulaşması sonucunda ortaya çıktığı tahmin ediliyor.
MERS SALGINI
MERS'e neden olan koronavirüs (MERS-CoV), ilk kez Haziran 2012'de Suudi Arabistan'da ortaya çıktı. Ateş, öksürük, bulantı ve solunum yetmezliği gibi semptomları tetikleyen koronavirüs, Suudi Arabistan dışında 26 ülkeye yayıldı. DSÖ verilerine göre, Ocak 2020 itibarıyla dünyada 2 bin 506 MERS vakası görüldü, bunlardan 862'si ölümle sonuçlandı, bu vakalarda ölüm oranı yüzde 34 oldu. Hastalığın yarasalarda bulunan bir betakoronavirüsün develere ve oradan da mutasyon geçirerek insanlara bulaşması sonucunda ortaya çıktığı tahmin ediliyor. MERS'e karşı tedavi başarısı kanıtlanmış bir aşı bulunmuyor.
BATI AFRİKA EBOLA SALGINI
Daha önce Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Uganda’da görülen bölgesel salgınlarla gündeme gelen ebolavirüs salgınları, 2013’te Gine’de ortaya çıkan salgının önce Batı Afrika ülkeleri Liberya, Sierra Leone, Senegal, Mali ve Nijerya’ya ardından bu ülkelerden seyahat edenler aracılığıyla ABD, İngiltere, İspanya ve İtalya’ya yayılmasıyla küresel boyut kazandı. Afrika’daki bazı yarasa türlerinden insanlara ve diğer primatlara yayıldığı tahmin edilen hastalık, ateş, kusma, ishal, kaşıntı gibi semptomlarla başlayıp iç ve dış kanamayla sonuçlanan bir seyir izliyor ve yüksek bulaşıcı etki gösteriyordu. Salgın kontrol altına alınana dek ebolavirüs 28 bin 616 kişiye yayıldı, yüzde 40 ölüm oranıyla 11 bin 310 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Virüsün halen geçerliliği kanıtlanmış bir tedavisi bulunmuyor, semptomları kontrol etmeye yönelik tedaviler uygulanıyor.
2015-2016 ZİKA SALGINI
Brezilya’nın Amazon bölgesinde 2015'te ortaya çıkan Zika virüsü, önce Güney ve Kuzey Amerika ile Karayip ülkelerine ardından Asya, Afrika ve Avrupa’da toplam 711 bin 381 kişiye yayıldı. Zika bulaşan her 4 kişiden yalnızca 1'inde hafif ateş şeklinde hastalık semptomu ortaya çıkıyordu. Bu nedenle ölümcül bir seyir izlemeyen hastalık, yalnızca 18 kişinin ölümüne yol açtı. DSÖ, Ekim 2016’da Zika salgınının sona erdiğini duyurdu.
YENİ TİP KORONAVİRÜS (KOVİD-19)
Aralık 2019'da Çin'in Vuhan kentindeki deniz ürünleri pazarında ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün yol açtığı salgın, sınır aşırı salgın hastalıkların dünya ölçeğinde ne denli yayılabileceğini gösterdi. Vuhan’daki deniz ürünleri gıda pazarında satılan hayvanlardan bulaştığı tahmin edilen yeni tip koronavirüs, şu ana dek 160’dan fazla ülke ve bölgeye yayıldı. Koronavirüsün bulaştığı kişi sayısı dünya çapında 199 bini aşarken, şu ana dek 7 bin 797 kişi hayatını kaybetti. Yeni tip koronavirüsün genetik yapısı yüzde 80 oranında SARS’la benzerlik gösteriyor. Kovid-19’un da SARS gibi yarasalarda bulunan bir betakoronavirüsün yılan, pangolin gibi vahşi hayvanlara ve onlardan mutasyon geçirerek insanlara bulaşmasıyla ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Ölüm oranının yüzde 4’lerde seyrettiği salgın, yayılmaya devam ediyor. (AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.