Aile içi iletişim çok önemli
BBN Türk’te ekranlara gelen “Erken Teşhis” programının konuğu Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Barbaros Yalçın oldu. Yusuf Sağcan’ın hazırlayıp sunduğu programda bağımlılık ve bağımlılığı doğuran etkenler konuşuldu.
GENÇLER İÇİN ZARARLI BİR SİLAHTIR
“Bağımlılık, kısaca aşırı kullanımların ve alışkanlıkların belirli bir süreden sonra insanın o şeye karşı önleneme bir isteğini ve de o olmayınca ortaya çıkan yoksunluk hissi olarak adlandırılabilir” diyen Doç. Dr. Yalçın, “Madde bağımlılığı ülkemizi tehdit eden önemli bir unsurdur. Gençler özellikle son yıllarda artan ve ölüme de direkt sebep veren kimyasal uyuşturuculara alıştırılıyor. Bu maddeyi kullananın zombileştiği konuşulurdu, bu çok doğru. Telafisi mümkün olmayan tahribatlara yol açıyor. Tüm uyuşturucular gençlerimiz için son derece zararlı silahlardır. Çünkü düşünemeyen, muhakeme yeteneğini kullanamayan, insani ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yerine getiremeyen bir gençlikle bizim geleceğimizi elimizden alıyorlar. Bu bir bayrak yarışıysa ve bu yolculukta bize eşlik edecek, gelecekte bu ülkeyi savunacak askerlerimizi, sağlıkçılarımızı veya öğretmenlerimizi elimizden alırlarsa bizim geleceğimiz kararır” dedi.
BAĞIMLILARIN ELİNDEN TUTMAMIZ GEREKİYOR
Günlük hayat içerisinde en çok sigara, alkol, uyuşturucu, bilgisayar ve oyun gibi bağımlılıkların olduğunun altını çizen Yalçın, “Çok kullanım ile bağımlılık aynı değildir. Eğer ki bunu kullanmadan duramıyorsak, yapmadığımız zaman vücutta yoksunluk sendromu oluşuyor ve fizyolojik açıdan tahribat oluşturuyorsa bu bir bmağımlılıktır ve tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde bunu aşırı kullanım olarak adlandırırız. Bağımlılıkların tedavisi için çeşitli kurum ve yöntemler var. Ancak bu yetmiyor, bizim toplum olarak da o insanların elinden tutmamız gerekiyor.
AİLE İÇİ İLETİŞİM ÇOK ÖNEMLİ
Maalesef bağımlılığın herhangi bir yaşı yoktur. Genelde başlangıçlar ‘bir kereden bir şey olmaz’, ‘bana bir şey olmaz’ veya ‘istediğim zaman bırakabilirim’ gibi sözler ile ortaya çıkar. Ancak o siz farkına varmadan hayatınızın ortasına çoktan ve de sinsice yerleşmiştir bile. Bizim için en önemli rol model ailedir. Aileyi taklit ve takip ederiz. Her yaş grubunun da kendine göre kavram ve ihtiyaçları söz konusudur. Bunun için aile içi iletişim sağlıklı olmalı. Bir dönem yayımlanan çizgi film vardı; ‘He-Man’ isimli. izleyenler bilir He-Man isimli kahraman normalde cılız bir delikanlırdır ve yanında da Titrek isimli bir kedisi vardır. Kahraman, ‘gölgelerin gücü adına, güç bende artık’ repliğini kullanıldığında artık daha kuvvetli bir kişi olur ve yanındaki Titrek de Atılgan isimli bir kaplana dönüşürdü. Gençlerin ergenlik döneminde de aynı bu vardır. Size göre zayıf bir gençtir ama kendi iç dünyasında ‘Her şeyi ben yapabilirim’ düşüncesi söz konusudur. Bu yüzden gençler ‘ben muktedirim, istediğim zaman bırakabilirim diyerek bunun içerisine daha da dalıyor. Bu noktada ailenin izlediği yol, oynadığı rol model hatta eline verdiği tablet, telefonda izlediği kişiler bile önemli rol oynuyor. Biz genelde ‘sorunlu çocuk yoktur, sorunlu ebeveyn vardır’ deriz. Aileler tarafından yapılması gereken aslında iyi bir dinleyici olmak. Anahtar kelimelerimiz ise ‘bilgi ve iletişim’ dir. Biz daha çok konuşmaya değil, öğüt vermeye meyilliyiz. Bir müddet sonra siz tavsiyelelere başlayınca çocuk algıyı kapatıyor ve normal bir iletişim kurarken de çocuk zihnen orada olmuyor. Arada psikolojik bir engel oluşuyor. Hayat enerijimiz haz almaya kurgulanmıştır. Aile içi iletişim sağlıklı olmazsa çocuk haz almak için arayışlara geçer” dedi. HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.