‘Borlu’ ağız gargarasının olumlu etkileri saptandı

‘Borlu’ ağız gargarasının olumlu etkileri saptandı

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Hakkı, diş ve diş eti tedavisinde kullanılan ağız gargaralarına alternatif olarak geliştirdiği ‘bor’ içerikli ağız gargarasının olumlu etkilerinin tespit edildiğini bildirdi.

Prof. Dr. Sema Hakkı yaptığı açıklamada, 2005 yılından bu yana borik asidin kemik hücreleri başta olmak üzere, farklı hücre tiplerinde etkisini araştırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi. Bu kapsamda, bor elementi üzerinde çalışan dünyaca ünlü bilim insanları ile görüştüklerini ifade eden Prof. Dr. Hakkı, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünden (BOREN) ‘bor’ içerikli gargara projesini hayata geçirme anlamında 2006 yılında destek aldıklarını belirtti.
Ağız çalkalama suyu olarak da bilinen antibakteriyel, antiviral, antienflamatuar (iltihapla savaşan) özelliğe sahip ‘bor’ içerikli ağız gargarasının, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) patentini aldıklarını aktaran Prof. Dr. Hakkı, bor içeriğinde uygun dozun sağlanmasının ardından elde edilen gargaranın diş, diş eti ve kemik hücrelere olumlu etkisini tespit ettiklerini anlattı.
“DİŞ ETİ SAĞLIĞINA OLUMLU ETKİSİNİ TESPİT ETTİK”
Prof. Dr. Sema Hakkı, kulak burun boğaz ve diş hekimlerinin önerdiği klorheksidin içeren gargaraların 3 haftalık kullanım sonrası diş ve diş etlerinde boyanma, renklenme ve uzun vadede tat duyusunda bozulmaya neden olduğunu dile getirdi. Bor içerikli gargara ile klorheksidin içeren gargarayı kıyasladıklarını belirten Prof. Dr. Hakkı, “Borun antimikrobiyal, antienflamatuar ve antioksidan özelliklerinin olması, bizi diş hekimliğinde ağızda kullanılabilecek bir gargaranın etkinliğinin araştırılmasına yönlendirdi. Öncelikle borun ağız dokularını oluşturan hücreler olan gingival (diş eti) fibroblastlar ve periodontal ligament (dişin kemik ile bağlantısını sağlayan fibröz doku) hücrelerinde hücre canlılığına olan etkileri ve sitotoksisitesi değerlendirdik. Klinikte kullanımı olan ve günümüzde alternatifi olmayan klorheksidin içeren gargara ile kıyasladık. Klorheksidin içeren gargaranın tüm dilüsyonlarda (1/128 sulandırıldığında edildiğinde bile) şiddetli derecede toksik olduğu, borik asit içeren gargaranın hücre canlılığını azaltmayan dozları olduğunu tespit ettik. Toksik olmayan dozlar, antimikrobiyal etki için test edildi. Bor içeren ağız gargarasının toksik olmayan dozunun (%0,75) antimikrobiyal özelliği olduğu doğrulandı. Diş etinde kanama, diş etinde ödem (iltihap) ve periodontal cep derinliği gibi tüm klinik parametrelerde borlu gargaranın klorheksidin kadar iyi olduğu hatta diş etinde kanamada 1. ay sonuçlarının borlu gargara ile irrigasyon yapılan grupta daha iyi olduğu tespit edildi.” diye konuştu.
“ANTİBAKTERİYEL VE ANTİENFLAMATUAR OLDUĞUNU KANITLADIK”
Prof. Dr. Hakkı, diş etinde kanama ve iltihabın en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını ifade etti. İltihabın önlenememesi durumunda iltihabın kemiğe doğru ilerleyerek kemikte yıkıcı hasara neden olabileceğini aktaran Prof. Dr. Hakkı, “Eğer siz iltihabı diş eti dokusundayken periodontal tedavi ile durdurursanız artık o kemiğe ilerlemez. Dolayısıyla borik asit gargarası dokunun verdiği iltihap cevabını da azaltıyor. Bor içerikli gargara bu yönüyle de antienflamatuar (iltihapla savaşan) özelliğe sahip olduğunu gösteriyor. ‘Ağızda çürük ve periodontal hastalığa sebep olan mikroorganizmaları yok etmek için kullanabilir miyiz?’ diye düşündük ve periodontal hastalığın tedavisinde yaptığımız cerrahisiz periodontal tedaviye eş zamanlı kullanarak olumlu etkilerini gördük.” dedi.
“ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR KAZANIM OLACAK”
Türkiye açısından katma değeri yüksek işler çıkarmaya çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Sema Hakkı, şunları kaydetti: “Şu anda belki de en önemli engelimiz bu ürünün ticarileşmemiş olmasıdır. Girişimci firmaların, ürünün ticarileşmesi için de bunun iyi üretim teknikleri yani Good Manufacturing Practice-GMP sertifikasyonu olan laboratuvarlarda üreterek, onaylanmış şekilde piyasaya sürmesi gerekiyor. Türkiye’de Etik Kurul ile ilgili birtakım aksaklıklar oluyor. Bir insan çalışması planladık ama ürün henüz ticarileşmediği ve Klinik Araştırmalar Etik Kurulu ve Klinik Araştırmalar - Titck - Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan ilerleyemediğimiz için projeye devam edemedik. Ülkemiz adına bu gargaranın etkileri tespit edilip projenin geçişi sağlanırsa uzun dönemde çok güzel bir kazanım olmuş olacak. Çünkü borun dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 70’inin Türkiye’de olduğu biliniyor. Bizim için çok önemli bir maden, kritik bir element. Bor ile ilgili çalışmalarımız akademik proje ve araştırma boyutunu aştı daha çok millî bir göreve de dönüştü.”  
Borik asidin ve bor içerikli gargaranın toksik olmadığını, bilinen bir yan etkisinin bulunmadığını anlatan Prof. Dr. Hakkı; bor içerikli gargaranın tavşan dişi ve kemiklerinde farklı etkilerini araştırmaya devam ettiklerini belirtti. Bor üzerine gerçekleştirdiği gargara çalışmasının, akademik hayatında önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Prof. Dr. Hakkı, dünyada ve Türkiye’de bor konusunda birçok çalışmanın bulunduğunu, bor içerikli gargara çalışmasında ise öncü bir konuma sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hakkı, akademik çerçevede çok sayıda yayınının olduğunu ancak, en çok atıfı bor üzerine gerçekleştirdiği yayınlardan aldığını aktardı. Bor içerikli gargara ile 2019 Aralık ayında ‘Doctorclub Awards’ ismindeki dijital sağlık platformunda yılın yenilikçi diş hekimi ödülünü aldığını dile getiren Prof. Dr. Sema Hakkı, ‘Bor ve İnsan Sağlığı’ isimli kitapta element ve insan sağlığı konusunda dünya çapında önemli bir isim olan Prof Dr. Forrest H. Nielsen’ın bir bölümünün yazarı olduğunu, BOREN’in destekleriyle Türkçe ve İngilizce olarak bilim dünyasına kazandırıldığını sözlerine ekledi.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.