Dil insanın ta kendisidir
Aşcı, “Dil, insanın kendini ifadesi ve başka bir insanla iletişimi için var edilmiş bir olgudur. İnsan önce düşünür sonra bu düşüncesini dil vasıtasıyla adeta ete kemiğe büründürür. Düşüncelerin elbise giydirilmiş şekli gibidir kelimeler, cümleler ve dil. Bu nedenledir ki dil insanın ta kendisidir, onun karakteridir. Dünya dilleri içersinde ana dili olarak beşinci büyük dil olan Türkçe, bugün 22 farklı lehçeye sahip, 616 bin kelime hazinesi olan kadim ve bir o kadar da büyük dillerden birisidir. Böylesine büyük bil dil; değil gündelik konuşmadan ve yazı dilinde, bilimsel dil olarak da dünyanın en kolay terim üreten dilidir.Eklemeli dillerin eklerle kolayca kelime tüketmek gibi bir vasfı vardır ve bu vasıf da en çok Türkçede görülür” dedi.
“ Avrasya’nın hemen her köşesinde Türkçe konuşulur ve yazılır” diyen Aşcı, Türkçe’nin yaşının Milattan Önce 3500’e kadar dayandığını söyledi. Aşcı, “Türkçenin yaşı, yazının icadı olan MÖ 3500’e kadar gider çünkü Sümer dilinin sondan eklemeli dil olması ve Sümercede yüzlerce Türkçe kelime tespit edilmiş olması bu iki dil arasında bir akrabalık bağı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Türkçenin yaşı da bu tarihe kadar uzanıyor. Türkçemize sahip çıkmanın tek yolu var: Türkçenin gücünü bilmek ve Türkçe düşünmek! Eğer Türkçeyi Türk’ün bayrağı olarak görür, o olmadan Türk’ün olmayacağını bilir bu bilinci hep ön planda tutarsak Türk de Türkçe de ilelebet yaşayacaktır” diye konuştu. (SERDAR ERMİŞ)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.