Diyetisyen Büyükzeren: “Sahur yapmadan oruç tutmayalım”
Diyetisyen Mukadder Büyükzeren, sahur yapmanın Ramazan ayının temel taşı olduğunu belirterek, “Sahur öğününü mutlaka yapın. Sahur yapmadan oruç tutmayalım. Ayrıca gün içerisinde içemediğimiz bitki çaylarını iftar sahur arasında bir iki fincan şeklinde tüketebiliriz. Bu da bizim metabolizmamızın hızlanmasına yardımcı olacaktır” dedi.
Medova Konya Hastanesi Diyetisyeni Mukadder Büyükzeren, beslenme alışkanlıklarının dönemsel olarak değişebildiğini söyledi. Ramazan ayının da beslenme alışkanlıklarının değiştiği belirgin dönemlerden bir tanesi olduğunu anlatan Diyetisyen Mukadder Büyükzeren, “Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenerek toksinlerden vücudumuzu arındırmalıyız. Bu dönemde bizim asıl amacımız kilo vermek olmamalıdır. Bir gün içerisinde 5-6 öğün yaparken, 2 öğüne kadar düşüyor. Bu bir anda aşırı yemek tüketimimize neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Aşırı yemek tüketimini önlemek için iftarın su ve hurmayla açılması gerektiğini belirten Diyetisyen Mukadder Büyükzeren, “İftarda orucu açtıktan sonra hazırladığımız iftariyeliklerden yeyip biraz peynir, zeytin, ceviz tüketerek sonrasında 10-15 dakika kadar ara vermeliyiz. Bu arayı verdikten sonra ana yemeğe geçebiliriz. Ana yemekte de mutlaka hafif yemekler tercih edilmeli. Zeytinyağlı sebze yemekleri, etli sebze yemekleri, haşlama, fırın ya da ızgara olan et ürünleri tüketebiliriz. Daha sonrasında da yanında mutlaka bol mevsim yeşilliklerinin olduğu salatamız olmalı” diye konuştu.
İftarda Ramazan pidesinin bir avuç içi kadar tüketilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Büyükzeren, “Sahurda daha çok tam tahıllı ürünleri, bizi daha çok tok tutucu ürünleri tercih etmeliyiz. Yumurta, tam tahıl ve tam buğday ekmeği, bol yeşillik, yoğurt, süt gibi ürünler olmalı. Bunlar bizim tokluk süremizi artırarak gün içerisinde acıkmamızı engelleyecektir. Ayrıca sahur ve iftar arasında günlük mutlaka en az iki litre kadar su içmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Metabolizmanızı hızlandırmak için egzersiz yapın”
Zamanla su içmedeki azalma, hareketlerdeki azalma, spor egzersiz yapmama ve öğün sayısındaki azalmanın metabolizmayı yavaşlattığını kaydeden Büyükzeren, “Bunu hızlandırmak için de iftardan 2-3 saat sonra hafif tempolu 30-35 dakikalık bir yürüyüş ya da egzersiz programları yapmanızı öneriyorum” dedi.
"Öğünlerdeki miktarlarımızı aza indirip yemekleri çok fazla çiğneyerek tüketmeliyiz"
Ramazan ayının en belirgin özelliklerinden bir tanesinin de çeşit çeşit iftar sofraları olduğunu aktaran Büyükzeren şunları kaydetti: “İftar sofralarına oturup bir anda birçok yemeği hızlı şekilde yemek bizim midemizde yanma, reflü, gastrit gibi problemlere yol açabileceği için aslında kendimize zarar vermiş oluyoruz. Bunu önlemek amacıyla da mutlaka öğün miktarımızı aza indirip yemekleri çok fazla çiğneyerek tüketmeliyiz. Kısa sürede daha fazla yemek yenildiği için bu da bizim zamanla kilo kontrolünü kaybetmemize ve kilomuzun artmasına neden olmaktadır. Buna da mutlaka dikkat etmeliyiz bu dönemde.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.