Gönüllü doktorlar, Kahramanmaraş'ta 2 bine yakın hastayı tedavi etti
Kahramanmaraş'ta sahra çadırı kuran Uluslararası Doktorlar Derneği (AID) bünyesindeki gönüllü doktorlar, her gün çadırları tek tek dolaşarak onlarca depremzedenin yaralarını sarıyor.
Gönüllü doktorlar, depremin ilk günlerinden itibaren Kahramanmaraş Atatürk Parkı'nda kurulan çadır kentte depremzedelere sağlık hizmeti sunuyor.
AID bünyesindeki gönüllü doktor, ebe, hemşire ve paramedikten oluşan 7 kişilik ekip, sahra hastanesinde günlük ortalama 150 hastaya bakıyor.
Gönüllü doktorlar, yaklaşık 1000 çadırın bulunduğu ve 10 bin kişinin yaşamını sürdürdüğü çadır kentte günlük sağlık taraması da yapıyor. Bütün çadırları dolaşan doktorlar, kronik hastalığı ile aşısı eksik olanları tespit ediyor, gebelik tespiti yapıyor ve depremzedelerin ilaca erişimini sağlıyor.
AID Kahramanmaraş Temsilcisi Harun Reşit Paksoy, AA muhabirine, memleketi Kahramanmaraş'ta yaşanan depremin ilk günlerinden itibaren çalışmalara başladıklarını, arama kurtarma çalışmalarının ardından sağlık taraması yaptıklarını söyledi.
Depremin ilk haftasında bütün gönüllü sağlık ekipleri ile doktorların, arama kurtarma çalışmalarına katıldıklarını dile getiren Paksoy, 11 Şubat'ta çadır kente kurdukları sahra hastanesinde günde ortalama 150-200 hastaya poliklinik hizmeti verdiklerini anlattı.
14 gündür 2 binin üzerinde hastanın poliklinik tedavisinin yapıldığını belirten Paksoy, "Barınma merkezlerine, köylere gidilerek sağlık taraması yapıldı. Burada poliklinik hizmetinin yanı sıra psikososyal destek çalışması da yapıyoruz. Gelen gönüllü hekimlerimizin arasında psikologlar da var. Çocuk oyun alanlarında ve kendi çalışma alanımızda psikososyal destek çalışması yapıyoruz." dedi.
Çocuk ve kadınların depremden çok etkilendiğini belirten Paksoy, "Ciddi anlamda bir korku ve endişe hakim. Bu yüzden psikologlarımızın yaptığı çalışmalar çok kıymetli. Burada epeyce bir müddet psikososyal, psikoterapi veya rehabilitasyon çalışmaları devam edecek." diye konuştu.
Depremden önce gönüllü doktor olarak diş tedavisi ile sağlık taraması yapmak için Suriye'ye gittiklerini ifade eden Paksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu afeti yaşamayı hiç öngörmedik. Bu kadar yıkıcı olacağını bilemedik. Kendimi ve ailemi güvenli bir bölgeye aldıktan sonra bu çalışmalara başladım. AID üyesi ve temsilcisi olduğum için sağlık ekiplerinin hemen buraya gelmesinde, yönlendirilmesinde elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum."
Kaynak:Hümeyra KARADAĞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.