Hazımsızlık tedavi edilmezse ülsere kadar gidebiliyor

Hazımsızlık tedavi edilmezse ülsere kadar gidebiliyor

Dahiliye (İç Hastalıkları) Uzmanı Dr. Mesut Kaldır, halk arasında hazımsızlık olarak bilinen Dispepsi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Mesut Kaldır, fast food türü beslenme şekli, asitli içecek tüketme ya da yoğun yağ içerikli hazmı zor gıdaların tüketilmesi, özellikle bazı antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı gibi dışarıdan etkenlerin dispeptik şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi. Dr. Kaldır, hastalığın tedavi sürecinde ise önce beslenme alışkanlığının düzenlenmesi gerektiğini belirterek, konuyla ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
Dispepsi rahatsızlığının sindirim rahatsızlıkları içinde yer aldığını belirten Uzm. Dr. Mesut Kaldır;
“Dispepsi halk arasında hazımsızlık olarak bilinmektedir. Dispepsi, sindirim bozukluğu anlamına gelmektedir, dolayısıyla sindirim sistemi rahatsızlıkları içerisinde yer almaktadır. Sindirim sistemi, ağızdan anüse kadar bir bütündür. Üst gastrointestinal sistem dediğimiz ağız, yemek borusu, mide, çoğunlukla da bağırsağın bir bölümünü, özellikle de on iki parmak bağırsağını ilgilendiren bir rahatsızlıktır" dedi.

Dispepsi rahatsızlığının belirtileri
Dispepsi rahatsızlığının belirtilerinden bahseden Dr. Mesut Kaldır; “Bireylerde temelde karın ağrısı, şişkinlik, bulantı, kusma, yanma hissi gibi şikâyetler oluşmaktadır. En çok mideyi ilgilendiren rahatsızlıklar, dispeptik şikâyetlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bunların altında yatan sebep ise çoğunlukla gastrittir. Daha ileriki vakalarda da ülsere neden olabilmektedir. Beslenme alışkanlıklarının bozukluğundan kaynaklı bu tür durumlar ortaya çıkabilmektedir. Günümüzde beslenme alışkanlığının kötü olduğunu dile getiriyoruz, endüstriyel yaşam buna sebep oluşturduğu için hızlı yeme, fast food türü beslenme şekli, asitli içecek tüketme ya da yoğun yağ içerikli hazmı zor gıdaların alımı dispeptik şikâyetlerin artmasına neden olmaktadır. Bu reflüden gastrite, gastritten ülsere kadar gidebiliyor. Mukoza ile ilgili yani yapıyla ilgili bozukluk varmış gibi düşünülse de sistem aslında fonksiyonel bir bozukluğu gösteriyor. Yerinde ve zamanında alınan gıdaların sindiriminde zorluk oluşuyor veya da salgı sisteminde yetersizlik sonucunda dispeptik şikâyetler bir araya gelebiliyor. Bazı hastalarda kronik rahatsızlıkların var olması, ikincil sebeplerle dispeptik şikâyetlerin ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Kalp hastalığının ve şeker hastalığının olması, sürekli kullanmak zorunda kaldığı ilaçlar, özellikle bazı antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı gibi dışarıdan etkenler de dispeptik şikâyetlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.” diye konuştu.

Dispepsi rahatsızlığının tanı ve tedavi yöntemleri
Dr. Kaldır, hastalığın tanı ve tedavisiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı;
"Tedavide en önemli paten, en sık neden diye söylediğimiz beslenme bozukluklarıdır. Hastanın önce sağlıklı bir şekilde diyetini planlıyoruz. Böylece beslenme alışkanlığını planlayacağız. Rahatsızlığın temelinde yatan sebebe göre uygun tedaviyi de ilaç tedavisi ile düzenleyeceğiz. Rahatsızlığın sebebini öğrenebilmek için gerekli tahlil ve tetkikleri yapıyoruz. Dispepsi şikâyetleri kısa sürede geçen bir rahatsızlık olmadığından uzun süreli tedaviyi de gerektirebilmektedir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.