"Koronavirüsü atlatalı 2 ay oldu ama etkileri devam ediyor"

Fatihin Nesli Gençlik ve Eğitim Derneği başkanlığının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında yardım çalışmalarıyla tanınan Bülent Gürpınar, 18 Mart'ta grip belirtileri göstermesi üzerine hastaneye başvurdu. Test yapıldıktan sonra evine dönen Gürpınar, kendisini kötü hissetmesi ve ateşinin yükselmesi üzerine tekrar hastaneye gitti. Yapılan tetkiklerin ardından Kovid-19 teşhisi konulan Gürpınar, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Gürpınar, 8 günlük tedavi sonucunda koronavirüs testinin negatife dönüşmesi üzerine taburcu edildi. Gürpınar 14 gün de evinde karantinada kalarak ailesi ve yakınlarından izole bir yaşam yaşadı.

Arkadaşından virüs bulaştı

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Gürpınar, grip şikayetiyle hastaneye başvurduğunda salgına yakalandığını öğrendiğini belirterek şöyle konuştu:

"Gribal bir enfeksiyon geçirdiğimi düşünüyordum. Baş, bel, eklem ağrılarım, halsizlik ve ateş şikayetlerimin olması üzerine oğluma beni acile götürmesini istedim. Hastanede tomografi çektiler ve iğne vurup, antibiyotik vererek eve gönderdiler. Ertesi gün daha da kötüleştim ve Kağıthane İlçe Sağlık Müdürlüğünden beni aradılar. Eşiyle birlikte koronavirüse yakalanan ve ortak program yaptığımız kişiyi sordular. Bende belirtiler olup olmadığını sormaları üzerine şikayetlerimi söyledim. Daha sonra Maltepe İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden arayıp eve doktor gönderdiler. Test yapıldı ve sonucu beklemeden kötüleştim. Ateşim 39.5'u gösteriyordu. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi'ni arayıp acile gittim. Tomografide virüsün ciğerlere kadar indiğini ve hemen hastaneye yatırılmam gerektiğini söylediler."

"Sürekli baş ağrısı ve ateşim yükseliyordu"

Gürpınar, hastanede tedavi altına alındıktan sonra aşırı bir nefes darlığı çektiğini ve ateşinin yükseldiğini dile getirerek, "Nefes darlığı göğsümün sıkışmasına neden oluyordu. Sürekli baş ağrısı ve ateşim yükseliyordu. 8 gün hastanede tedavi altında kaldım. Tedaviden sonra 14 gün de evde izole yaşadım. Koronavirüsü atlatalı 2 ay oldu ama etkileri devam ediyor. Önceden 10. kata kadar nefes almadan çıkardım. Şimdi 10-20 merdiven çıkınca nefes darlığı çekiyorum ve yorgunluğu üzerimde hissediyorum." ifadelerini kullandı.

"Kovid-19'u yenmede en çok moral etkili oldu. En büyük moral de devletimizin bizim yanımızda olmasıydı." diyen Bülent Gürpınar, sağlık personeline de teşekkür ederek, "Allah sağlık personelimizin yardımcısı olsun. Hastanede benim katımda haftalardır evlerine gitmeyen hemşireler vardı. Bana pozitif enerji vermeye çalışıyorlardı." dedi.

"Lütfen tedbirlerinizi alın ve maskenizi takın"

Pandemiyi atlatan birisi olarak vatandaşlara tedbirli olmaları ve mutlaka maske takmaları çağrısında bulunan Gürpınar, şu tavsiyelerde bulundu:

"Virüsün nereden geleceği belli değil. Önceden ben de çok önlem almıyordum. Bana da koronavirüs bulaştı. Ülkemiz hastaneleriyle güçlü bir ülke ama maske takmayan çok kişi var. Ben maskesiz dışarı çıkmıyorum ve arkadaşlarımla maskesiz oturmuyorum. Maske takmayan başka birine bulaştırıyor ve kul hakkına giriyor. Lütfen herkes bu işi ciddiye alsın. Lütfen tedbirlerinizi alın ve maskenizi takın, kendinizi düşünmüyorsanız, ailenizi ve arkadaşlarınızı düşünün. Çok önemli işleriniz olmadığı sürece evde kalmaya gayret edelim."

Türkiye'nin pandemi sürecinde dünyaya insanlık dersi verdiğini belirten Gürpınar, "Avrupa'da 65 yaş üstü vatandaşlar ölüme terk edilmişti. Yoğun bakımı olmayan bir Avrupa...Türkiye'ye 75 bin vatandaş, Avrupa'nın her yerinden uçakla tedavi olmak için getirildi. Biz Avrupa'ya insanlık dersi verdik ve yardımlar da gönderdik." ifadelerini kullandı.

Gürpınar, koronavirüs ile mücadele için dernek olarak yaptırdıkları afişleri, esnafa dağıtacaklarını, bu çalışma kapsamında "Maskeni tak, elini yıka, maskesiz dışarı çıkma, evde kal Türkiye" yazılı A-4 büyüklüğünde afişleri esnafın camına asacaklarını aktardı.

Kendisinin kronik rahatsızlığı olduğu için plazma veremediğini ancak salgını atlatıp da kronik hastalığı olmayan kişiler ile vatandaşların plazma verebileceğine dikkati çeken Bülent Gürpınar, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bu nedenle mümkün olduğu kadar plazma vermeye gayret edelim." dedi.