Şivlilik Geleneği Friglere mi dayanıyor?
Konyalıların vazgeçilmez geleneği Şivlilik, yüzyıllardır Regaip Kandili’nde kutlanıyor. Çocukların sabah ışıklarıyla kapı kapı dolaşarak şeker, çikolata ve çerezlerle poşetlerini doldurduğu bu gelenek, Konyalıların kültürel hafızasında yüzyıllardır önemli bir yer tutuyor. Ancak Şivlilik’in tarihine bakıldığında, köklerinin bin yıllar öncesine kadar uzandığı düşünülüyor.
Şevlilik Frigler'den Geliyor Olabilir
Şivlilik geleneği, Anadolu'nun kadim kültürel zenginliğinin bir parçası olarak dikkat çekerken, kökenleri bazı araştırmacılar tarafından Frigler gibi Anadolu’da yaşamış eski uygarlıklara dayandırılmaktadır. Frigler, kütlelerin bir araya geldiği, paylaşımın ve dayanışmanın ön planda olduğu ritüelleriyle bilinir. Bu anlayış, zamanla Konya’nın kültürel hafızasında Şivlilik geleneği olarak yeniden şekillenmiş olabilir.
Ebu Şebli'nin Rüyası Yüzyıllar Sürecek Bir Geleneğe Dönüştü
Bazı araştırmacılar, Şivlilik geleneğinin Frigler gibi Anadolu’da yaşamış eski uygarlıklara kadar dayandığını ileri sürüyor. Bununla birlikte, İslam kültürü içerisinde de derin bir anlamı vardır. Rivayete göre, önemli bir mutasavvıf olan Ebû Bekir Şiblî, Recep ayının ilk perşembesi gecesi, Hz. Muhammed’in annesi Âmine’nin kendisine hamile kaldığı mücdeleyici bir rüya görmüştür. Bu mücdeyi paylaşmak ve çevresindeki insanlarla mutluluğunu bölüşmek için mahallede dolaşarak şeker ve yiyecekler toplamış, bu gelenek zamanla "Şivlilik" adıyla yaşatılmaya devam etmiştir.
Bugün Konya’da Şivlilik, kandil sabahının neşeli bir ritüeli olarak küküm sürmeye devam ediyor. Çocuklara paylaşma ve dayanışma gibi değerleri aktaran bu gelenek, Regaip Kandili’nin manevi atmosferini şehrin sokaklarına taşıyor. Şivlilik, hem dini hem de kültürel bir miras olarak nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.