Fotoğrafçıların tutkusu Sağman Kalesi

Tunceli’nin tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Pertek ilçesinde sarp bir kayanın üzerinde yer alan Sağman Kalesi, batı ve güney yamacındaki surlarıyla tarihin izlerini taşıyor.

Kentte “giriş kapısı” olarak adlandırılan ve son yıllarda devlet tarafından yapılan yatırımlarla turizm ilçesine dönüşen Pertek, sahip olduğu kültürel, tarihi ve mimari güzellikleriyle yerli ve yabancı turistin uğrak yeri oluyor. Tarihi Pertek Kalesi, Çelebi Ağa ve Sungur Bey camileri ve Sultan Hıdır Ziyareti’nin bulunduğu ilçede, Sağman köyünün doğusunda bir dağın zirvesinde bulunan Sağman Kalesi de batı ve güney yamacındaki surları ve mimarisiyle ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Kentin önemli sembollerinin başında gelen ve yapım tarihine ilişkin kesin bir bilgi bulunmayan kalenin, Diyarbakır’daki Artukoğulları sülalesinden bir Türk beyi tarafından yaptırıldığı sanılıyor. Osmanlı döneminde onarıldığı değerlendirilen kale, kesme ve kırma taşlarla yapılan ihtişamlı duvarları ve sarının tonlarına bürünen doğa arasındaki görüntüsüyle bu dönemde çevre il ve ilçelerden gelen fotoğraf tutkunlarını ağırlıyor.

FOTOĞRAF SANATÇILARININ İLGİ ODAĞI

İlçe merkezine 20 kilometre uzaklıktaki kaleyi günübirlik gezilerle ziyaret eden fotoğraf sanatçıları, burada kalenin duvarları ile gün batımı kızıllığı ya da gece karanlığında uzun pozlama tekniği kullanarak çektikleri karelerle göz alıcı çalışmalar yapıyor.

Fotoğraf sanatçısı Malik Kaya, Tunceli’nin doğal, tarihi ve kültürel güzellikleriyle ön plana çıktığını söyledi. Pertek ilçesindeki tarihi Sağman Kalesi’nin çok sayıda fotoğrafçının ilgisini çektiğini belirten Kaya, “Sağman Kalesi’nin batı tarafında baraj sularının içerisinde ada görünümlü Pertek Kalesi var. Arkasında Elazığ’daki Harbut Kalesi bulunuyor. Bildiğimiz kadarıyla bu üç kale birbirini görecek şekilde tasarlanmış. Sağman Kalesi büyük bir kayalığın üzerine yapılmış ve şu an kalenin birkaç duvarı ayakta duruyor.” dedi.

“HER MEVSİM FARKLI GÜZELLİĞE BÜRÜYOR”

Kaya, Sağman Kalesi’nin her mevsim farklı güzelliğe büründüğünü ifade ederek, şunları kaydetti: “Farklı zamanlarda bu kaleyi görmeye geliyorum. Sonbaharda doğa sarının tonlarına büründüğünde çok daha güzel olur. Kışın ise beyaz örtüyle kaplanarak çok daha farklı bir görünüme kavuşur. Kalenin üzerine ve taşlarına kar yağdığı zaman kartpostallık manzaralar ortaya çıkıyor. Biz fotoğrafçılar da kaleyi gün batımı esnasında ya da geceleri yıldızlarla objektifimize yansıtıyoruz. Kentteki tarihi mekanlara baktığımızda bizleri çok eskilere götürüyor ve gelecek kuşaklara tarihi bir ışık tutuyor.”