Tepkiler Konya'dan yükseldi. Asgari ücretliler yoksulluğa mahkum edildi
Zafer Partisi Konya yapılan asgari ücret ve emekli zamlarına tepki gösterdi. Programda konuşan Ekonomi ve Kalkınma Sorumlusu Konya İl Başkan Yardımcısı Agâh Emre Çok, " Ekonomik adaletsizlikler, 2025 yılı itibariyle çok daha görünür hale geldi. Vergilere %45, kiralara %60 zam yapılırken, asgari ücrete sadece %30 zam uygun görüldü. Bu, çalışan ve emekli vatandaşımızın yoksulluğa mahkûm edilmesi anlamına geliyor" dedi.
ZAFER PARTİSİ OLARAK GÜÇLENİYORUZ
Programda konuşan Zafer Partisi Konya İl Başkanı Emine Binnur Bulgan, "Zafer Partisi olarak erken seçimi öngörüyoruz. İlçe merkezlerinde ve taşralarda güçlü bir çalışma içerisine girdik. Üye sayımız günden güne artıyor. İlk seçimde bin üye ile girdiğimiz seçimde 50 bin oy aldık. Şimdi ise Konya'da yaklaşık 3 bine yakın üyemiz var. Gençlerin tercihi Zafer Partisi oluyor. Güçlü bir çalışma ile biz seçimlere hazırlanıp iyi bir sonuç almak istiyoruz" dedi.
40 MİLYON İNSAN AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ
Programda konuşan Ekonomi ve Kalkınma Sorumlusu Konya İl Başkan Yardımcısı Agâh Emre Çok, Yeni bir yıla girdiğimiz bu günlerde, ne yazık ki Türk milletinin omuzlarındaki ekonomik yük her geçen gün artıyor. Halkın önüne konulan asgari ücret, ülkemizin çalışan kesimine reva görülen şartların bir özeti niteliğinde. Bu düzeyi millete layık görmek yetmezmiş gibi, bunun yeterli olduğunu söylemek daha da üzücü bir durumdur diyerek, "Bugün, Türkiye’de 8 milyon vatandaşımız asgari ücret ile çalışıyor. Buna ek olarak, 7 milyon kişi asgari ücret ile misli aralığında bir gelirle hayat mücadelesi verirken, 16 milyon emekli ve geniş tanımlı 10 milyon işsiz ile toplamda 40 milyon insan açlık ve sefalete mahkûm bırakılmış durumda. Bu gerçekler, ülkedeki ekonomik sorunların vahametini gözler önüne seriyor. Peki, bu durumun önüne geçmek mümkün mü? Elbette mümkün. Ancak ne yazık ki, kaynaklarımız şahsi çıkarlar için harcanıyor. Ülkemiz, son 14 yılda sığınmacılar için 140 Milyar doların üzerinde harcadı ve her yıl bu rakam giderek artmakta. Bu, milletimizin geleceği için kullanılabilecek devasa bir kaynak. Bununla da yetinilmeyip vergi aflarıyla zenginlerden alınması gereken vergiler yine zenginlerde bırakıldı. Halkın emekleriyle oluşan kaynaklar, 5’li masaya ve seçim döneminde yapılan yardımlarla heba edildi. Bu ittifaka yakın olan güruhun 2024 yılı içerisinde affedilen vergi borcu 1 trilyon 650 milyar TL iken, kendisini ekonomist olarak tanıtan zihniyetin KKMH (Kur Korumalı Mevduat Hesabı) ile ülkeye verdikleri zarar 1 Trilyon 250 milyar TL’yi aştı. Tüm bunlar olmasa, ülkede kalacak parayla halkımızın kalkınması için çok daha fazla şey yapılabilirdi. Ekonomik adaletsizlikler, 2025 yılı itibariyle çok daha görünür hale geldi. Vergilere %45, kiralara %60 zam yapılırken, asgari ücrete sadece %30 zam uygun görüldü. Bu, çalışan ve emekli vatandaşımızın yoksulluğa mahkûm edilmesi anlamına geliyor. Zafer partisi olarak bizim önceliğimiz, milletimizin refahıdır. Bu ülkenin kaynaklarını, halkımıza hizmet edecek şekilde kullanmak, tarihimizden gelen mirası geleceğe taşımanın en önemli yoludur. Artık bu adaletsizliklere karşı birlikte dur demenin vaktidir. Hak ettiğimiz yarınları inşa etmek için sesimizi gür bir şekilde duyuracağız! Ekonomik kalkınmanın bir düzene girmesi için gerekenler partimizin Genel Başkanı sayınProf. Dr. Ümit Özdağ’ın da üzerinde durduğu Genel Başkan Yardımcımız sayın Bartu Soral’ın Ekonomik krizden çıkış ve milli kalkınma yolu isimli Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi programında detaylıca anlatılmış olup bizlerin ve devleti yöneten zihniyetin en kısa zamanda burada anlatılanlara kulak vermesi gerekmektedir. Milleti için durmadan düşünen bu uğurda mücadele eden vatanseverlerin sayısının artması için verilecek mücadele de her zaman beraberlik içerisinde yolumuza aynı kararlılıkla devam etmeliyiz. Devletin başındakilerin tek ve tekrarladıkları hata yalnızca ekonomi değildir. Terörle mücadele konusunda da ciddi bir zafiyet sergilediklerini görmekteyiz. Şu günlerde gündemdeki konulara bakıldığında, geçmişte yaşanan çözüm sürecinden ders almadıkları gün gibi ortadadır. Daha önce bitme noktasına gelen terörle mücadeleyi, çözüm süreci adı altında yeniden canlandırdılar. Yap-boz yöntemiyle devleti yöneten bu zihniyet, er ya da geç değişecektir. Ancak bizleri daha çok düşündüren ve milletimizin geleceği açısından daha vahim olan durum, milletimizin bu gidişata sessiz kalmasıdır. Bu zihniyet, milletimizin bazı kesimlerinin fikirlerini sömürgeleştirmiştir. Öyle ki yaptıkları her şeyi inkâr eder hale gelmişlerdir. Bugün bu topraklarda, İstiklal Harbi’nin şerefli mirasını taşıyan Türk milleti olarak bizlere büyük bir sorumluluk düşmektedir. Başbuğ Atatürk’ün dediği gibi: “Ülkeniz sizindir, Türklerindir! Bu ülke tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.” Bu sözler, Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyet şuurunun en büyük göstergesidir. Ne yazık ki, Türk halkından gizli operasyonlar yürütülmekte, İstiklal Harbi ile kurulan devletimiz, lanetli adamların kötü emellerine sürüklenmektedir. Cumhur İttifakı, kapalı kapılar ardında teröristlerle yeni anayasa hakkında görüşmeler yapmakta ve onları kapılarda karşılamaktadır. Ancak atladıkları ve göz ardı ettikleri bir şey var: Türk halkı buna asla müsaade etmez. Gözlerini kapatanların perdeleri aralandığında, bu yönetime karşı en büyük tepkiyi yine milletin kendisi verecektir. Bizler, yıllarca söylenilen yalanlardan sıyrılarak vatan toprağına sahip çıkmak zorundayız. Türk milletinin yeniden bir çözüm sürecine girmemesi için, bu süreçte hainlerin tekrar güç toplayıp devletin başına sorun olmasını engellemek adına her türlü mücadeleyi vereceğiz. Muhtaç olduğumuz kudretin, damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu biliyoruz. Ey Türk milleti! Bu davada omuz omuza, birlik içinde hareket etmek zorundayız. Bugün bize düşen, bu vatanı korumak, bu milleti yüceltmek ve geleceğimizi karanlık emellere karşı savunmaktır. Bu azim ve kararlılıkla, Türk milletinin hak ettiği refah ve hürriyet dolu yarınlara ulaşacağına inancımız tamdır. Yaşasın Türk Milleti! Yaşasın Türk’ün bağımsızlık sevdası!" ifadelerine yer verdi.
Kaynak:Mustafa KAYA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.