ANILARDA YAŞAYACAK

ANILARDA YAŞAYACAK

Konyaspor’un başında bir sezon bulunmuştu ama anıları hala gündemde.. Dönemin Konyaspor yöneticisi Ali Aydın, Özkan Sümer’in Konyaspor’da görev yaptığı sezonda yaşadığı bazı unutulmaz olayları BBN Haber için anlattı

Önceki gün aramızdan ayrılan Türk futbolunun efsanesi Özkan Sümer, Konyaspor tarihine adını yazdıran ender teknik adamlardan birisi.. Konyaspor’un lige ilk yükseldiği 1987-88 sezonunda şampiyon kadronun teknik direktörü olarak görev yapan Özkan Sümer Konya’da unutulmayacak günler yaşadı. Bir sezon önce son haftada kaçırılan şampiyonluğun ardından tarihi cezalar alan Konyaspor’un şampiyonluk yürüyüşü Özkan Sümer transferiyle başlamıştı. İşte o günlerin en yakın şahitlerinden olan dönemin Konyaspor yöneticilerinden Ali Aydın, Spor Müdürümüz Tolga Durmaz’a Özkan Sümer’in Konyaspor’un başında olduğu dönemde yaşadığı unutulmaz anıları aktardı. İşte Ali Aydın’ın anlatımıyla Konyaspor’un Özkan Sümer ile yaşadığı o döneme ait okunası anılar…

ANILARDA YAŞAYACAK

101 MİLYONLUK İMZA

“LİGE yükseldiğimiz sezon deyim yerindeyse kurtuluş savaşı vermiştik. Bir sezon öncesinin son haftasında yaşanan olaylardan ötürü rekor cezalar almış ve iç sahada çok sayıda maçımız seyirciye kapatılmıştı. Ulusal gazeteciler dövüldüğü için de tüm basın bize düşman olmuştu. Yeniden ayağa kalkmalı ve şampiyonluğa oynayacak takım oluşturmalıydık. Takımın başına ise Özkan Sümer’i getirmek istiyorduk. Uzun görüşmeler oldu. Önce kabul etmedi ama zorda olsa ikna ettik. Kulüp adına transfer görüşmesini yapanlardanım. O zamanın parasıyla 100 milyon teklif ettik. Malatya’da 100 milyon teklif etmiş. ‘O zaman teklifimiz 101 milyon’ dedim hocaya.. Tokalaştık ve Çarşamba günü TSYD Ankara lokalinde sözleşme imzaladık. Dönemin kulüp başkanı aynı zamanda belediye başkanı Ahmet Öksüz. Özkan Sümer ile anlaştığımız fiyatı duyunca sinirlenerek, ‘gel bakalım Ali’ dedi. ‘Belediyenin altında darphane mi var?. Bu parayı nasıl ödeyeceğiz?’ Siz merak etmeyin başkanım bu bedelin karşılığını şampiyonlukla alacağız dedim. Dediğim gibi de oldu. 7 kiralık futbolcu ve türlü türlü sıkıntılar yaşanan sezonu şampiyonlukla tamamlamıştık.” 

ANILARDA YAŞAYACAK

GÜRSEL’İ KADRO DIŞI BIRAKTI

“ÇOK çabuk sinirlenen ama yufka yürekli birisiydi Özkan Sümer. Gürsel’i özel maçta kadro dışı bıraktı. Konya’da Trabzonspor ile karşılaşıyoruz. Gürsel, hocasının sitemine ve öfkesine saha içinde ‘yeter be artık’ deyince kadro dışı kaldı. Yeni de çocuğu olmuştu Gürsel’in. Disiplinsizliğe tahammülü olmayan hoca kesinlikle stoper Gürsel’i affetmiyordu. İstanbul’da Bakırköy maçına gittik. Stopersizlikten forvet Bekir’i stoper oynatmak zorunda kaldı. Daha sonra bu iş böyle olmayacak dedim. Çiçek yaptırdım Gürsel’i koluma taktığımla soyunma odasına girdik hocanın yanına. ‘Öp dedim hocanın elini.’ Gürsel öpüp özür diledi, Özkan hocanın gözleri doldu böylelikle Gürsel’i affetti ve şampiyonluk yürüyüşümüz sekteye uğramamış oldu.”     

ANILARDA YAŞAYACAK

MUĞLA’DA ALBAY’A YUMRUK ATTI

“MUĞLASPOR ile 13.haftada deplasmanda karşılaşıyoruz. Muğlaspor’un zirve iddiası yok ama rakipler Muğlaspor’u prime boğmuşlar. O bölgenin şampiyonluğa oynayan takımları dolu dizgin giden Konyaspor’un takılmasını istiyorlar. Öylesine gerilimi yüksek bir maçtı. Maçı 2-1 kazandık. Olaylar kaçınılmaz tabi.. O kadar gergin bir ortamda oynandı ki maç Özkan Sümer hoca kalp spazmı geçirdi. O kargaşada iteleşmeler içinde sinirlerine hakim olamayan Özkan Sümer’in birisine yumruk vurduğunu gördüm. Sonradan öğrendik ki yumruk vurduğu kişi Muğla İl Jandarma Komutanı sivil giysili bir albaymış. Olaylar büyüyecek. Hocayı gözaltına almaya çalışıyorlar. Bir sonraki gün sokağa çıkma yasağı var. Kafilenin yola çıkması gerekli. Malatyalı olduğunu öğrendiğimiz albayı ikna etmeye çalışıyoruz. En sonunda yumruk yiyen albay ‘gelsin özür dilesin olayı kapatayım’ dedi. Özkan Sümer özür dilemeye yanaşmıyor. ‘Ben onun yerine bin kez özür dileyim’ dedim, araya hatırlı kişileri koyarak komutanı ikna edip olayı çözmüş ve hocamızla birlikte Muğla’dan ayrılabilmiştik.” 

ANILARDA YAŞAYACAK

GAZETECİLERİ OTOBÜSE ALMADI

“Tabi bu kargaşa içinde bir de Konya’dan maçı takip etmeye gelen gazetecilerin ulaşım sorunu oldu. Gazetecilerde takım otobüsüyle Konya’ya dönmek istediler. Özkan hoca bunu kabul etmedi. O anda kabri cennet olsun Turan Bilge, belediyede park bahçeler müdürü olarak görev yapıyor. Turan abiye rica ederek gazetecileri onun aracıyla gönderebildik. Ertesi gün Özkan Sümer bana şöyle dedi: ‘Ben Trabzonspor’da teknik direktörlük yaparken, otobüse gizlice bindirilmiş Serdar Bali’nin babasını gecenin saat 1’inde dağ başında takım otobüsünden indirdim ve Serdar’ı da kadro dışı bıraktım. Ben disiplinsizliğe dayanamam. Bir daha bana kafileye şunu al bunu al şeklinde teklifte bulunmayın’ dedi. Söylediğim gibi kuralları vardı ve bunun çiğnenmesini hiç istemezdi. Çok disiplinliydi.”  

ANILARDA YAŞAYACAK

ÖZKAN HOCAYI DELİ EDEN KİM?

“BİR gün Ankara’dan onu almaya gidiyorum. Hoca Trabzon’dan uçakla Ankara’ya gelmişti. Ankara’dan da ben alıp Konya’ya getireceğim. İsmini vermeyeyim ama spor camiasının çok yakından tanıdığı çok konuşmasıyla bilinen bir abimizde; ‘illa beni de götür beraber gidip hocayı alalım’ demez mi? ‘Abi yapma etme, Özkan Sümer zor bir adam, çeneni tutamaz bir laf edersin beni zor durumda bırakırsın’ dedim ama dinlemiyor. Söz verdi hiç konuşmayacağım dedi. O zaman Ünal Karaman’da Trabzonspor’da oynuyor. Özkan hocayla birlikte aynı uçakta gelmişler. O da Konya’ya gelecek. Hoca davet etmiş bizimle gel diye. Geveze abimiz ile Ünal Karaman’ı arkaya oturttum, Özkan hocayı da ön koltuğa.. Yolda başladı ‘bıdı bıdı’ konuşmaya abimiz..” 

ÖZKAN SÜMER ARTIK DAYANAMADI

“ÖZKAN hoca tabi zor dayandı. Burnundan nefes alır halde Konya’ya sıkıntısız getirdim. Konya girişte sisten göz gözü görmüyor. Hoca o zaman Derya Otel’de kalıyordu. Hava Lojmanları mevkisindeyiz. Geveze abimizde Aydınlıkta oturuyor. Ünal ile evimiz aynı semtte. Hocayı da otele bırakacağız. O ara ‘beni aydınlığa bırakın’ dedi o çok konuşan. İşte ne olduysa o an oldu. Yol boyu kendisini tutan Özkan Sümer, ‘ulan biz önümüzü göremiyoruz, karanlıklarda kalmışız sen aydınlıktan bahsediyorsun’ diyerek yaka paça onu arabadan aşağıya attı. Arabadan ne zaman indi ve sisin içinde kayboldu anlayamadım bile.. İnanın önümüzü göremiyoruz. Ünal Karaman; ‘abi ben önden yürüyerek gideyim de yolu öyle bulalım’ dedi. Özkan hoca sert bir tavırla; ‘hayır olmaz Ali cezalı. Bu gevezeyi başımıza saran o. Sen direksiyona geç o önden yürüsün’ dedi. O şekilde de Mevlanaya kadar ben önde araba arkada yol aldık.” *TOLGA DURMAZ   
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.