Spor ile dolu 46 yıl (2. Bölüm)

Konya ASKF Genel Başkanı Remzi Ay ile yaptığımız söyleşimizin ikinci bölümüyle karşınızdayız. Konya sporuna yön veren isimlerden birisi olan Remzi Ay ile bugünkü bölümde, Konya’nın spor tesislerini, Konya amatörünün potansiyelini, Konya’nın spordaki ağırlığını ele aldık. İşte söyleşimizdeki ikinci bölüm..   
Spor ile dolu 46 yıl (2. Bölüm)

SÖYLEŞİ: Tolga DURMAZ

(2.bölüm)

*Konya tesis yönünden son yıllarda büyük yatırım aldı. Tesisleşmenin Konya amatör sporuna katkıları nelerdir?

Ülkemizde bir çok konuda olduğu gibi spor alanında da çağ atladığı aşikar. İllerimizde; Ulusal, Uluslararası, Dünya-Avrupa Şampiyonaları vb. organizasyonlar çok rahat yapılabilmektedir. Bunların olmasının temel sebebi elbette ülke olarak tesisleşme hamlesi ile yapılan yatırımlardır. Bu bağlamda Konya’da bu tesisleşme hamlesinden ve farklı spor branşlarında ulusal, uluslararası organizasyonlardan nasibini fazlasıyla almıştır. 42 bin kişilik Konya Büyükşehir Belediyesi Stadyumu, Selçuklu Belediyesi Uluslararası Spor Salonu, 10 bin kişilik Spor ve Kongre Merkezi’nin yanı sıra belediyelerimiz tarafından hemen hemen her semtte ve okullara yapılan spor salonları ile farklı spor branşlarımıza ve gençliğimize hizmet vermektedir. Tesisleşmenin amatör futbol kanadından bahsedecek olursak öncelikle merkezde amatör spor kulüplerimizin futbol takımlarına; Saraçoğlu Spor Tesislerinde 3 adet nizami futbol sahası, Şehit Süleyman Ballan, Şehit Muharrem Samur, Şehit Nihat Gün, Mehmet Oktud, Selçuklu Belediyesi, Selçuk Üniversitesi Kampüs, Cumhuriyet ve Dumlupınar futbol sahaları hizmet vermektedir. Eski stadyumun yıkılması ile burada soyunma odaları olan kulüplerimizi bu sahalara yerleştirerek takımlarımızın daha bir kolaylık sağlandı. Şöyle ki bu sahalara konuşlandırılan takımlarımız antrenmanlarını ve ev sahibi resmi maçlarını aynı yerde yaparak belli bir masraftan tasarruf etmiş oluyorlar. İlçelerimizde ise saha sorunu diye bir şey kalmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Yukarıda bahsettiğim tesis hamlesi sonucunda 31 ilçemizin 28’inde ya yeni bir saha yapıldı ya da mevcut sahanın yenilenmesine gidildi. Hatta birçok ilçemize 2. sahaları bile yapıldı. Tesisleşmenin amatör futbolumuza katkısı anlamında ise bu tesis zenginliğinde önü açılarak özellikle altyapılara önem veren kulüplerimizin futbolumuza oyuncu kazandırma anlamında önemli mesafeler kaydettiğini söyleyebilirim. Kulüplerimizin altyapılarından çıkardıkları futbolcuları başta Konyaspor ile 1922 Konyaspor olmak üzere birçok profesyonel kulübe transfer ettiklerine şahit oluyoruz. Ayrıca bu kulüplerimiz katılım sağladıkları Türkiye Şampiyonalarında derece yaptıklarını hepimizin malumu. 2017 yılında Meram Kara Kartallar Kulübümüz U16 Türkiye ikincisi olurken 2018 yılında U15 Türkiye Şampiyonu olmayı başardı. Selçuklu Belediyespor, Öntur Havzanspor Türkiye Şampiyonalarında farklı dereceler alırken amatör kulüplerimizin altyapıya artık daha fazla önem verdiklerini gözlemliyoruz. Yine 10 sezondur devam eden Bölgesel Amatör Lig’de ilimizi 3 kulübümüz temsil ediyor. Yıllar içinde Konya Gençlerbirliği, Ç. Çumra Belediyespor, Selçuklu Belediyespor, Karapınar Belediyespor, Beyşehir Belediyespor mücadele ederken bu sezonda Sarayönü Belediyespor, Ereğlispor ve Akşehirspor temsil ediyorlar. Akşehirspor geçen sezon grubunda şampiyon olurken 3. Lig’i Play-Off maçlarında kıl payı kaçırdı. Yine Sarayönü Belediyespor önceki yıllarda grubunda şampiyon olmuş oda 3. Ligi Play-Off maçlarında kaçırmıştı. Sarayönü Belediyespor’un bir diğer özelliği de 10 sezondur BAL’da sürekli yer alan Türkiye’deki 3 kulüpten biri olma başarısıdır.

 

*Konya’da amatör sporlar ve amatör futbol bağlamında kulüp sayısı, lisans sayısı gibi bilgiler ve rakamlar verebilir misiniz?

İlimizde toplam 275 kulüp aktif olarak sportif faaliyetlerde yer almakta olup, Ulusal liglerde farklı spor branşlarında 8 takım Süper Lig, 15 takım 1. Lig, 7 takım 2. Lig, 1 Takım 3. Lig, 15 takım ise Bölgesel Lig’lerde yer alarak toplamda 44 kulüp Konya’yı temsil etmektedir. Toplam lisans sayımızda 158.747’dir. Merkez ve ilçelerde faal 275 kulübümüzden 79’u Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonumuza üye olup, üyelik aşamasında olan kulüp sayımız ise 30 civarındadır. Yine bu 275 kulüpten 90’a yakını sadece amatör futbolumuza hizmet vermektedir. İlimizde amatör futbol verilerine bakacak olursak toplam lisanslı futbolcu sayımız 5 bini geçmekle birlikte bir sezonda oynanan amatör futbol maç sayımızda 1200 civarındadır. Amatör futbolumuzda bir de insanlarımız eski yılları yad ederken takım sayısının çokluğu, ilgi ve alakadan bahsederler, yeri gelir eleştirirler. Ama bu algı tamamen yanlıştır. Kısaca özetleyecek olursak eskiden sadece 10-12 takımdan oluşan, tek grup üzerinden 1. Küme, 2. Küme ve bir de genç takım kategorileri olurdu. Şimdi o zamanların bu takım sayısını, futbolcu sayısını ve oynanan maç sayısını bugünün, yukarıda verdiğim rakamlarla mukayese bile edemeyiz. Günümüzde büyükler kategorisinde; BAL, Süper Grup, 1. Küme ve 2. Kümelerinde, takımlarımız birerli, ikişerli, üçerli hatta dörderli yarışmacı gruplar halinde mücadele ediyor. Kulüplerimiz artık eski yıllara nazaran altyapılarına büyük önem vermektedirler. Eskiden sadece genç takım olarak adlandırılan bir kategori artık U19, U17, U16, U15, U14, U13, U12 ve U11 kategorileri ile takımlarımız en az ikişerli, üçerli ve dörderli gruplar halinde futbolcu yetiştirme anlamında faaliyetlerini sürdürmektedirler. Eskiyi ve yeniyi kıyaslayacak olursak, eskiden 20-25 kulüple 30-35 takım sayısının günümüzdeki karşılığı 70-80 kulüp ile 200’ü geçen takım sayısıdır. Ayrıca bu verilere kulüplerimizin U19 ve diğer alt yaş gruplarında katıldıkları Türkiye Şampiyonaları maçlarının dahil olmadığını da belirtmek isterim.

 

*UEFA Regions Cup, Uluslararası Bölgesel Amatör Karmanın koordinatörlüğünü yaptığınızı biliyoruz. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?

UEFA Bölgeler Kupası hiç profesyonel olmamış futbol kulüplerinin oyuncuları arasında düzenlenen turnuvanın orjinal adı UEFA Regions Cup olup uluslararası bir organizasyondur. Türkiye Futbol Federasyonu’nun öncülüğünde amatör futbol takımlarının futbolcularından oluşan ülkemizin bölgeleri arasında gerçekleşen maçlarla Türkiye’yi hangi bölgenin temsil edeceği ve bu bölge takımının katılacağı 2 yılda bir, farklı bir ülkenin ev sahipliğinde yapılan şampiyonadır. 2010 yılında Spor Genel Müdürümüz Mehmet Baykan ile TASKK Genel Başkanımız Ali Düşmez tarafından bu karmanın koordinatörlük görevine getirildim. UEFA Regions Cup’da görev aldığım 2010 yılından itibaren Ankara Bölge Karması; Hırvatistan, Slovenya, Portekiz, Malta, İrlanda’da mücadele etti. Şampiyona 2017 yılında Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapıldı ve ülkemizi İstanbul Bölge Karması temsil etti. 2018 yılından itibaren de İstanbul Bölge Karması ülkemizi Moldova, Bulgaristan ve Almanya'da temsil etti. Türkiye 2014-15 sezonunda Ankara Karması, 2016-17 ve 2018-19 sezonlarında ise İstanbul Karması tarafından temsil edildi. Her üç şampiyonada da finallere kalan karmalarımız, 3 kez bronz madalya kazandı. UEFA’nın 2020-2021 dönemi için 39 üye ülkesini kapsayan sıralamasında ise Türkiye, oynadığı maçlarda topladığı 14.333 puana ulaşıp, 1. sırada yer aldı. Ay-Yıldızlılarımızı Hırvatistan ve İrlanda takip etti. Ayrıca 2015 yılında İrlanda’da düzenlenen UEFA Regions Cup finallerinde Ankara Bölge Karması, bronz madalyanın yanı sıra en centilmen takım ödülüne ve oyuncumuz Salim Uzun’da gol kralı ödülüne layık görüldü. Son olarak Ankara Bölge Karmasının ülkemizi temsil ettiği yıllarda Konya’dan amatör takımlarımızda oynayan bir çok futbolcunun da karmalarda yer aldığını belirtmek isterim.

 

*Sporda ilimizi temsil etme noktasında son yıllarda birçok Konyalı spor insanını farklı görevlerde görüyoruz. Bu konudaki değerlendirmeleriniz nedir?

 Evet Konyalı hemşerilerimizi sporun önemli noktalarında görmek bir Konyalı spor insanı olarak bana gurur veriyor. En başta tabiî ki içimizden çıkan biri, amatörün sesi Mehmet Baykan’ın Spor Genel Müdürü olarak atanması ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun son 5-6 dönemdir yönetimlerine sürekli seçilmesi, benim kadar tüm spor ailemizi fazlasıyla sevindirdi. Hatta en uzun süreyle aynı görevde kalan bir genel müdürün Konyalı olması ayrıca gurur verdi. Farklı spor federasyonlarımızda 20’ye yakın yönetim kurulu üyesi ve çeşitli kurullarda görev yapan o kadar çok hemşerimiz var ki şimdi isimlerini tek tek saymayalım isterseniz, unuttuklarım olabilir. Fakat tüm bu arkadaşlarımızın nezdinde Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Metin Şahin ile Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı’yı anarak, Konyalıların duaları eşliğinde hepsine başarılarının devamını dileyelim.

 

*Konya’nın spor organizasyonları noktasında durumunu nasıl değerlendirirsiniz?

Konya artık çoğu olimpiyat standartlarına uygun modern spor tesisleri ile spor şehri olma noktasında olup, ulusal ve uluslararası olmak üzere pek çok branşta spor organizasyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Farklı spor branşlarında gerçekleşen organizasyonlar içinden hemen aklıma gelenleri; Uluslararası Rumi Çocuk Oyunları, Basketbol, Voleybol U17-U18 Avrupa Şampiyonaları, Hokey U18 Kadınlar- Erkekler Avrupa Şampiyonası, Tekvando, Karate, Judo, Cimnastik, Halter, Satranç Türkiye Şampiyonaları, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu Ayağı, Okul Sporları, Ünilig Türkiye Üniversite Sporları olarak sayabiliriz. Yine; A Milli Futbol Takımımızın ilimizde Konya Büyükşehir Belediyesi Stadyumu’nda oynadığı EURO 2016 ve 2020 eleme grubu maçlarını unutmamız mümkün değil. Ay-yıldızlarımızın bu maçlarda Konyalı taraftarlarımızın muhteşem desteği ile 5 maçında da mağlup olmaması ise hepimizi ayrı bir memnun etti. Letonya ile 1-1, Ukranya ile 2-2 berabere kalan millilerimiz Hollanda’yı 3-0, İzlanda’yı 1-0 ve son dünya şampiyonu Fransa’yı 2-0 mağlup ederken tüm Türkiye’ye Konya’dan büyük bir gurur yaşattılar. Son olarak; İslami Dayanışma Oyunları'nın beşincisi ilimizde düzenlenecek. 21 spor dalında, 54 ülkeden yaklaşık 3000 sporcunun mücadele edeceği oyunların şehrimize katacağı vizyon ile ekonomi ve tesisleşme adına kazancımız olacağı düşüncesindeyim.

 

*Kulüp yöneticiliği, ASKF başkanlığı ve teşkilattaki görev döneminizde unutamadığınız anılarınız var mı?

Amatör sporlarla uğraşanların anılarının olmaması mümkün değil! Çünkü yaptığınız görev icabı, ister takım sporları olsun ister ferdi sporlar olsun, doğal olarak yurdum insanı faktörü var, samimiyet var, emek var, yeri geliyor hüznü yaşıyorsunuz, yeri geliyor sevince boğuluyorsunuz ve bu yaşadıklarınız da belli bir zaman geçince unutulmaz bir anı olarak tarihe geçiyor. Biri bayağı geçmişten biri de yakın tarihten olmak üzere unutamadığım iki anımı sevgili amatör spor ailemize ve okurlarınıza izninizle paylaşmak isterim… Medaş Tek Meramspor’da yöneticilik yaptığım yıllarda Kocaeli’de yapılan Türkiye Şampiyonası Güreş Ligi’nde mücadele eden kulübümüz sporcusu Alpaslan Koçak, kilosunda Türkiye Şampiyonluğu final maçına çıkarken bana gelerek ‘Ağabey maç esnasında fotoğrafımı çek’ dedi, bende tamam dedim. Son saniyelerde Alpaslan, rakibinin belinden tutup çırpma yaparak müsabakayı kazandı ve Türkiye Şampiyonu oldu. Müsabakadan sonra ‘Ağabey fotoğrafımı çektin mi?’ sorusuna doğal olarak evet dedim. Tabi fotoğraflar şimdiki gibi dijital olmadığı için hemen görmeniz mümkün değil. Makinedeki negatif filmlerin yıkama ve tab işlemleri sonucu fotoğraflar çıktı. Sevinçle resimleri elime aldım baktım ki; fotoğrafta spor salonunun tavanı ve lambalar gözüküyor. Meğer Alpaslan’la beraber bende çırpma yapmışım ve salonun tavanının fotoğrafını çekmişim. Diğer anımda ise; Hırvatistan’da Ankara Bölge Karmasının ülkemizi temsil ettiği, UEFA Regions Cup çeyrek finale yükselme maçında rakibimiz İngiltere idi. Türkiye, İngiltere ve Galler ile aynı otelde kalıyoruz. İngiliz futbolcularının kahvaltıda, lobide, dinlenme alanlarındaki, rakipleri olduğumuz için özellikle bizlere karşı tavırları, kibirli yukarıdan bakışları beni ve futbolcularımı oldukça rahatsız etti. Ben hemen bu durumu sezinleyerek çocuklara kafanıza takmayın, maçınızı düşünün siz dedim. Bunu söyledim ama içimden de futbolcularımızı nasıl konsantre ederim diye gece boyunca düşündüm durdum. Maç günü hocamız maç konuşmasını yaptıktan sonra sözü ben aldım. ‘Değerli futbolcu kardeşlerim, Napolyon’un (para-para-para) sözünü hepimiz biliriz ama Napolyon bir sözünde de şunları söylemiş: (Türkler ölürler ama mağlup olmazlar) Türk genci otel lobisinde maçı kazanmış havasında rakibine tepeden bakana, saygı duymayana sahada cevabını verir dedim.’ O an tüm ekibin bu maçın kazanılacağını futbolcularımızın gözlerinde ki kıvılcım ve hırsı bende hissettim. Müsabaka öncesi ise; İngiliz temsilcisi şampiyonaya bayağı iddialı geldiği için maçlarına yaklaşık 500 taraftar getirmişlerdi. Bizi de İsveç’den gezmeye gelen Konya Kululu 5 hemşerimiz, Türk Bayrağımızı açıp (Türkiye Türkiye) diye tezahürat yaparak takımımızı desteklemeleri ise bize ayrı bir gurur veriyordu. Bu atmosferde sahaya çıkan amatör millerimizin İngiltere’yi sahadan silip 3-1 mağlup ederek çeyrek finale yükselmeleri, benim için ayrı bir gurur kaynağı ve unutamadığım bir anım oldu.

 

*Röportajımızı son sözlerinizi alarak bitirelim isterseniz!

Bir kulüpte; ister yönetici, ister antrenör, ister sporcu olun amatör sporlarla uğraşmak bir gönül işidir, bir sevdadır, bunun hazzını yaşamayanlar bilemezler. Yönetici; çocuk yaştaki sporcusu ile yıllar yıllar sonra bir yerde iş güç sahibi bir insan olarak karşılaştığında kendisini tanımasının mutluluğunu hiç bir şeye değişmezler. Çünkü bilirler ki o çocuğa zamanında kulüpte aşıladıkları; sporcu ahlakı, temiz arkadaşlık çevresi ve iyi bir insan olarak topluma kazandırmaları onlar için tüm sportif başarılardan daha değerlidir. Sözlerimin sonunda ülkemizin daha doğrusu tüm dünyanın içinde bulunduğu korona virüs salgınından en kısa zamanda kurtularak sporla dolu yaşamlarımıza kavuşmak dileğiyle amatör spor ailemize sağlıklı günler dilerim.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.