Sylvestre, Rize’den vazgeçemiyor

Sylvestre, Rize’den vazgeçemiyor

Tatil için kente gelen Sylvestre, "Rizespor benden herhangi bir şey talep ettiğinde seve seve yerine getiririm" dedi.

2013-2014 sezonunun başında İngiltere’nin FC Blackpool takımından 3 yıllığına Rizespor’a transfer olarak Rize ile tanışan 37 yaşındaki orta saha oyuncusu Ludovic Sylvestre, şimdi ise Rize şehrinden vazgeçemiyor. Tatil için geldiği Rize’de ailesiyle birlikte keyifli vakit geçiren Sylvestre, Rizespor’dan kendisine yönelik bir teklif yapılması halinde Rize’de kalabileceğini, ailesiyle birlikte Rize’de yaşamak ve çocuğunu Rize’de yetiştirmek istediğini dile getirdi.
Rizelilerin sıcaklığını hiç unutamadığını ve bu nedenle bir Rize sevdalısı olduğunu dile getiren Ludovic Sylvestre, “Burada ilk forma giydiğim andan itibaren Rize’yi çok ayrı bir yerde tuttum. Rizelinin sıcaklığını sevgisini hissettim. Burada yaşadığım süre içerisinde herkes bana aile gibi hissettirdi. Gideli 5 yıl oldu ve şimdi tekrar ailemi görmeye geldim. Geçen yıl gelecektim ama Covid-19 nedeniyle gelemedim. Rize benim için çok ayrı bir yerde. Kulübe gittim ve kulüpte olan beni çok güzel karşıladı. Ailem gibiydiler. Rize’ye gelince ailemi görmüş gibi hissettim. Bir çok ülke gezdim, bir çok takımda görev aldım. Rizeli taraftarların da ne istediğini çok iyi biliyorum. Rizespor’a ve Rize’ye faydalı olabileceğimi düşünüyorum. Özellikle genç futbolcuların yetişmesi noktasında Rizespor’a katkı sağlayabileceğimi düşünüyorum. Bu konuda eğitimler de aldım. Rize’yi gerçekten ailem gibi gördüğüm için Çaykur Rizespor benden herhangi bir şey talep ettiğinde seve eve yerine getiririm” ifadelerini kullandı.

"İngiltere’de de yağmur var ama futbolcular oynuyor"
Bazı futbolcuların yaşanan sel ve heyelanlar nedeniyle Rize’den koktuğu ve hava şartları nedeniyle Rize’yi tercih etmedikleri gibi dedikoduların önüne geçen Sylvestre, “Rize’nin yağmurlu olması çok önemli değil. Önemli olan futbolcunun ne istediği. Yağmur yağdı, sel oldu hiçbir önemi yok. İngiltere’de de çok fazla yağmur var ama futbolcular orada da oynuyor. Rize küçük de olsa yağmurlu da olsa futbolcular için sorun teşkil etmemeli” şeklinde konuştu.
Rize’ye olan sevdasının sebebini tam olarak söyleyemese de çay kokusunun bile şehri sevmek için yeterli olabileceğini savunan Ludovic Sylvestre, “Rize’ye ilk geldiğimde neler yaşayacağımı bilmiyordum ama sıcak karşılamayı hissettim. Sokakta gezerken insanların bana sıcak yaklaşımını hissettim. Kulüp çok güzel, tesisler çok güzel ama burada yaşamaya devam ettikçe insanların, taraftarların sıcaklığı gibi duygular nedeniyle Rize’ye tamamen bağlandım. Bağlılığımın sebebini tam olarak ifade edemesem de bir çay kokusu bile Rize’yi sevmem için yeterli. 5 yıl aradan sonra Rize’ye geldiklerinde birlikte arabadan ilk indiğimizde hemen çayı kokladık. Küçük bir kızım var ve aynı anıları onunda burada yaşamasını istiyorum” diye konuştu.

"Bir çok tesis gördüm ama en iyilerinden biri Rizespor tesisleriydi"
Rizespor Tesisleri’nin bir futbolcunun kendisini geliştirmek için gerekli olan bütün özelliklere sahip olduğunun altını çizen Sylvestre, “Rize bir futbol şehri. Burada oynadığım sırada stat hemen hemen doluyordu. Taraftarın yoğun bir ilgisi vardı. Oyun kurucu bir futbolcu olduğum için de taraftarın baskısını üzerimde çok fazla hissediyordum. Birçok tesis gördüm, bir çok takımın tesisine şahit oldum ama en iyilerinden biri Rizespor tesisleriydi. Özellikle orada oynayan futbolcuların futbola odaklanması için sunulan imkanlar çok yeterli. Bu imkanlar sayesinde genç futbolcular burada kendisini yetiştirebilir” cümlelerine yer verdi.

"Çok iyi bir takıma karşı kazandığımız maçı unutamıyorum"
Rizespor ile ilgili bir çok anısı olduğunu da sözlerine ekleyen Ludovic, “Rizespor’da oynadığım sırada ki tüm çıktığım maçlar önemli maçlardı ama onadığımız bir Trabzonspor maçı vardı. O benim için çok ayrı bir yerde. Trabzonspor’un iyi bir takımı olmasına rağmen kazandık. Çok iyi bir takıma karşı kazandığımız maçı unutamıyorum” açıklamasına bulundu.
Rizespor’da forma giydiği süre içerisinde bütün futbolcularla iyi bir dostluğu olduğunu belirten Sylvestre, “Oynadığım süre içerisinde hiçbir takım arkadaşımla sorunum olmadı. Hepsi benim iyi arkadaşlarımdı. Leonard Kweuke, Ousmane Viera, Liban Abdi ile aynı dili konuştuğumuzdan daha sıkıydık. Türklerden ise Orhan Ovacıklı, Eren Albayrak, Mehmet Akyüz ile çok iyi anlaşıyordum ama dediğim gibi Türk veya yabancı hiçbir futbolcu ile de problem yaşamadım. Hepsiyle aram çok iyiydi” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.