Terim: Galatasaray finallerin takımıdır
Galatasaray, Süper Lig’in 37. haftasında deplasmanda karşılaştığı FT Antalyaspor’u 1-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, ligde Antalya'nın zor bir deplasman olduğunun altını çizdi.
Antalyaspor'un 6-3-1 sistemini çok iyi oturttuğunu ve müthiş bir defans yaptığına değinen Fatih Terim, rakiplerinin atağa çabuk çıktığını ve geçiş oyununu iyi oynayan süratli ve yetenekli oyuncularının olduğunu belirtti.
Rakiplerinin bu özelliklerini bilerek karşılaşmaya hazırlandıklarını dile getiren Terim, “Maça presle başladık. Kaptırdığımız toplarda pres yaparak top kazandık. Süratli pas trafiği ile çok çeşitli opsiyonlar oluşturduk. Doğru oynadık ve maksimum da pozisyon bulduk. İlk yarı golü erken bulsaydık Antalyaspor reaksiyon olarak üzerimize geleceği için başka türlü bir oyun oynanacaktı. Maalesef bulamadık golü. Oyunun kontrolü bizde, dominant bir oyun oynuyoruz. İkinci yarı aynı senaryo devam etti. Mustafa ve Arda'ya ihtiyacımız oldu. Özellikle 18'in içerisinde etkili bir oyuncu. Nitekim o da golünü attı. Arda bizim için orada kontak noktası, doğru bir istasyondu. Tecrübesiyle oyunu yayabilen, oynatabilen bir oyuncumuzdu. İkizi bizi daha etkili hale getirdi ve golü bulduk" diye konuştu.
“Galatasaray finallerin takımı”
Maçta öne geçtikten sonra ikinci golü bulmak için de uğraştıklarını ifade eden Terim, “Hakikaten Antalyaspor iyi bir takım olmuş. Açmak kolay değil. Gol atmak kolay değil. Buna rağmen bu takım karşısında bu kadar pozisyon bulmak önemli. Oyuncularımı kutluyorum. Vazgeçmediler. Galatasaray finallerin takımıdır. Son 5 finalde de inşallah en iyi şekilde bitireceğiz" dedi.
Hakeme eleştiri
Podolski’nin kırmızı kartıyla ilgili de konuşan Terim sözlerine şöyle devam etti:
"Anlamadım ben. Yedlin'e olan kırmızı kart değil. Hala oynamıyor. Bir tek sağ bek ile gidiyoruz. Suat Arslanboğa ve Ali Palabıyık ikilisi öyle. Buraya geliyoruz. Alanya'da kafasına dikiş atılan Luyindama'nın yapılan müdahale kırmızı kart değil. O zaman yine Zorbay hoca var. Bu sefer VAR'da var Zorbay hoca. Sorsanız yine bir şey anlatır size. Hem VAR'da hem sahada hiç anlaşılmaz bir şey. Başka nasıl bir kırmızı kart olabilir. Oyunun 26'ıncı dakikasındaki pozisyon. Biz Antalya'ya karşı kendi sahamızda oynarken Emre Kılınç'ın arkadan hafif dokunmasına kırmızı kart verildi. Anlamakta zorluk çekiyorum. Ben anlıyorum da zorluk çekenler var anlamakta."
"Üçgen içinde kalacağım"
Bir gazetecinin, "Sezon içerisinde yaptığınız bazı açıklamalarda taraftara sözünüz olduğunu söylediniz. Ancak Trabzonspor'un maçından sonra taraftar grubu, başkan ve teknik heyetin Galatasaray'ın önünü açmasını istemişti. Bu istekten sonra düşünceleriniz nelerdir?" şeklindeki soruya Terim, “50 senelik bir kariyer oluşturmuşsanız, bunu da bir çok başarıyla inşa etmişseniz dostlarınız ve sevenler olduğu kadar tökezlediğiniz zaman da size muhalif insanlar çıkacak karşınıza. Şimdiye kadar olduğu gibi. Benim menfaatim hiçbir zaman karakterimin önüne geçmedi. Hayatıma giren herkesin parolası sevgiydi. Kimseyi kimseye işaret etmedim. Kimseden de kendim için hiçbir şey istemedim. Onun için çok da imkanım vardı. Çok da imkanım olmasına rağmen kimseden bir şey istemedim. O yüzden buradan bir defo aramak isteyen her zaman onlar hüsran yaşadılar. Rövanşist duygularla yaşayanlara bu fırsatı hiçbir zaman vermedim. Hep bunun vicdan ve gönül rahatlığıyla yaşadım. Allah hak eden herkese nasip etsin. Hak eden herkese tabi. Bugün var olan her kuşakla veya her kuşaktan insanlar iletişim kurabilirken birbirilerimizin hayatına dokunabildiğimizi de görüyorum. O ve onların hissiyatı ve onlardan aldığım enerji aynı şekilde geçiyor bana. Hatalar yapmıyor muyum? Tabii ki yapıyorum. Bu hatalar en çok benim canımı yakıyor. İlk cezayı da ben hep kendime kesiyorum. İlk ceza hep benim oluyor. Kimseye bırakmadım ama ben 50 yıldır ailem, ailem kadar sevdiğim dostlarım ve Galatasarayımla yaşıyorum. Ailem, dostlarım ve Galatasaray'ım üçgeni ben kendime göre bir üçgen kurdum ve bu üçgende yaşıyorum. Her nefesimi bu sorumlulukla alıyorum. Her adımım bu düşünce doğrultusunda atıyorum. Bu noktada bildiğim tek şey varsa o da hayatımın sonuna kadar bu üçgen içinde kalacağım. Bunun yeri zamanı ve pozisyonu ne olur bilemem. Ancak bunun yeri, zamanı ve pozisyonu ne olursa olsun ben bu üçgen içerisinde kalacağım" cevabını verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.