Ecdat sandukaları restore ediliyor
Konya'da Anadolu Selçuklu Devleti'nin miraslarından biri olan Alaaddin Camisi'nde genel restorasyonunun bitmesinin ardından mihrabın ve sultan sandukalarının düzenlenmesine geçildi.
Anadolu Selçuklu Sultanlarından 1. Rükneddin Mesud zamanında şimdiki Alaaddin Tepesi'nde yapımına başlanan Alaaddin Camisi, 1. Alaaddin Keykubad zamanında bugünküne benzeyen en yakın halini alarak, ibadete açıldı.
Caminin avlusunda, Anadolu'yu çok büyük fedakarlıklar yaparak yurt yapmış Anadolu Selçuklu Devleti'nin yöneticileri; Sultan 1. Rükneddin Mesud, 2. Kılıçarslan, 2. Rükneddin Süleyman, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1. Alaaddin Keykubad, 2. Gıyaseddin Keyhüsrev, 4. Rükneddin Kılıçarslan ve 3. Gıyaseddin Keyhüsrev'in mezarları bulunuyor.
Bir saray camisi özelliği taşıyan Alaaddin Camisi'ndeki mihrap ile bahçesindeki türbede yer alan 8 Anadolu Selçuklu sultanının sandukasındaki çiniler de restore ediliyor.
Anadolu Selçukluların sıklıkla kullandığı mozaik çini tekniği ile yapılan mihrap ve sandukalar, bir yapbozun parçaları gibi yeniden işleniyor.
"Çiniler 1200'lü yıllardaki teknikle restore ediliyor"
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, Alaaddin Cami ve avlusundaki Sultanlar Kümbetinin 2014-2019 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edildiğini, şimdi kümbet içinde yer alan sultan sandukaları ve mihrabın çinilerinin yapıldığını söyledi.
Restorasyonda, yaklaşık 800 yıl önce kullanılan çini tekniğini yeniden kullandıklarını ifade eden Osmanlı, "Anadolu Selçuklu sultanlarına ait 8 sandukayı restore edeceğiz. Çinileri olmayan sandukalarımız var, onların da çinilerini yapacağız." dedi.
- "Restorasyonda mozaik çini ilk defa kullanıldı"
Osmanlı, ikinci restorasyonun tamamen çini restorasyonu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Önemli olan 800 yıl önce yapılmış çinileri yeniden ecdadın yaptığı gibi yapmak. Konya çinileri, Selçuklu çinileri mozaik teknikle yapılan çiniler. Bu ilk defa yapılmaya başlandı. Daha önceki restorasyonlarda alçı üzerine çini boyaları kullanılarak desenlerin taklit edilmeye çalışıldığı yöntemler kullanılıyordu. Şimdi bunun yerine ilk defa Konya'da Selçuklu çinilerini, mozaik çinileri uygulamaya başlayacağız. Ecdadımızın 800 yıl önce yaptığı yöntem ve ustalığı bugüne taşıyoruz"
Mozaik çinilerde desenlerin çizimle değil, parçaların birleştirilmesiyle oluşturulduğunu anlatan Osmanlı, "Bu oldukça zahmetli bir yöntem. Tek tek her bir parçayı alt yapı malzemeye yapıştırarak ana şekli tamamlamaya çalışan bir teknik. Restorasyonda 800 yıl önceki bu tekniği uygulayacağız." ifadelerini kullandı.
Caminin ibadete ve ziyarete açık olduğunu ifade eden Osmanlı, restorasyon çalışmalarının yapıldığı yerlerin kısmen kapatıldığını sözlerine ekledi.
"Bire bir Selçuklu dönemini yansıtacak"
Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Kazım Küçükköroğlu da hazırlanan çini mozaiklerinin aslına uygun olabilmesi için elle kesildiğini, mihrapta kullanılan yaklaşık 8 bin parçanın tek tek kesildiğini ve geleneksel usulle yapıldığını ifade etti.
Mihrabın aslına uygun çizimlerinin hazırlandığını ve çini atölyesinde üretime başladıklarını dile getiren Küçükköroğlu, şöyle dedi:
"Hem renkleriyle hem bisküvi dediğimiz alt yapısıyla hem de tekniğiyle birebir Selçuklu dönemini yansıtacak şekilde, üzerindeki orijinal parçaları baz alacak şekilde bu çalışmayı yaptık. Bu çalışmada üzerinde durduğumuz konu orijinalleriyle benzemesi. Üzerinden aldığımız orijinal renkleri değişik denemeler yaparak rengin en yakınını yapmaya uğraştık. Orijinallerine yaklaştırmaya çalıştık."
Küçükköroğlu, sultan sandukaları için de eksiklerin tespit edildiğini belirterek, "O çinilerin üzerinde ayetler yazılı. Ayetlerde eksik olan kısımları tespit ettik onların yazılmasını sağladık. Sandukalar kabartma şeklinde karolara yazılmış. Yaklaşık 150 karo eksiğimiz var. Bu eksik çinileri de orijinaliyle aynısı yapıp yerleştireceğiz." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.