İlk milli uçak seferi

3 Şubat 1933'te Eskişehir-Ankara arasında ilk milli uçak seferi yapılmıştır. Yine aynı gün Ankara-İstanbul arasında ilk deneme uçuşu yapıldı.
İlk milli uçak seferi

Milli Müdafaa Vekâleti bünyesinde Havayolları Devlet İşletmesi adıyla 1933 yılında ilk ulusal havayolu kurulmuş ve 3 Şubat 1933’te Eskişehir-Ankara arasında ilk milli uçak seferi yapılmıştır.

1930’lar... Uzun yolculukların Türkiye’de tren ve gemilerle yapıldığı yıllar... Genç Türkiye Cumhuriyeti, istikbali göklerde aramak üzere bir karar vermişti.  1933 senesinde Hava Yolları Devlet İşletmesi’ni kurdu ve ilk Türk yolcu uçakları gökyüzünde görülmeye başladı. O ilk filoda üç tipte toplam beş uçak vardı: iki adet Junkers F 13, iki adet King-Bird ve bir tane de Tupolev ATN-9. Bunlardan Junkers, dünyanın “tümüyle metal” kasalı ilk uçağıydı. Dört yolcu ve iki pilot taşıyor, 150 kilometre hızla uçuyordu. Amerika’dan alınan King-Bird, beş yolcu taşıyordu. Filonun en büyüğü olan Tupolev ATN-9 ise 10 koltuğa sahipti ve Sovyetler Birliği bu uçağı 10. yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti’ne hediye etmişti.

HEYECANLI VE GURUR DOLU SERÜVEN BAŞLIYOR

3 Şubat 1933’te ilk sefer gerçekleştirildi. Eskişehir-Ankara arasındaki bu uçuş için King-Bird’lerden biri motorlarını çalıştırdı, pervaneler dönmeye başladı ve sonra yavaşça havalandı. Devrin insanları trenlerle, gemi ve otomobillerle yolculuk yapmıştı, uçaklar öyle bildik bir şey değildi… Kuyruğunda Türk bayrağı ile Eskişehir-Ankara uçuşu için havalanan bu uçağın içindeki yolcular ve aşağıdan el sallayanlar neler hissetti kim bilir?  Ama heyecanlı ve gurur dolu bu serüven işte o gün, bu uçuşla başladı.  İlk tarifeli seferler Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında bu uçaklarla yapıldı.

PERVANELİ UÇAKLARLA FİLO BÜYÜYOR

İlk Havilland'lar 1936'da alındı ve zaman içinde bunların Ekspres, Domini ve Dragon gibi versiyonları da filoya katıldı. Çift kanatları ve İspanyol paça görünümlü iniş takımlarıyla çok güzeldi bu uçaklar. Bunların gövde ve kanatları metal renkliydi ve üzerinde sadece kırmızı şeritler vardı. “Devlet Hava Yolları” ibaresi ilk olarak Havilland DH89’ların burun tarafına yazıldı. Junkers 52’ler 1944 yılında katıldı filoya. Kanadında iki, burnunda da bir pervane çeviren 17 yolcu kapasiteli bu uçaklarla koltuk sayısı 185'e ulaştı. Ama asıl sıçrayış 1945 yılında gerçekleşti: 30 adet Douglas DC-3 alındı, böylece uçak sayısı 52’ye koltuk sayısı ise 845'e yükseldi. O güne kadar üç şehre yapılan seferler 19 kente yayıldı. DC-3’ler de öncekiler gibi metal renkteydi ama bunları ince kırmızı şeritlerle süsleyip gövdelerine Türkçe ve İngilizce “Devlet Hava Yolları” yazdılar.

PİJAMALI DESEN DÖNEMİ

1955’te yedi adet Heron H2 geldi; dört motorun uçurduğu bu uçakların 14 koltuğu vardı. O senenin 21 Mayıs günü milli havayolumuz, Türk Hava Yolları adını aldı. Artık uçak gövdelerine bu yeni isim yazılacaktı.  1958 yılında ise beş Viscount 794 alınarak filo bir kez daha güçlendirildi. Özellikle dış seferlerde kullanılacak olan Viscount’larla hem pistonlu motorlardan tepkili motorlara geçildi hem de gövdeye işlenen çizgilerle efsanevi “Pijamalı” desen dönemi başladı. İlk başta logo olmadığından kuyruğa sadece Türk bayrağı işlendi.

İlk milli uçak seferi

PERVANELİ UÇAK DÖNEMİ BİTİYOR

Fokker F27’lerle 1960’ta tanıştı yolcular. Yurt içi hatların güçlendirilmesi ve bunun son yeniliklere sahip uçaklarla yapılması kararlaştırılmıştı. Araştırmalar sonucunda F-27’ler seçildi. 40 koltuklu uçaklar üstten kanatlı olduğundan cam kenarında oturanlar aşağıyı daha iyi görebiliyordu. 1967 yılında filoya katılan bir diğer uçak DC 7B idi. Bu uçak, teslim edilecek bir jetin zamanında gelmemesi üzerine kiralanmıştı. Yolcular 70 kişilik bu iri kıyım uçakla üç ay boyunca uçtu. 1967 yılından itibaren jet uçaklara yönelen Türk Hava Yolları F-27’lerden sonra pervaneli uçak almadı. Son F27’nin 1973 yılında filodan çıkmasıyla meydan 10 yıl boyunca jetlere kaldı. 1983 yılında kira olarak gelen 50 koltuklu Dash 7’ler 3 yıl hizmet verdi ve kontrat bitince Türk Hava Yolları pervaneli uçak sayfasını kapattı. Yaşı erenler binip uçtu bu uçaklarla. Binmeyenler havada gördü, uğultusunu işitti. Bugünküler gibi konforlu ve hızlı değillerdi ama şu anki keyifli yolculukların arkasında bu uçaklar vardı.

İlk milli uçak seferi

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.