Minareleri uçtu, köprüler parçalandı; 1936 Fırtınası
1936 yılının şubat ayında Türkiye'nin dört bir yanını etkisi altına alan soğuk hava dalgası henüz İstanbul'a uğramamıştı. 10 Şubat tarihli Ulus gazetesi her ne kadar "Geciken kış artık gelmiş bulunuyor" başlığını atsa da, o gün İstanbul'da kuru bir soğuk dışında yağış yoktu. Fakat 11 Şubat gecesi kar yağışı başladı. Saat 22.00'de müthiş bir fırtınaya dönüşen yağış, kısa sürede İstanbul'un tamamını etkisi altına alacaktı.
BİNALAR, MİNARELER YIKILDI
Korkunç fırtınanın ayrıntıları gazetelerin 12 Şubat nüshalarında ayrıntılarıyla anlatıldı. Haber İstanbul Gazetesi, manşetine taşıdığı afet haberini "Dün geceki kar fırtınasında vapurlar kayboldu, motorlar battı. Unkapanı Köprüsü parçalandı. Binalar, minareler yıkıldı" başlığıyla verdi. Gazete, "Denilebilir ki bütün İstanbul'da camları kırılmamış, kiremitleri uçmamış, duvarları yıkılmamış kısacası az çok hasara uğramamış ev nadirdir" sözleriyle yaşananları özetledi. Cumhuriyet gazetesi ise, "İstanbul halkı dün gece çok korkulu dakikalar geçirdi. En büyük binalar bile zelzeleye tutulmuş gibi sallanmaya başladı" yorumunu yaptı.
HAMDOLSUN NÜFUS KAYBI YOK
Şehirde 4 yerde yangın çıkmasına, telefon ve telgraf hatlarının tahrip olmasına yol açan fırtınanın bilançosu 13 Şubat'taki gazetelerde daha da net ortaya konuyordu. "Hamdolsun nüfus kaybımız yok" diye yazan Cumhuriyet, "Eskilerin inandığı gibi İstanbul'un asıl kışının güdük şubatta olduğu bir kere daha anlaşıldı. Fakat bu, İstanbul'a ve bütün memlekete pek pahalıya mal olmuştur" yazdı. Afete dair fotoğraflara yer ayıran gazete gece İstanbul Boğazı'nda yaşananları şu cümlelerle anlattı: "Şirketi Hayriye'nin Üsküdar'dan kalkmış olan 23.10 postası köprüye gelememiş ve güç bela Beşiktaş iskelesine tutunmuştur. Gene bu sıralar Karaköy Köprüsü çatırdamaya ve üzerinden geçen tramvaylar sallanmaya başlamıştır. Saat 23.30'da limanın her tarafından imdat düdükleri işitiliyor..."
KÖPRÜ DÖRDE AYRILDI
Aynı gece Haydarpaşa'da buğday yüklü, Çengelköy'de taş yüklü, Üsküdar'da motorlu bir mavna battı. Liman idaresinin üç motoru Azapkapı'da palamarlarını kopararak Haliç içinde kayboldu. Unkapanı Köprüsü gece yarısı büyük bir gürültüyle 4 parçaya ayrıldı. Parçalardan biri bugün artık ortadan kalkmış olan Sirkeci'deki Yemiş İskelesi'ne dayandı. İkinci parça hal rıhtımına düştü ve buradaki sandalları ezdi. 14 Şubat'taki Ulus gazetesi, köprünün kopan parçasını gösteren fotoğrafın altına, "Yerini özleyen Unkapanı Köprüsü halefini ziyarete geldi" diye yazdı.
MİNARELERİN KÜLAHI UÇTU
Fransız bandralı Site Daten isimli petrol vapuru Çubuklu önünde battı. Akay İdaresi'nin Paşabahçe koyuna demirli Yakacık vapuru parçalandı. Ayasofya minarelerinden ikisinin külahı koptu, kubbelerinin kurşunlarının bir kısmı uçtu. Sultanahmet Camisi'nin minaresinden birinin külahı uçtu. İki şerefeli minarelerinin külahı da yan yattı. Karacaahmet'te 200'den fazla ağaç devrildi. Sayısız evin damı uçtu, duvarları yıkıldı.
POLİS DÜKKANLARI AÇTIRDI
Polis yiyecek ihtiyacı için dükkanların bir kısmını zorla açtırdı. Felaketin sadece İstanbul'u değil tüm Türkiye'yi vurduğu 14 Şubat günü ortaya çıktı. Ulus Gazetesi, Türkiye'de fırtına ve kar yağışında ölenlerin sayısını 112 olarak yazdı. Seyhan taşmış, İzmir selle boğuşmuş, Edirne'de 38 kişi donarak ölmüştü. Gazeteler ne pahasına olursa olsun Unkapanı Köprüsü'nün onarılacağını ancak tamirat için 50 bin liraya ihtiyaç olduğunu yazdı. Başbakanlık yetkilileri İstanbul'da yaşanan afetin bilançosunu 1 milyon lira olarak açıkladı. (TARKAN KALELİ)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.