Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası:  Orhun Kitabeleri

Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası: Orhun Kitabeleri

Wilhelm Ludwig Thomsen, Danimarka Kraliyet İlimler Akademisinde 15 Aralık 1893'te sunduğu bildiriyle Orhun alfabesini çözdüğünü ve Orhun Kitabeleri'ni okuduğunu bilim dünyasına açıkladı.

Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Yazıtlar, 1889 yılında Moğolistan'da Orhun Vadisi'ndeki anıtlarda saptanmıştır. Bu yazıtlar II. Göktürk devletine aittir. Yazılış tarihi 8. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. 1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Ludwig Peter Thomsen tarafından, Rus Türkolog Vasili Vasilyeviç Radlof'un yardımıyla çözülmüş ve aynı yılın 15 Aralık günü Danimarka Kraliyet Bilimler Akademisi'nde bilim dünyasına açıklanmıştır. Orhun Yazıtları, tarihimizin en değerli eserlerinden birisidir. 750'li yıllarda dikildiği tahmin edilen bu anıtlar, maalesef asırlar boyunca bulundukları yerde doğaya terk edilmişti. Yazıtlar kısa bir süre önce müzeye alınarak kapalı bir alanda muhafaza edilmeye başlanmıştır. Kül Tigin yazıtı, 732 yılında abisi Bilge Kağan tarafından kardeşi Kül Tigin'in vefatı anısına diktirilmiştir. Bilge Kağan Yazıtı ise 734'te vefatından bir yıl sonra, oğlu Tengri Kağan tarafından babasının anısına diktirilmiştir. Tonyukuk yazıtı ise bu iki anıtın bulunduğu yerden çok daha uzaktadır. Tonyukuk, Bilge ve Kül Tigin'in babalarına da vezirlik yapmış tecrübeli bir devlet adamıydı. Bu sebeple onun yazdırdıkları da çok mühimdir.

 

ORHUN KİTABELERİNDEN ÖĞÜT DOLU 12 ALINTI

KÜL TİGİN YAZITI GÜNEY YÜZÜ

Türk hakanı Ötüken dağlarında oturur ise ülkede hiçbir sıkıntı olmaz. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim denize pek az kala durdum; güneyde Dokuz Ersin'e kadar ordu sevk ettim, Tibet'e pek az kala durdum; batıda İnci Irmağı (Seyhun) geçerek Demir Kapı'ya kadar ordu sevk ettim; kuzeyde Yir Bayırku topraklarına kadar ordu sevk ettim; bunca diyara kadar orduları yürüttüm ve anladım ki: Ötüken dağlarından daha iyi bir yer asla yok imiş.

KÜL TİGİN YAZITI DOĞU YÜZÜ

Devletin dağılış sebepleri şu şekilde anlatılıyor: 'Akılsız hakanlar tahta oturmuş şüphesiz, kötü hakanlar tahta oturmuş şüphesiz. Kumandanları da akılsız imişler şüphesiz, kötü imişler şüphesiz. Beyleri, halkı itaatkar olmadığı için, Çin halkı hilekar ve sahtekar olduğu için, beylerle halkı karşılıklı kışkırttığı için, Türk halkı kurduğu devleti elden çıkarıvermiş.'

KÜLTİGİN YAZITI KUZEY YÜZÜ

Kül Tigin'in ölümü üzerine Bilge Kağan'ın söyledikleri: 'Kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim yas tuttum. Gören gözlerim görmez gibi, eren aklım ermez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zaman tanrısı buyurunca insan oğlu hep ölümlü yaratılmış. Öyle düşündüm. Gözümden yaş gelse engel olarak, gönülden feryat gelse geri çevirerek yas tuttum. Çok yas tuttum.

BİLGE KAĞAN YAZITI KUZEY YÜZÜ

Çin halkının sözleri tatlı, ipekli kumaşları yumuşak imiş. Tatlı sözlerle, yumuşak ipekli kumaşlarla kandırıp uzak halkları öylece yaklaştırırlar imiş. Tatlı sözlerine, ipekli kumaşlarına aldatıp Türk halk, çok sayıda öldün! Türk halkı, mutlak öleceksin! Güney’de Çuğay dağlarına Töğültün ovasına yerleşeyim dersen, Türk halkı mutlak öleceksin!

BİLGE KAĞAN YAZITI KUZEY YÜZÜ

Türk halkı! Aksisin: acıkırsan doyacağını düşünmezsin, bir doyarsan acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini almadan her yere gittin, oralarda hep mahvoldun tükendin. Her ne sözüm varsa ebedi taşa hakkettim. Ona bakarak öğrenin.

Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası:  Orhun Kitabeleri

BİLGE KAĞAN YAZITI DOĞU YÜZÜ

İkinci Göktürk Hakanlığının kuruluşu şu şekilde anlatılmış: 'Türk Tanrısı ve kutsal yer, su şöyle yapmışlar şüphesiz ki: Türk halkı yok olmasın diye, halk olsun diye, babam İlteriş Hakanı, annem İlbilge Hatun'u göğün tepesinde tutup yukarı kaldırdılar şüphesiz. Babam 17 erle baş kaldırmış. 'baş kaldırıyor' diye haber alıp şehirdekiler dağa çıkmış, dağdakiler şehre inmiş, derlenip toplanıp 70 kişi olmuşlar. Tanrı güç verdiği için babamın askerleri kurt gibi imiş, düşmanları koyun gibi imiş. Doğuya ve batıya sefer edip derlemiş toplanmış. Hepsi 700 kişi olmuşlar.

BİLGE KAĞAN YAZITI DOĞU YÜZÜ

Bilge Kağan babasının seferlerini anlatıyor: 'Tanrı öyle buyurduğu için, devletliyi devletsiz bırakmış, hakanlıyı hakansız bırakmış, düşmanları bağımlı kılmış, dizlilere diz çöktürmüş, başlılara baş eğdirmiş. Babam hakan, öylece devleti yasaları koyup vefat etmiş. Babam hakan vefat ettiğinde ben sekiz yaşımda kaldım. Türk Oğuz beyleri, halkı işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, Türk halkı senin devletini, yasalarını kim yıkıp bozabilir idi?

Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası:  Orhun Kitabeleri

BİLGE KAĞAN YAZITI DOĞU YÜZÜ

Babamızın, amcamızın kazandığı halkın adı sanı yok olmasın diye Türk halkı için gece uyumadım, gündüz oturmadım; kardeşim Kül Tigin ile iki şad ile ölesiye yitesiye çalıştım, çabaladım. Halkı besleyip doyurayım diye kuzeyde Oğuz halkına doğru, doğuda Kıtay, Tatabı halklarına doğru güneyde de Çin'e doğru 12 sefer ettim, savaştım. Ondan sonra Tanrı öyle buyurduğu için, bahtım, talihim olduğu için, ölecek halkı diriltip doyurdum. Çıplak halkı giyimli kıldım, fakir halkı zengin kıldım, az halkı çok kıldım, güçlü devleti olandan, güçlü hakanı olandan daha iyi kıldım.

TONYUKUK YAZITI DOĞU YÜZÜ

Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilindi kılındım. Türk milleti Çin’e tabi idi. Türk milleti hanını bulmayıp Çin’den ayrıldı, hanlandı. Hanını bırakıp Çin’e tekrar teslim oldu. Tanrı şöyle demiştir: Han verdim, hanını bırakıp teslim oldun.

TONYUKUK YAZITI DOĞU YÜZÜ

Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. Fazla olarak Kırgız’ın kuvvetli kağanı düşmanımız oldu. O üç kağan akıl akla verip Altun ormanı üstünde buluşalım demiş. Şöyle akıl akla vermişler: “Doğu’da Türk kağanına karşı ordu sevk edelim. Ona karşı ordu sevk etmezsek, ne zaman bir şey olsa o bizi ne zaman bir şey olsa öldürecektir. Her üçümüz buluşup ordu sevk edelim, tamamen yok edelim”  demiş.

Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası:  Orhun Kitabeleri

TONYUKUK YAZITI GÜNEY YÜZÜ

Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin boğazı tok idi. Düşmanımız etrafta ocak gibi idi, biz ateş gibi idik.  İltiriş Kağan bilici olduğu için, cesur olduğu için, Çin’e karşı on yedi defa savaştı, Kıtaya karşı yedi defa savaştı, Oğuz’a karşı beş defa savaştı. Onlarda müşaviri, yine bizzat ben idim.

TONYUKUK YAZITI (İKİNCİ TAŞ) DOĞU CEPHESİ

İlteriş Kağan kazanmasa ve ben kendim kazanmasam, il de millet de yok olacaktı. Kazandığı için ve kendim kazandığım için il de il oldu, millet de millet oldu. Kendim ihtiyar oldum, kocadım. Herhangi bir yerdeki kağanlı millette böylesi var olsa, ne sıkıntısı mevcut olacakmış? Türk Bilge Kağanı ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.