Depremin izlerini silebilmek için gece gündüz çalışıyorlar

Depremin izlerini silebilmek için gece gündüz çalışıyorlar

Düzce'de 23 Kasım'da meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremden etkilenen vatandaşlara psikososyal destek hizmeti sunuluyor. Ekipler, yetişkin ve çocukların depremin olumsuz etkilerinden kurtulmasına yardımcı oluyor.

Merkez üssü Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından korktukları için evlerine dönmek istemeyenler, kentin belirli noktalarına konulan çadırlarda konaklıyor. Çadırlarda tüm ihtiyaçları karşılanan vatandaşlara psikolojik destek hizmeti de veriliyor. Düzce Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki psikososyal destek ekipleri, yetişkin ve çocukların depremin olumsuz etkilerinden kurtulması için gece gündüz görev yapıyor. Aralarında sosyal çalışmacı, sosyolog, psikolog, psikolojik danışman, çocuk gelişim uzmanı ve öğretmenlerin bulunduğu 149 personel, depremzedelere birebir psikososyal destek hizmeti sunuyor.

"Buradaki psikolojik desteğin çok önemli olduğunu gördüm"
Psikososyal destek hizmetinden faydalanan depremzede Hasan Basri, "Devletimiz burada. Bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Biz depremde biraz panikledik. Özellikle ben çok ciddi şekilde panik oldum ama şükür yıkım olmadı. Sağ olduğumuz için çok mutluyuz. Bu bizde bir travma oluşturdu. Benim iş yerimde hasarlar var. Onlar önemli değil, önemsemiyorum. Buradaki psikolojik desteğin çok önemli olduğunu gördüm. Bana çok kısa süreli terapiler yapıldı. Egzersizler, nefes egzersizleri yapıldı. Bunun çok faydalı olduğunu gördüm. İnsanlara da tavsiye ediyorum" dedi.

"Ailelerin kaygı düzeyleri yüksek"
Çadırlarda kalan depremzedelere ulaştıklarını ve onların depremin olumsuz etkilerinden kurtulmalarına yardımcı olmaya çalıştıklarını ifade eden psikolog Nilay Erdoğan, "Her ilçemizde arkadaşlarımız görev yapıyor. Çadırda kalan vatandaşlarımızın, çocuklarımızın ihtiyaçlarını belirliyoruz. O ihtiyaçların giderilmesi noktasında yardımcı oluyoruz. Yıllar sonra Düzce ikinci bir depremi yaşadı ve ailelerin kaygı düzeyleri bu sebeple çok yüksek. Genellikle bu durumla alakalı geliyorlar. 'Korkuyoruz, kaygılanıyoruz. Bununla ilgili ne yapabiliriz' diye sorarak bizden yardım istiyorlar. Psikososyal destek çadırında ve sahalarda arkadaşlarımız, psikologlarımız, psikolojik danışmanlarımız, sosyal çalışmacı meslek personellerimiz ailelerle bireysel görüşmeler yapıyorlar. Gerekli görülen durumlarda nefes egzersizleriyle durum destekleniyor" diye konuştu.

"Duyguları kabul edin"
Depremzedelerin endişe duymasının çok normal olduğunu kaydeden Nilay Erdoğan, bu durumun nefes egzersizleri ile de geçebileceğini ifade etti. Erdoğan, "20-30 güne kadar bu tepkilerin normal olduğu yönünde değerlendiriyoruz ama sonrasında devam etmesi durumunda uzman destek alınmasını öneriyoruz. Üstelik aileler kendi duygularını tanıyıp, bunu kabul etmeliler. Duyguları yok saymak, çocuklara 'Korkmayın' demek aslında daha büyük korkulara sebep olabilir. İlk aşamada şu an anormal bir süreç yaşadık. Buradaki korkuları normal karşılamalıyız ama önce biz yetişkinler bu duyguyu kabul etmeliyiz. Sonrasında çocuklara 'Korkma, geçecek' gibi cümleler yerine aslında daha çok 'Yanındayım, şu an seninleyim' denilmeli. Biz çadır kentlerde çocuklarla birlikte oyunlar oynadık. Onların içsel kaynaklarını, motivasyonlarını sorgulamaya, öğrenmeye ve motivasyonlarını artırmaya çalıştık. Çocukların ailelerinden bilgiler alarak, güçlü olan içsel kaynaklarını güçlendirmeye yönelik çalışmalar ile depremde yaşadığı korku ve tramvayı atmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.