Gençlerin yol göstericisi öğretmenler "vefa"larıyla yaşlılara da evlat oldu
Konya'da Kovid-19'la mücadele kapsamında sokağa çıkması kısıtlanan 65 yaş ve üzeri vatandaşlara yardımcı olmak için Vefa Sosyal Destek Grubu'na gönüllü olarak katılan öğretmenler, kimi zaman ilaç, kimi zaman emekli maaşı, kimi zamansa taze ekmek için kendilerine başvuran yaşlıların her işine koşturuyor.
Geleceğin mimarı gençlerin yol göstericisi öğretmenlerden bazıları, bu kez de yaşlılar için seferberlik başlattı, deyim yerindeyse onların gözü, kulağı oldu.
Kaşgarlı Mahmut Ortaokulunda İngilizce öğretmeni olan 35 yaşındaki Fatih Atik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkenin geçtiği zor dönemde taşın altına ellerini koymaya karar verdiklerini, öğretmen arkadaşlarıyla harekete geçtiklerini söyledi.
Sokağa çıkma kısıtlamasının ortaya çıkaracağı zorlukları düşünerek Selçuklu Vefa Sosyal Destek Grubu'na dahil olduğunu anlatan Atik, Selçuklu Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı ile Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı'nın desteğinin kendilerini motive ettiğini belirtti.
Türk kültüründe yaşlılara yardımcı olmanın bir erdem olduğunu, bu süreçte kimsesi bulunmayanların yanında olmak istediklerine vurgu yapan Atik, "Büyüklerimizin duasını almak, devletin bekası için bir şeyler yapabilmek istiyorduk. Nasıl olduğunun, ne şartlarda olduğunuzun hiç önemi yoktu." dedi.
- "Onlara evlat olduk, ışık olduk"
Vefa ekibinde yaşlıların gereksinimlerini karşılamaya çalışırken oldukça dramatik sahnelere de şahit olduklarını söyleyen Atik, şöyle devam etti:
"40 küsür yaşında bir epilepsi hastası vardı. Anne ve babası 65 yaş üstü olduğu için doktora kontrole gidememişlerdi. Götürecek kimseleri yoktu ve tanıdıkları birine de emanet edemiyorlardı. Bize emanet ettiler. Bu güzel bir şey. Bir baba, ben kendisini bankaya götürürken 'Oğlum, Allah sizden razı olsun. Benim oğlum sizin yaptığınızı bana yapmıyor.' dedi. Biz onlara evlat olduk, ışık olduk, umut olduk, evlerine yemek olduk."
- "İyi ki buradayım"
Atik, elinden geldiğince yaşlılara kol kanat germeye, ihtiyaçlarının temini için hizmet etmeye devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Kimseleri olmayanlar bizi arıyor. O kimsesizlere kimse olmaya çalıştık, oluyoruz da. Çok mutluyum. Burada faydalı olduğumu hissediyorum. Unutamayacağımız olaylar yaşıyoruz. Bir Hatice teyzemiz vardı. Aldım kendisini, bankaya götürdüm. Parmak basması gerekiyordu. 'Oğlum ne iş yapıyorsunuz?' dedi, 'Öğretmeniz' dedim. 'E buraya ne için geldiniz?' diye sordu, 'Senin için geldik' dedik. Yolda sohbet ettik. 'Allah sizi başımızdan eksik etmesin oğlum' dedi. 'Olur mu teyzem, Allah sizi başımızdan eksik etmesin. Bizim size, dualarınıza ihtiyacımız var' dedim. Hatice teyze, 'Oğlum ben 90'ı geçtim. Bu memlekete bir faydam kalmadı. Rabbim benim ömrümden alsın, sizlere versin' dedi. Bu süreçte benim 'amin' diyemediğim tek dua oldu bu. İşte o gün yaşadığım mutluluk kelimelerle anlatılacak bir şey değil. İyi ki insanlara bir faydam oluyor. İyi ki buradayım."
Zeliha ve Lütfi Kulluk İlkokulunda sınıf öğretmenliği yapan 39 yaşındaki Mehmet Armağan da bu sürecin insani değerlerin hatırlanmasında ve yaşatılmasında etkili olduğunu, böyle gönüllü bir hizmetin içerisinde olmaktan onur duyduğunu söyledi.
Yaşlıların sürecin başında vefa ekiplerini ararken çekindiklerini ama zamanla ekiplere güvenerek güzel bir iletişim geliştirdiklerini belirten Armağan, "Bizi arayan amcalarımız teyzelerimiz önce 'Siz dolandırıcı değilsiniz değil mi oğlum?' diye soruyordu. Bu hissiyatı yenmemiz lazımdı. Bu düşünceyi akıllarından sildiğimize inanıyorum. Artık bize güveniyorlar." dedi. AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.