Kemik kanserini yenen 10 yaşındaki Ecrin, kitabını 'mutlu son'la tamamladı
Aybey İlkokulu 2. sınıf öğrencisi Ecrin'in, sol bacağında ağrı ve şişlik oluşması üzerine ilk tetkiklerde dizinde 9 santimlik tümör tespit edildi.
İzmir'e sevk edilen Ecrin'in Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan incelemeler sonucunda kemik kanserine (osteosarkom) yakalandığı belirlendi.
Ege Üniversitesi Hastanesinde kemoterapi almaya başlayan Ecrin, bacağından ameliyat edildi ve ışın tedavisi gördü.
Ecrin, kanserli hücrelerden tamamen kurtulamayınca ilaç tedavisine devam etti. Hastalıkla mücadele sürecinde 16 kiloya düşen Ecrin, yürüyememeye başladı.
Ecrin'in babası İbrahim Aydoğ da bu süreçte işten çıkarılınca aile, İzmir Hasta Çocuk Evleri Derneğinin Balçova ilçesinde tahsis ettiği eve yerleşti. Hastanede ve evde 1 yıl boyunca kanserle mücadele eden Ecrin, yaşadıklarını, hissettiklerini her gün satırlara döktü.
Ecrin, zorlu tedavi süreci sonunda hastalığı yendi ama çocuk onkoloji servisinde yaşadıklarını unutmadı.
Küçük kız, Uşak'taki okulunda başlayan ağrılarını, İzmir'deki kemoterapi nedeniyle saçlarının, kaşlarının, kirpiklerinin dökülmesini, güçsüzlükten yürüyememesini aktardığı günlüklerini "Bir Ecrin Hikayesi" adlı kitabında birleştirdi.
Kanseri yenerek hayallerini gerçekleştirmeye başladığını anlatan Ecrin, kitabını şöyle tamamladı:
"Hayallerim gerçek oluyor, mutlu sona doğru ilerliyordum. Bu yazdıklarımı herkes okuyacak ve şunu diyecek, 'Ecrin bir çocuk, bunları yaşamış, üstelik bir de yazmış.' Bu kadarla kalmayacak. Nasıl yazarak bir kitap haline getirdiysem yaşadıklarımı bir de film yapacağım. Kötü günlerimin acısını güzelliklerle katbekat geri kazanacağım."
Kanserli çocukların kitabı oldu
Ecrin Aydoğ, AA muhabirine, en büyük üzüntüyü kemoterapi nedeniyle saçları dökülünce yaşadığını söyledi.
Tüm üzüntülere rağmen savaşmaktan vazgeçmediğini, hasta yatağındayken dışarı çıkıp oynamayı düşlediğini anlatan Ecrin, "Amacım kanseri yenmekti, kanseri yendim, kitabımı da yazdım. Çok zor oldu. Mesela saçım, kaşım, kirpiğim kalmadı. Onkoloji çocuklarının hastanede neler yaşadığını anlatmak istedim. Onların da bir kitabı olmalıydı. Ben o kitabı mutlu sonla bitirdim." dedi.
Kitapla hasta çocukların ve ailelerinin moral bulmasını istediğini söyleyen Ecrin, "Arkadaşlarıma selam gönderiyorum. Hiç umutsuzluğa kapılmasınlar, ben çok hastaydım ama şimdi iyileştim." diye konuştu.
Ecrin, tedavisi sırasında kendisine destek veren herkese teşekkür ederek, bundan sonra hayali olan "veterinerlik" mesleğine ulaşabilmek için eğitimine devam edeceğini belirtti.
Anne Pelin Aydoğ'un gözü hala yaşlı
Ecrin'in annesi Pelin Aydoğ ise evladının kanserden kurtulduğunu ancak hala hastanede olan çocukları ve ailelerini, onların hissettiklerini çok iyi anladıklarını aktardı.
"Hiçbir imtihan evlat imtihanına benzemiyor hep elin göğsünde, yüreğin ağzında yaşıyorsun. Biz bu korkuyla yaşamaya alıştık" diyen Aydoğ, kızı hayallerine kavuştuğu için mutlu olduğunu ifade etti.
Kendilerine bu süreçte kucak açan İzmir Hasta Çocuk Evleri gönüllülerine de teşekkürlerini ileten Aydoğ, "Onların evinde kaldık. Kitabın geliriyle hem İzmir'de hayatımızı yeniden kurmak hem de hastalık sürecini geçirdiğimiz bu evin tadilatını yaptırmak istiyoruz. Ecrin'in adını iyileştiği odaya yazdırmayı amaçlıyoruz."
Aydoğ, "Bir Ecrin Hikayesi" adlı kitabı almak isteyenlerin sosyal medya hesabı veya dernek aracılığıyla kendilerine ulaşabileceğini sözlerine ekledi.
İzmir Hasta Çocuk Evleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sevil Ozan da tedavi sürecinde dernek evlerinde kalan ve iyileşen çocukların ve ailelerinin mutluluğunu paylaştıklarını, Ecrin Aydoğ'un da kitap yazarak kendilerini gururlandırdığını anlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.