Konya'daki camii lego gibi söküldü, kilometrelerce ötede yeniden kuruldu

Konya'daki camii lego gibi söküldü, kilometrelerce ötede yeniden kuruldu

Konya’nın Ereğli ilçesi Kutören mahallesinde yer alan ve taşları tek tek sökülerek adeta bir logo oyuncağı misali bir köyden başka bir köye taşınan Kutören Camii hikayesiyle şaşırtıyor.

Konya binlerce yıllık medeniyet geçmişiyle Anadolu’nun en kadim yerleşimlerinden biri olarak pek çok ilgi çekici hikâyeye ev sahipliği yapıyor. Bu hikâyelerden en dikkat çekici olanlardan biri ise, Konya’nın Ereğli ilçesine bağlı Kutören Mahallesi’nde yer alan Kutören Camii’ne ait.

KUTÖREN CAMİİ'Sİ LEGO GİBİ SÖKÜLDÜ

Bu cami Konya’nın fethinden önce taş bir kilise olarak kullanılıyor, civar halkın dini vecibelerini yerine getirmesine hizmet ediyordu. Şehrin fethedilip Türklerin bölgeye yerleşmesiyle kilise, kısa sürede camiye çevrildi. Tarihi kaynaklardan alınan bilgilere göre camii, meydana gelen zorunlu bir durum nedeniyle caminin taşları adeta çocukların oynadığı sökülüp takılabilen lego oyuncaklar gibi tek tek sökülerek başka bir köye taşındı ve orada yeniden inşa edildi. Kutören Camii günümüzde hâlâ ayakta duran ve geçmişten bugüne uzanan nadir mimari örneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Peki bu taşınmanın sebebi ve Kutören Camii’sinini sırrı ne? Gelin haberimizde Konya’nın hikayesiyle etkileyen camisinin hikayesini dinleyelim...

ereglideki-tasinan-caminin-sasirtan-hikayesi-2.jpg

Kutören Camii, yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda taşınma süreciyle de benzersiz bir hikâyeye sahip. Ereğlihaberleri.com’dan alınan bilgilere göre Ereğli’nin Kutören Mahallesi’nde bulunan bu eski ibadethanenin , Emirgazi’nin Gölören mahallesi yakınlarında bulunan Kepez isimli bölgede Kutören’e taşınmış olduğu belli oldu.

CERRAHİ BİR HASSASLIKLA TAŞLAR SÖKÜLDÜ, NUMARALANDIRARAK YENİ YERİNE TAŞINDI

Konya’nın fethinden sonra camiye çevrilen yapı, bilinmeyen bir zorunluluk nedeniyle Kutören’e taşındı. Taşınma süreci ise adeta bir mühendislik harikası gibiydi: Her bir taş cerrahi bir hassasiyetle söküldü, numaralandırıldı ve kilometrelerce uzaklıktaki yeni yerine gönderildi. Bu süreçte taşların taşınmasında çok sayıda devenin kullanıldığı, hatta son taşı getiren devenin öldüğü yöre halkı arasında hâlâ anlatılan efsaneler arasında yer alıyor. Bugün hâlâ ayakta duran ve Anadolu’da taşınarak yeniden inşa edilen nadir ibadethanelerden biri olan Kutören Camii, hem Konya’nın kültürel mirası hem de tarihi yolculuklara meraklı gezginler için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak öne çıkıyor.

su-yuzeyindeki-olu-baliklar-gorenlerin-icini-burktu-sogut-agaclariyla-cevrili-sarisu-cayi-guzergahinda-bulunan-halk-arasinda-top-armut-olarak-bilinen-bolge-bir-zamanlar-gol-sulariyla-bulusuyordu-1.png
1600’lü yıllardan itibaren Karacadağ Türk aşiretlerinin cami olarak kullanılmaya başlanmış. Türklerden önce bölgede yaşayan ermeni cemaati tarafından kullanılan klise, bakımsızlıktan virane bir hale gelmişti. Daha sonraısnda yörede yaşayan Abdullah isimli bir zat tarafından yeniden inşa edildi ve kullanılmaya başlandı. Rivayete göre Kutören Camii’nin taşınması uzun yıllar sürmüştür. yörede yaşayan Abdullah adlı bir zat tarafından yeniden inşa edilerek ibadete açılmıştır. Bölge halkı arasında anlatılan rivayetlere göre, Kutören Camii’nin taşınması oldukça uzun yıllar sürmüş ve her bir taş büyük bir titizlikle sökülerek kilometrelerce öteye taşınmıştır. Bu yönüyle cami, yalnızca dini bir yapı değil, aynı zamanda Anadolu’da taşınarak korunan nadir kültürel miraslardan biri olarak öne çıkmaktadır.

Osmanlı arşivlerinde kayıtlara göre;

Zilhicce 1108 / Temmuz 1697 tarihli kayıtlara göre, yarım akçe yevmiye ile imam olan Ali beratını kaybettiği için kendisine yeniden berat verilmiştir.


Kısa bir süre sonra Cemâziye’l-evvel 1109 / Kasım 1697’de bir akçe yevmiye ile imamlık ve hatiplik görevini yürüten Abdülcelil’in beratı yenilenmiştir. Abdülcelil’in Zilhicce 1110 / Haziran 1699’da ölmesi üzerine görev oğlu Mehmet’e verilmiştir.


1 Muharrem 1116 / Mayıs 1704’te 1002 boş ferraşlık kadrosuna Abdülgani getirilmiştir. İmamlık görevi Şaban 1118 / 8 Kasım 1706’da Mehmet ve Abdülhalim’e verilmiş, Abdülhalim’in beratı yenilenmiştir.
Abdülhalim’in Şaban 1140 / 13 Mart 1728’de ölmesi üzerine bu görevler oğlu Mehmet’e verilmiş, Mehmet’in 1143 / Şubat 1731’de beratı yenilenmiştir.


Mehmet’in Zilhicce 1146 / Mayıs 1734’te ölmesi üzerine bu görev oğlu Abdülcelil’e verilmiş,
Abdülcelil’in beratı Zilhicce 1168 / Eylül 1755’te ve Rebiü’l-evvel 1173 / Kasım 1759 tarihlerinde iki kez yenilenmiştir. Safer 1200 / Aralık 1785 tarihli son kayıtta da Abdülcelil’in ölmesi üzerine görevlere oğlu Mehmet atanmıştır. (Selçuk Üniversitesi - İsmet Boyd demir Temel)
Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlarından Salih Omurtak’ın babası Mehmet Şükrü Paşa, bir seferi sırasında Kutören üzerinden Aksaray’a giderken, bu camide namaz kılar ve caminin duvarına, “Şefaat ya resulallah” yazar. Şükrü Paşa’nın bu yazısı halen silinmemiştir ve görülebilmektedir.

Kaynak:Abdulğani ÇİFTÇİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.