Pilot koltukları neden koyun postu kaplıdır?

koyun/kuzu postu, insanlık tarihi kadar eskidir. kah efsanelere konu olmuş, kah atasözlerine, deyimlere girmiştir. ilk insanlara da yoldaşlık etmiş olan bu eski dostumuz, modern havacılıkta da kendine önemli bir yer edinmiştir.

pilot koltuklarının üzerinde, renkleri değişiklik arz etmekle birlikte, genellikle post kılıf olduğu dikkatimi çekmişti. bunun nedenini merak edip araştırdım ve ilginç bir sonuca ulaştım. bu "ilkel" malzemenin modern havacılıkta tercih edilmesinin başlıca nedenleri aşağıda sıralanmıştır:

- kuzu postu, "nefes alabilen" doğal bir malzemedir.

- vücut ile koltuk arasında çok katmanlı, havadar bir doku oluşturur. bu özelliği sayesinde terlemeyi önler; kışın sıcak, yazın serin tutar.

- nemi absorbe etme özelliği sayesinde uzun uçuşlarda dahi ıslaklık hissi oluşturmaz. kuru kalır, kokuya yol açmaz.

- sentetik dokular alerjiye yol açabilir. işlenmiş doğal yün ise hipoalerjeniktir.

- sentetik malzemelere göre, ateş ve yüksek ısıya karşı dayanıklıdır. yangın durumunda, sentetik malzeme kolayca tutuşabilir. örneğin eriyerek yangının yayılmasına yol açabilir. bu eriyik, tene yapışarak yanıklara yol açabilir.

en önemlisi, sentetik kumaş tutuştuğunda, zehirli ve daha yanıcı gazlar açığa çıkarır. doğal deri ise tutuşmaz, eriyip yapışmaz.

internet incelemesinden, doğal koyun postundan pilot koltuğu kılıfı üreten birçok ticari firma bulunduğunu gördüm. bunların web sitelerinde, federal havacılık kurulu (faa) yangın güvenliği kriterlerini taşıdıkları önemle belirtiliyor.

zamanında kuzey kutbuna keşif düzenleyen ingiliz denizciler, kat kat giyinmelerine rağmen donuyorlardı. karşılaştıkları inuitlerin ise çıplak ten üzerine post giydiklerini hayretle gördüler. hiçbir şey, en yalın doğal postun yerini tutmuyordu.

leonardo da vinci, sadeliğin zerafetin en yüksek formu olduğunu söyler. alçakgönüllü kuzu postuna da bu pencereden bakmak gerekiyor.

özetle; argonotların altın postunun, modern uçakların başköşesinde yer alması, damakta hoş bir duygu bırakıyor.