Gölyanı Yaylası'nın güzellikleri büyülüyor
Giresun'un, 2020 yılında "kesin korunacak hassas alan" olarak tescil edilen Gölyanı Yaylası yeni yapılaşma ve düzenlemeye izin verilmemesi dolayısıyla Karadeniz'e özgü evlerin en güzel örneklerini sergiliyor
- Giresun Belediyesi Turizm Koordinatörü Tamer Uzuner:
- "Gerek yurt dışından, gerekse ülkemizin değişik bölgelerinden yöresel Karadeniz mimarisini merak ederek gelenler hem buradaki doğal güzellikleri görüyor hem de bu yöresel mimariyi inceleme fırsatına kavuşuyorlar"
Giresun'da, "kesin korunacak hassas alan" olarak tescil ve ilan edilen Gölyanı Yaylası, ahşabın el sanatıyla buluşmasının en güzel örneklerini bünyesindeki yöreye özgü evlerle ziyaretçilerine sunuyor.
Yağlıdere ilçesine bağlı 1530 rakımlı Gölyanı Yaylası, gölü, "hartama" tekniğiyle inşa edilen ahşap evleri ve doğal güzelliğiyle kentin saklı kalmış güzellikleri arasında yer alıyor.
Yayla, doğayla baş başa kalmak isteyen ziyaretçilerini gün içerisinde farklı hava koşullarıyla ağırlıyor.
Yeni yapılaşmanın yanı sıra düzenleme ve değişiklik gibi çalışmalara da izin verilmeyen yaylada, ahşap evler daha çok geçici barınma alanı olarak kullanılıyor.
- "Ahşap ev kültürünün en güzel örnekleri Gölyanı Yaylası'nda yer alıyor"
Giresun Belediyesi Turizm Koordinatörü Tamer Uzuner, AA muhabirine, Gölyanı Yaylası Doğal Sit Alanı'nın, 13 Mayıs 2020'de Resmi Gazete'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla "kesin korunacak hassas alan" olarak tescil ve ilan edildiğini söyledi.
Alınan kararın, yaylanın doğallığının korunması adına önemli olduğuna değinen Uzuner, Doğu Karadeniz'in bir çok yaylasında bulunan ahşap ev kültürünün en güzel örneklerinin Gölyanı Yaylası'nda yer aldığını belirtti.
Uzuner, gelişen mimari sistem nedeniyle bu tür yapıların artık kullanılmadığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Gölyanı Yaylası 2002 yılında doğal sit alanı ilan edildi ve mimari yapılar da koruma altına alındı. Yapılan bu çalışmayla birlikte buradaki evlerin orijinal yapısı korunuyor. Gerek yurt dışından gerekse ülkemizin değişik bölgelerinden yöresel Karadeniz mimarisini merak ederek gelenler hem buradaki doğal güzellikleri görüyor hem de bu yöresel mimariyi inceleme fırsatına kavuşuyorlar."
Ahşap evleri yapan kişilerin, "hartama ustası" olarak adlandırıldığını dile getiren Uzuner, günümüzde ustaların sayısının iyice azalması nedeniyle evlerde restorasyon yapılamadığını vurguladı.
Uzuner, yaylanın özellikle evleriyle birlikte Karadeniz'de ender kalan bölgelerden biri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Gölyanı Yaylası mimari ve doğal güzelliğinin korunmasıyla aslında Karadeniz'de ender kalan, tamamen koruma altına alınmış, geleneksel Osmanlı coğrafyasındaki Karadeniz köylerini yaşatan belki de tek kalmış örnek. Bu örnek olması nedeniyle çok değerli bir yer. Koruma altına alınmış olması da tam zamanında bir uygulama. Çünkü sonrasında biliyorsunuz ki yaylalarda yöresel mimariden uzaklaşan modelleriyle bir çok yerde geleneksel yapı tarzını görmek zorlaşıyor. Fakat burada geleneksel mimari korunuyor ve yeni bir yapı inşa edilmesine asla müsaade edilmiyor."
Yayla girişinde yer alan doğal gölün ise ahşap evlerle birlikte ayrı bir güzellik sunduğunu ifade eden Uzuner, hem turizm hem de tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin devam ettiğini bildirdi.
Alan koruma altında olduğu için gölün içerisinde sazlıklar biriktiğini anlatan Uzuner, "Bunların bölgedeki hayvancılığın sürdürülmesi ve doğal güzelliğini koruması adına şu anda jeoloji ve hidrojeoloji mühendislik birimleriyle görüşmelerimiz sürüyor." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.