Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Konya'da teşkilat mensuplarıyla buluştu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin bölgesinde yaşanan krizlerde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin verdiği imkanla anında müdahale gücüne ulaştığını, bölgesinde söz sahibi bir ülke haline geldiğini belirtti.

Oktay, Konya Büyükşehir Belediyesince düzenlenen "Gençler İle İftar Buluşması" programının ardından Sultan Selim Camisi’nde teravih namazı kıldı.

Namaz sonrasında Mevlana Meydanı'nda vatandaşlarla görüşen ve salep içen Oktay, Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti, Kuran-ı Kerim okudu ve dua etti.

AK Parti Konya İl Başkanlığına gelen Oktay, İl Başkanı Hasan Angı ve teşkilat mensuplarıyla görüştü.

Oktay, burada yaptığı konuşmada, Konya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Teşkilat mensuplarına fedakarca çalışmaları için teşekkür eden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ileten Oktay, "Aşk ile koşan yorulmaz" sözlerini hatırlatarak, "Biz koşuyoruz. Başkaları ne derse desin, başkaları hangi gözle bakarsa baksın, başkaları söylenenleri duysun veya duymasın, kaç masa kurarsa kursun, o masanın altında, üstünde kimler olursa olsun, biz durmadan, 'Durmak yok, yola devam' diyoruz. Hedefimizden de idealimizden de hiçbir şey kaybetmiş değiliz. Geleceğe çok daha güçlenerek yürüyeceğiz. AK Parti teşkilatları ve Cumhur İttifakı'yla birlikte inşallah 2023ü de geride bırakarak 2053 ve 2071'e birlikte yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bölgede ve tüm dünyada yaşanan çatışmaların, sıkıntıların, sadece bu döneme ait olmadığını, geçmişten bugüne süregelen problemler olduğunu söyleyen Oktay, şöyle devam etti:

"Bu coğrafyada yaşamanın tek kuralı hayatta kalmak. Ayakta kalmak istiyorsanız, güçlü olmak zorundasınız. Her alanda güçlü olmak zorundasınız. Zihnen, bedenen ve ruhen. Bunu sadece bireysel anlamda ifade etmiyorum. Teşkilat anlamında da ülke anlamında aynı şey geçerli. Hiçbir zaman sendelemenize veya hafiften de olsa uykuya dalmanıza hiç kimse müsaade etmiyor. Biz bunun bilincindeyiz. Cumhurbaşkanımız bunun bilincinde. Israrla, gece gündüz koşuyor olmamızın ve koşarken yorulmayışımızın arkasında yatan heyecan da motivasyon da budur. Gelecek için yapacak daha çok işlerimiz var. Ne kadar çok çalışırsak çalışalım, ne kadar çok iş yaparsak yapalım, hala işin başındayız."

- "500 milyar hedefi yakın"

Oktay, 2023 hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlediklerinin ve hiçbir hedeften geri adım atmadıklarının altını çizerek, şunları söyledi:

"Biz o hedeflerden zerre geri adım atmış değiliz. Biz büyük hedefler koyarız. Er veya geç o hedefleri gerçekleştiririz, ne pahasına olursa olsun. 'İhracatın nereye geldiğini gördük' diyorlardı, buyurun görsünler, 250 milyar. Dünyadaki gerek pandeminin, salgının etkileri devam ederken, gerek kuraklığın, iklim değişikliğinin etkileri gerek bölgedeki krizler, çatışmalar gerek tedarik zincirindeki kırılmalar devam ederken, Doğu ve Batı arasındaki güç dengesinin değişme aşamasında olduğu bir dünyada, dönemde, çatışmaların en şiddetlendiği dönemde bile biz bir yılda ihracatımızı 55, 56 milyar dolar artırabilmiş bir ülkeyiz. 500 milyar dolar hedefi bizim için artık hayal olmaktan çıkmıştır. O hedef çok yakındır, hep birlikte ulaşacağız."

AK Parti’nin kalkınma modelinde özel sektörü canlandırarak, özel sektörün dinamizmiyle kalkınmayı gerçekleştirme gayesinin olduğunu dile getiren Oktay, şunları kaydetti:

"Doğal kaynak zengini bir ülke değiliz, dolayısıyla ihracat tabanlı büyüyeceğiz' dedik. Onun için yatırım yapmak, üretim yapmak, istihdamı geliştirmek, ihracat yapmak zorundayız' diye ifade etmiştik. Orada başka bir şey de söylemiştik; ‘Bunları yaparken de hem de böyle bir dönemde, cari denge de iyileştirme sağlayacağız’ demiştik. Şimdi bu yıl, geçen yılın son aylarında cari fazla veren bir ülkeden, bu yıl cari dengede cari açık vermeye başlayınca sesler yükseldi.'Sizin modeller ancak bu kadar olur' diye. Bu şekilde düşünenlere mesaj vermek istiyorum. Hesap kitap bilen vardır herhalde o 6'lının içerisinde. Eğer bakarlarsa bizim geçen yıl koyduğumuz hedeflerin cari denge açısından farkı, enerji fiyatlarındaki artışla alakalıdır. Yani 50 milyar dolarlık ilave bir enerji faturasının çıkmış olmasından kaynaklıdır. Enerji maliyetlerinin, petroldür, doğalgazdır, veya diğer alanlarda, elektriği yine doğalgazda üretilen boyutta dahil ettiğinizde ve kuraklığın etkisini de aldığınızda bütün dünyada çok ciddi yükselen enerji maliyetleri ve bütün dünyada emtia fiyatlarına yansıması sonucu oluşan bir cari dengedeki cari açık artışı. Bunu da biz geride bırakacağız. Emtia fiyatlarındaki artışın enflasyonda artışa sebep olduğunu görüp görmediğimizi ve bunu hissedip hissetmediğimizi soranlar var. Biz bunu çok yakinen biliyoruz ve milletimizle birlikte bu sorunun üstesinden gelecek olan da teşkilatlarımızla birlikte, biziz. Biz bugüne kadar hiçbir sorunu görmezden gelip arkamıza atmadık, hiçbir sorunu yarınlara da bırakmadık. Tüm cesaretimizle, maliyeti ne olursa olsun bir bedel ödememiz gerekiyorsa o bedeli ödemek pahasına sorunların üzerine gittik."

- "Bölgemizde barış istiyoruz"

Oktay, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’nin de bölgesel çatışmalardan etkilendiğini belirterek, kendilerini "süper güç" ilan eden ülkelerin çatışmaları, insani trajedileri dert edinmediğine dikkati çekti.

Türkiye'nin bu konuda tavrının net olduğunu vurgulayan Oktay, şöyle konuştu:

"Biz bölgemizde barış istiyoruz. Ülkemizde sükunet, istikrar istiyoruz. Zaten bu istikrar için de hükümet sisteminin değiştirilmesi gerektiğine inanmıştık. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki vatandaşlarımız buna inanmıştı. Siyasi kadrolar da yıllarca bunu tartışmıştı. Bazı konularda bir şey söyleyemedikleri için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden birçok şeye vurmak istediler. Bölgesinde gelişen tüm çatışma alanlarında, tüm krizlerde anında hareket eden bir ülke görmek istiyorsanız Türkiye'ye bakın. Eğer ki Türkiye bu krizler döneminde bir önceki sistemle hareket etmiş olsaydı, bugün bölgesinde yaşanan krizlerin, büyük ihtimal birinin içinde olacaktı veya müdahale etmek istediğinde çok geç kalmış olacaktı. Geç kalmadığı ve hiç kimsenin beklemediği anda çevresindeki tüm olaylara anında müdahale etmesini sağlayan bir hükümet sistemi olduğu için ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dünya lideri olduğu için, çevresinde olan olaylara anında müdahale eden bir Türkiye oluştu. Bu, rahatsız etti."

Oktay, 30 yıldır çözülemeyen Karabağ olayını 44 günde çözdüklerini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin dinamizmi ve istikrarı sayesinde bu gibi birçok problemin kısa sürede çözüme kavuşturduklarını anlattı.

Türkiye’nin başarılı politikalarla bölgesinde söz sahibi, güçlü bir ülke haline geldiğini dile getiren Oktay, "Her türlü enerji projelerinin, senaryolarının dışında bırakılmak istenen bir Türkiye, aslında 'Libya’da ne işiniz var diyenler' vardı, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere. 6'lı masadakiler de ne olduysa dün başka bir şey konuşuyorlardı bugün başka bir şey konuşmaya başladılar. Siz Konyalılar çok iyi bilirsiniz. Onlardan birinin dün ne konuştuğunu, bugün ne konuştuğunu. ‘Gelecek’ diyor ya, gelecekte ne konuşacağını da Allah bilir. Orada Türkiye’den Libya’ya uzanan bir hattın çizilmesi, ekonomik alanın bir anlaşmayla belirlenmesi ve bunun da Birleşmiş Milletler'e iletilmiş olması, Türkiye’ye karşı oynanan oyunların tamamını çöpe attı." dedi.

Oktay, Türkiye'nin haklarını ve çıkarlarını koruma üzerine bir dış politika yürüttüklerini belirterek, "Türkiye her alanda çıkarları doğrultusunda hareketi devam ettirmiştir. Nerede bir insani trajedi varsa kapılarını açmıştır. Bu Suriye'de de olsa, Irak'ta da olsa, bir başka yerde de olsa kendileri göz, ten, saç rengine göre ayrıştırıyor olsalar da Türkiye din, dil, ırk ayrımı gözetmeden herkese kucak açmıştır. Bundan sonra da açmaya devam edecektir." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin yalnızlaştırılmasının hedeflendiği projenin çöktüğünü söyleyen Oktay, komşu ülkelerle iş birliklerin artarak devam edeceğini kaydetti.

İş birliğinin artmasının hem bölge hem de dünya barışına katkı sağlayacağını vurgulayan Oktay, "Bunun, kalkınma ve gelişme anlamında da sonuçları olacak, inşallah bunu da göreceğiz. Yani Türkiye’nin bir enerji koridoruna dönüşmesiyle ilgili, Akdeniz buna dahil, inşallah Karadeniz de buna dahil olmak üzere burada çok daha güçlü bir enerji üssü olacağımızı da göreceğiz." ifadesini kullandı.

- "Barış sağlanırsa tüm dünya kazanır"

Oktay, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla Karadeniz'in istikrarsız bir bölge haline gelmesinden üzüntü duyduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hamdolsun hem Rusya hem Ukrayna arasında son derece dengeli politika gözeten, 'İkisi de yakın çalıştığımız ve dost bildiğimiz ülkelerdir. Dolayısıyla ikisinden de vazgeçemeyiz' dediğimiz, bu çerçevede de barışı tekrar hakim kılmak üzere üzerine düşeni yapmaya çalışan bir Türkiye ve buna öncülük yapan bir lider var. İnşallah burada da sonuca ulaşırız diye ümit ediyoruz. İnşallah bir an önce oradaki insani trajedi de son bulur, Rusya ve Ukrayna arasında kalıcı bir ateşkes sağlanır. İstanbul süreciyle Türkiye'de Antalya Diplomasi Forumu'yla başlayan, İstanbul'da devam eden ve inşallah sonrasında da dışişleri bakanları ve liderler seviyesindeki görüşmelerle bir sona ulaşmasını arzu ettiğimiz bu yolda bir ilerleme sağlanır. Bu olursa Türkiye kazanır, Rusya, Ukrayna, Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkeler kazanır, Avrupa, Balkanlar, Orta Asya, Orta Doğu, tüm dünya kazanır. Savaşın kazananı olmaz. Barış sağlanırsa da kaybeden olmaz."

Oktay, ziyareti sonrasında Konya Büyükşehir Belediyesinde, kentte yapımı süren ve yapılması planlanan projelere ilişkin, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'dan bilgi aldı.