Karatay Belediyesinden kültürel yayıncılık hayatına bir eser daha

Kültürel belediyecilik alanındaki çalışmalarıyla bu kadim geçmişi koruyarak geleceğe taşıma hedefindeki Karatay Belediyesi, ilçenin binlerce yıllık mutfak kültürünü kitaplaştırdı. Karatay Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkan “Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük; 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü” adlı kitap, yalnızca Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük'ün mutfak kültürünü değil, aynı zamanda söz konusu dönemlerin yerleşim biçimlerini, tarımın, hayvancılığını, beslenme ve daha birçok konuyu ayrıntısıyla ele alıyor. Oldukça titiz bir çalışmanın ürünü olan kitabın danışmalığını Konya’da ve ülkede temalı mutfak kültürü çalışmalarıyla dikkat çeken Şef Ulaş Tekerkaya yaptı. Öğretim Görevlisi Mustafa Akturfan ve Doç. Dr. Ümit Sormaz'ın bilim editörlüğünü yaptığı eserin görsel çalışmalarını ise Servet Can Yemek görsellerini Rıfat Ergan yaptı. Eserde Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük’ten bu yana kullanılan çorba, ot yemekleri, balık ve av etlerinden yapılan 30 farklı özel yemek tarifi yer alıyor. Aynı zamanda geçmişten günümüze nelerin bize miras kaldığını saklama, öğütme ve pişirme tekniklerini bize sunuyor.
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, hem ülkemiz hem de gastronomi bilimi için eşsiz bir kaynak olması beklenen “Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük; 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü” kitabı ile bu toprakların mutfak kültürünü daha da geliştirip geleceğe aktarmayı amaçladıklarını söyledi. Konya’nın kültür ve mutfak hafızasına armağan ettikleri eserin kendileri için de çok kıymetli olduğuna vurgu yapan Başkan Hasan Kılca, Karatay Belediyesi olarak Konya’nın tarihinin ve sanatının yanı sıra mutfak kültürüne de destek vermekten büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

“Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük, tarım ve beslenme bilgilerimizi değiştirdi”
Hasan Kılca, insanoğlunun var olduğu andan itibaren beslenme, barınma ve güvenlik gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla büyük bir mücadele ve çabaya girdiğini belirterek, “Kadim bir geçmişe sahip Konya’mız, beslenmenin en temel unsuru olan tarımın ilk ve en önemli merkezlerin belki de başında geliyor. Özellikle Konya sınırları içerisinde yer alan ve geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan Boncuklu höyük ve Çatalhöyük, sadece ülkemizde değil tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği yerlerin başında gelmektedir. Ancak Karatay ilçemiz sınırları içerisinde bulunan ve 10 bin 300 yıllık geçmişiyle Çatalhöyük’ten de eski olan Boncuklu Höyük, insanoğlunun tarımsal ve beslenmeye dair edindiğimiz bilgileri adeta bir anda değiştirdi. Yapılan araştırmalar, insanların ürettiği beslenme mutfak kültürü ve toplumsal değerlerin Çatalhöyük’e Boncuklu Höyük’ten taşındığı anlaşılmıştır. Dahası, tarımın Anadolu’dan yani Boncuklu Höyük’teki sakinler tarafından Avrupa’ya taşındığı kanıtlandı. Bölgedeki kazılardan çıkarılan hayvan kemikleri, pişmiş topraktan yapılan çanak-çömlekler ile buğday ve arpa gibi buluntular sayesinde günümüz beslenme ve mutfak kültürünün temelinin Konya’da atıldığı söylense herhalde yanlış olmayacaktır. Karatay Belediyesi olarak bizler de böylesine köklü bir geçmişe sahip olan Konyamızı, Karatayımızı her bakımdan tanıtmaya, geliştirmeye ve geleceğe taşımaya yönelik büyük gayret gösteriyoruz. Binlerce yıldır gelişimini sürdüren mutfak kültürümüze de sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu toprakların kadim mutfak kültürünü geleceğe aktarıyoruz”
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, uzun araştırmalar ve gayretli çalışmalar neticesinde ortaya çıkan “Boncuklu Höyük ve Çatal Höyük; 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü” kitabının tüm bu geçmişi ve medeniyet değerlerini ortay koyması bağlamında önemsediklerini söyledi. Başkan Hasan Kılca, şunları aktardı: “Bu kıymetli çalışmanın gelecek nesillere aktarılmasına katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Binlerce yıllık mutfak kültürünün, mutfak sanatıyla nasıl bütünleştiğini bu güzide eser okunmaya başlandıktan sonra çok iyi anlaşılacağına inanıyoruz. Bu vesileyle, eserin bir titizlikle hazırlanması ve yayın hayatına sunulmasında büyük katkıları bulunan Tematik Mutfak Şefi Ulaş Tekerkaya’ya, Öğretim Görevlisi Mustafa Akturfan’a, Doç. Dr. Ümit Sormaz’a, Rıfat Ergan’a, Yasemin Bulunmaz ve Servet Can’a teşekkür ediyorum.”