Konya’daki sır cinayette ilgisizlik isyanı

Konya’daki sır cinayette ilgisizlik isyanı

Konya’da 3 yıl önce öldürülen Metin Büyükşen (55), Necla Büyükşen (52) çiftinin oğulları Osman Büyükşen Müge Anlı'ya çıktı. Oğul Büyükşen, cinayettin aydınlatılması için yetkililerin gerekli titizliği göstermediğini iddia ederek isyan etti

Hafta içi her gün Atv ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert, sabah kuşağının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. 3 Eylül 2018 tarihinde Konya'nın Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesi'ndeki evlerinde kar maskeli bir saldırgan tarafından pompalı tüfekle öldürülen Necla (54) ve Metin Büyükşen (55) çiftinin katili ya da katilleri aranıyor. Müge Anlı 23 Haziran canlı yayınında anne ve babasının katilini arayan Osman Büyükşen sinir krizi geçirdi. Başta Müge Anlı olmak üzere hem stüdyodakiler hem de ekran başındakiler hüngür hüngür ağladı. Kamuoyunca mehir cinayeti olarak yer eden olayla ilgili gelişmeler merak ediliyor. Konya'nın Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesi'ndeki evlerinde kar maskeli bir saldırgan tarafından pompalı tüfekle öldürülen Necla (54) ve Metin Büyükşen (55) çiftinin katil zanlısı her yerde aranıyor. Osman Büyükşen babamın kanı yerde kaldı diyerek çileden çıktı. Savcının da kendisi ile ilgilenmediğini anlatan Osman Büyükşen'in konuşması herkese gözyaşı döktürdü. Karakolda kendisine raporların jandarma tarafından yüzüne fırlatıldığını anlatan Osman Büyükşen yeter artık diyerek tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı'na seslenen Osman B. savcıyı ve jandarmayı şikayette bulundu. Anne ve babasının ölümüne rağmen çelişkili ifadeleriyle olayın başın bu yana tüm şüphelerin hedefinde olan Büşra Büyükşen yengesi Betül'ü suçladı. engesinin bir yasak ilişkisi olabileceğini, anne veya babasının bunu gördüğünü bu yüzden öldürülmüş olabileceğini söyledi.

Konya’daki sır cinayette ilgisizlik isyanı

Olay

3 Eylül 2018 tarihinde Konya’da akşam saatlerinde karı koca yüzü maskeli kişi veya kişilerce av tüfeğiyle vurularak öldürülürken, evde bulunan kızları ise darp edilerek yaralandı.

Olay, saat 23.00 sıralarında Konya'nın İsmil Mahallesi 62. Sokakta bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Edilinen bilgiye göre, sokak üzerindeki eve baskına gelen yüzü maskeli kişi veya kişiler evde bulunan Metin Büyükşen (55), Necla Büyükşen (52) ve kızları Büşra B. ile tartışmaya başladı. Çıkan tartışma sonucu şüpheliler yanında bulunan av tüfeğiyle Metin ve Necla Büyükşen'e ateş açtı. Şüpheliler daha sonra Büyükşen’in kızı Büşra’yı darp ederek olay yerinden uzaklaştı. Tüfek seslerini duyan komşular durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi. Olay yerine ulaşan sağlık ekipleri Metin Büyükşen, Necla Büyükşen'in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Şüphelilerin darp ettiği Büşra B. ise olay yerine sevk edilen ambulansla Konya Numune Hastanesine sevk edildi. Jandarma ekipleri karı kocayı vurarak öldüren şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Öte yandan olay yerine gelen Büyükşen'in ailesinin yakınları sinir krizleri geçirdi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

-*/-*/-*

Çocukları katilin bulunmasını istiyor

Olaydan 20 gün sonra gazeteciler, öldürülen çiftçin çocuklarıyla haber yapmış ve o çocuklar da katillerin bulunması için yetkililerden yardım istemişti. İşte 21 Eylül 2018 tarihinde yapılan haber

Konya'da yüzü maskeli saldırgan tarafından evlerine baskın yapılarak annesiyle babasını öldürülen ve kendisi de saldırganın elinden ölü taklidi yaparak yaralı kurtulan Büşra Büyükşen katilin bulunmasını istiyor.

Olay, 3 Eylül Pazartesi günü saat 23.00 sıralarında Konya'nın İsmil Mahallesi 62. Sokak'ta bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Evde bulunan Metin Büyükşen (55), Necla Büyükşen (52) ve kızları Uşak Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğrencisi olan Büşra Büyükşen ile evlerinde oturduğu sırada kapı açıldı ve içeri bir saldırgan girdi. Elinde tüfek bulunan saldırgan eve girerek önce Büyükşen ailesinin oturduğu odaya gelerek tüfekle Metin Büyükşen’e ateş etti. Bu sırada odada Büşra Büyükşen saldırganın üzerine çaydanlığı fırlatarak odadan çıkıp annesi Necla Büyükşen’e dışarı çıkmasını söyleyip kaçtı. Saldırgan odanın camından kaçmak isteyen Büşra Büyükşen’i aşağı çekip ateş etti ancak tüfek tutukluk yaptı. Bunun üzerine saldırgan tüfeğin dipçiğiyle Büşra Büyükşen’e saldırmaya başladı. Bir süre dipçik darbeleri alan Büşra Büyükşen ölü taklidi yaptı ve saldırgan odadan çıkana kadar hareketsiz kaldı. Saldırgan odadan çıktıktan sonra da kendine gelen Büşra Büyükşen odanın penceresinden çıktı ve yoldan geçen bir araçtan yardım isteyerek jandarmaya gitti. Büşra Büyükşen’in haberinin ardından eve gelen jandarma ekipleri ise Metin ve Necla çiftinin cansız bedeniyle karşılaştı.

 

“Hiçbir şey söylemeden babamı vurdu”

Olay gününün gayet normal bir gün olduğunu söyleyen Büşra Büyükşen, “Babam camiden gelmişti, annemle ikimiz de çay içmiştik, oturuyorduk. Babam geldi arabayı içeriye aldı, içeriye geçti, üzerini çıkardı, oturdu. Daha sonra biz kapının açıldığını duyduk. Biz misafirlikte olan abimin geldiğini düşündük. Çok geçmedi, kısa bir süre sonra birden kapıda bir adam dikildi. Adam bilmiyorum kim, maskeli, elinde tüfek var. Hiçbir şey söylemeden babamı vurdu. Daha sonra bize doğru yöneltti, tüfek tutukluk yaptı herhalde bilmiyorum. Tüfekle uğraştı. Ama ben o sırada çok yalvardım. Bağırdım, 'Yalvarıyorum vurma' dedim. Daha sonra önümde çaydanlık vardı. Çaydanlığı adama doğru fırlattım, oda karşılık verdi, ben yere düştüm. Adam balkona çıktı. Ama odanın penceresinden adamı görüyorum, hala tüfekle uğraşıyor. Sonra ben ayağa kalktım. Anne dedim kaçsana dedim. Halıya doğru asıldım ben, annem zaten şoka girmişti. Yani sürekli ‘Allah’ diye bağırıyordu” dedi.

 

“Bilinçli bir şekilde gözlerimi kapatıp yatağın üzerinde bekledim”

Kendisinin olay sırasında bilinçli olarak gözlerini kapattığını ve adamın kendisinin öldüğünü zannederek gittiğini söylen Büşra Büyükşen, “Ben hemen arka odaya kaçtım. Bari dedim hani yardım çağırayım. Pencereye doğru yöneldim, kaçacağım, arkamdan gelmiş. Annemin vuruluşunu görmedim, tüfek sesi de duymadım. Zaten babamı vururken de çok az bir ses çıkmıştı. Beni pencereden asıldı, yatağa itti. Yatakta bana dipcikle vurdu. Yine tüfekle uğraştı. Ben yatakta çok yalvardım. Zaten bir boğuşma olmadı. Güçlü bir insan değilim, karşılık veremedim, dokunmadım da zaten. Orada yalvardım ona. Dipcikle kafama çok vurdu. Daha sonra ben sersemlik yaşadım ama bilinçli bir şekilde gözlerimi kapatıp yatağın üzerinde bekledim. Daha sonra çıktı gitti. Odadan çıkışına da bakmadım, gözlerimi açmadım çünkü. Bir süre sonra yataktan kalktım, odanın kapısına doğru yöneldim. Annemlerin bulunduğu odaya doğru baktım, kapıyı kapatmış. Adamın gidip, gitmediğini de bilmiyorum. Cesaret de edemedim odaya tekrar gitmeye. Ben pencereden çıktım, yan tarafta eski bir tuvaletimiz vardı onun penceresine geçtim, oradan dışarıya doğru atladım. Daha sonra yol boyu koşmaya başladım. Yolda denk gelen bir arabayı durdurdum. O da Allah razı olsun beni jandarmaya götürdü. Jandarmayı eve getirdik. Sonra beni hastaneye kaldırdılar. İkisi de vefat etmiş” ifadelerini kullandı.

 

“Bir şey gördülerse, duydularsa Allah rızası için söylesinler”

Olaydan sonra köy halkının da tedirgin olduğunu söyleyen Büşra Büyükşen, “Şuan bir korkumuz var. Çünkü annem, babam sorunlu insanlar değil. Şüphelendiğimiz bir insan da yok. Çünkü gayet kendi halinde insanlar. Köy halkı da bu yüzden çok tedirgin. Annem, babam gibi bir insanın başına böyle bir iş gelmiş. Kim olduğunu bilemiyoruz. Köy halkı şuan korku içinde. Bir şey gördülerse sakladıklarını düşünüyorum. Onlara da buradan seslenmek istiyorum. Annem, babamın başına böyle bir şey gelmiş, Allah korusun, Allah göstermesin, yarın bir gün onların da başına bir iş gelebilir. Bir şey gördülerse, duydularsa Allah rızası için söylesinler. Çünkü ben bu korkuyla yaşayamam. Annemin, babamın katilinin bulunmasını istiyorum. Bunun içinde devletimizden yardım istiyorum. Devletimize olan güveni de kaybetmek istemiyoruz. Emniyet olarak, bürokrasi olarak bu işin üzerine düşmelerini istiyorum” şeklinde konuştu.

 

“Olayı gören, duyan birisi varsa bildirsin”

Büyükşen çiftinin doktor olan oğulları Osman Büyükşen, "Bulunduğumuz İsmil Mahallesi, burada müthiş bir korku var. Çünkü, babam herkesin, İsmil sakinlerinin ifadesiyle bu köyde en son vurulacak insandı, annem yine aynı şekilde. Bundan dolayı halkta büyük bir tedirginlik ve korku mevcut. Bir çağrım olacak. Bu olayı gören, duyan birisi varsa bize, Emniyet Müdürlüğüne, savcılığa, jandarmaya, kolluk kuvvetlerine yada sizler aracılığıyla basına bunu bildirerek bir an önce çözülmesini istiyoruz” dedi.

Metin Büyükşen’in kardeşi Fatih Büyükşen ise "Korkmasın kimse, bilen ne biliyorsa gelsin gördüğünü ihbar hatlarına, karakola, jandarmaya, polise, gazetelere bunlara hepsini bildirsin. Korkmadan söylesin” şeklinde konuştu.

Olayın gerçekleştiği evin pencere ve kapılarına korkuluk yaptıran Büyükşen ailesi, bir an önce katilin bulunmasını istiyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.