Konya'nın 4 bin yıllık mührü
Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde “Bizans Öncesi Konyası”nı anlatan Prof. Dr. Hasan Bahar, Konya’nın eskiden bir iç göl olduğunu ve zaman zaman gölün taşmasıyla birlikte insanların gruplar hâlinde yüksek yerlere göç ettiklerini söyledi.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Bahar, Kalkolitik Çağ’dan Neolotik Çağ’a varıncaya kadar Hitit, Frig, Lidya, Pers, Hellenistik ve Roma dönemi Konya’sını dile getirdi. Sohbetine Konya merkezden başlayan tarihçi-yazar Hasan Bahar, şunları söyledi: “Konya birçok devlet coğrafyasından ve nüfusundan fazla bir vilâyet. O yüzden tarihi geçmişine baktığımızda kendi içinde bir zaman inceleme yaparken yedi bölgeye ayırmıştım. Her bölgenin kendi içinde bir özelliği var. Merkez Konya Gölü çanağının bulunduğu yer antik dönemde “Ikkuwaniya” olarak biliniyor. Hadim çevresi antik dönemde “Isaura”, Seydişehir ve Beyşehir göl çevresi antik dönemde “Pisidya” olarak biliniyor. Ereğli-Karapınar “Kapadokya” olarak bilinen bölgenin bir parçası. Cihanbeyli Galadya olarak bilinen bir bölgenin parçası. Sarayönü, Kadınhanı, Akşehir bölgesi de antik dönemde Frigya olarak biliniyor.
KONYA ADI NEREDEN GELİYOR?
Aslında bölge bölge ilk ayırımı Hititler yapmış. Konya’ya Luvice bir isim olarak “Ikkuwaniya” demişler. Daha sonra Yunanlılar “Iconia” adını uydurmuşlar. Bizim menkıbe olarak anlatılan uçan iki dervişten birinin hadi konalım artık deyip, diğerinin kon ya deyip millileştirdiğimiz gibi. Konya Gölü’nün taban yüksekliği yaklaşık 1 metre. 13 bin yıl önce gölün yüksekliği tahmini 15 metre. Konya eskiden göl çanağı olarak bilinen bir yer. Bu göl çevresinde İsmil’in 5 km. doğusunda kum tepecikleri var. Eski göl oraya vura vura kıyı yapmış. Orada taş aletleri bulundu. Akşehir/Tuzlukçu’da da 9 bin yıllık çakmak taşından yapılma taş aletleri ortaya çıktı.
ÇİFT BAŞLI KARTAL VE BANYO KÜVETİ
Konya’nın ve İç Anadolu’nu en büyük köyü olan Karahöyük’te 650 kadar mühür bulundu. Bu mühürlerde Konya’nın sembolü olan çift başlı kartallar çıktı. Bunlar M.Ö. 4000’li yıllardaki mühür baskıları. Karahöyük’ün bir başka ilginç simgeleri arasında da saraya ait banyo küveti bulundu.
MEKE TUZLASI VE HİTİT SU BARAJI
Karapınar’da Meke Tuzlası var. Meke diye bir kuştan ismini alıyor. Burada eskiden tuz elde edildiği için Meke Tuzlası deniliyor. İncelemelerimde gördüm ki Helenistik Roma döneminde buradan tuz elde ediyormuş. Osmanlı döneminde de tuz elde ediliyordu. Taşkent’te Roma döneminden kalma 2 bin yıllık Anıt Ardıç Ağaç var. Ilgın-Kadınhanı yakınlarında Köylütolu’da Hitit barajı var. Bu baraj ölçtüğümde 900 metre idi. Dokuz metre uzunluğu, 50 metre yüksekliğindeki Hitit Su Barajı, Anadolu’daki en erken baraj olarak biliniyor.”
ÇATALHÖYÜK DUVAR HARİTASINDAKİ DAĞ
Çatalhöyük’te bir duvarda çizili olarak bulunan ve dünyanın ilk haritası olarak bilinen volkan patlamasının yer aldığı dağ resmi ile Takkeli Dağ’ın yer aldığı fotoğrafı karşılaştıran tarihçi Bahar, “Bu resimdeki dağa Hasan Dağı diyorlar. Ama Hasan Dağı Konya’ya 90 km. Bana kalırsa
bu Karadağ. Onun da ortası çukur. Çatalhöyük’e 20 km. olan Karadağ, kampüsten bile görünüyor” dedi.
Konya Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbetin ardından HİSDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, Prof. Dr. Hasan Bahar’a derneğin teşekkür plaketini takdim etti.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.